Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, vazgeçme sebebiyle şikayetin reddine dair verilen karar yukarıda belirtilen yasal düzenleme karşısında nitelik itibariyle kesin olduğundan bu sebeplerle kararı temyiz eden şikâyet olunan vekilinin temyiz istemi İİKnın değişik 365/son madde hükmü gereğince reddedilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle şikayet olunan vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi...

    Burada takip yetkisi istisnai olarak maddi hukuktaki hak sahipliğinden ayrılmakta; hak sahibi takip borçlusu iken tasarruf yetkisi ve buna bağlı olarak takip yetkisi, takip alacaklıları tarafından kullanılmaktadır (Uğur Bulut, İcra Hukukunda Ödeme Yerine Alacakların Devri, Ocak 2013, s. 233-234). Şikayetçi ... İİK'nun 120. maddesine dayalı yetkisi nedeniyle şikayet konusu edilen takipte taraf sıfatı ve menfaati bulunduğu anlaşıldığından mahkemenin ret gerekçesi doğru bulunmamıştır. Öte yandan şikayetçinin, yetki belgesinde geçen alacak yönünden takibe devam etme yetkisi bulunduğundan, dosya alacaklısının yaptığı feragat, bu miktar için şikayetçi yönünden bağlayıcı kabul edilemez. Bu nedenle şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel kredi sözleşmesine ve hesap kat ihtarına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun icra mahkemesine başvurusunda 27.05.2014 tarihli dosya kapak hesabındaki % 125 akti faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 3095 sayılı Borçlar kanunu hükümlerine göre isteminin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK'nun 120. maddesinde temerrüt faizi düzenlenmiş ve temerrüt faizinin belirlenmesinde sınırlama getirilmiştir. 6101 sy....

        İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir. Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir....

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazların orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu gibi taşınmazların 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre kadastro tutanağı düzenlenen geniş yüzölçümlü 120 ada 1 sayılı orman parseli ve orman bütünlüğü içinde kaldığı anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne varki; orman olarak tescil edilen 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın toplam yüzölçümü 262.993,31 m2 olması gerekirken, hükümde 62 hektar 93 m2 31 dm2 olarak tescil edilmesi yerinde değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

            Çiftçi adına olan tapu kaydının iptaline karar verildiği, söz konusu kararın kesinleşmesi üzerine 120 parselin 07.09.1990 yılında orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi üzerine, davacı tarafından TMK’nun 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK’nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemli olarak açılan davalarda 6098 sayılı TBK’nun 146. maddesindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esas olup, tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşip tapuda infaz edilmesinden sonra 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra dairesinin yetkisi İİK'nun 50. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK'nun yetkiye dair hükümleri icra takipleri hakkında kıyas yoluyla uygulanır. Buna göre çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca akdin yapıldığı yer olması nedeniyle, çekin keşide edildiği yer icra dairesinde yapılabilir. İİK'nın 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca, senede dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nın 6. mad.), senette öngörülen ödeme yerinde, ancak, TTK'nın 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen senette, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, senedin tanzim yerinde icra takibi yapılabilir....

              nun 120/2 maddesine göre açılan eda davası olduğundan H.M.K.’nun 6. maddesindeki genel yetki kuralına tabi olduğunu, davalının ikametgahı ....... olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle davanın yetkili Gölbaşı mahkemelerine gönderilmesini gerektiğini, davacının İ.İ.K.’nun 120/2 maddesi uyarınca dava açılmadan icra dairesinden yetki belgesi almadığından dava şartının bulunmadığını, davacı şirketin birinci haciz ihbarnamesine haksız itiraz sebebiyle açtığı ...... 6. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2015/75 E. ve 2015/76 E. sayılı dosyalarında alacak ve maddi tazminat taleplerinden feragat etmesi sebebiyle de davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın, birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmiş olan 3. kişiye karşı, takip alacaklısının İ.İ.K.'nun 120/2 maddesine göre icra müdürlüğünden aldığı yetkiye istinaden 3. kişiye karşı açtığı alacak davası olduğu, İ.İ.K.'...

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/673 Esas - 2005/24 karar sayılı dosyası üzerinden İİKnın 28. maddesi uyarınca şerh konulduğunu, tedbir niteliğinde olmayan şerh sebebiyle ... Tapu Müdürlüğünce adına tescil yapılmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazdaki 60/100 payın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, tapu sicili müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ...i 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı karşısında ihalenin kesinleştiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü; Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Kadastro sonucu, Gürpınar İlçesi Kuşdağı Mahallesi çalışma alanında bulunan 120 ada 7 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı, taksim ve satın alma nedeniyle Aziz Koç adına tespit ve tescil edildikten sonra Aziz payı intikal ve pay satışı nedeniyle ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalılar, tespitin tapu kaydına dayalı olarak yapıldığını ve davacı tarafın zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır....

                    UYAP Entegrasyonu