verildiği, borçlunun bu kararın ve hacizlerin kaldırılması için işbu davayı 20/11/2020 tarihinde açtığı anlaşılmıştır....
Bu durumda yalnız ihtiyati hacze konu bedelin yatırılması ile ihtiyati haczin kaldırılması istenebilir. Borçlu tarafından ihtiyati haciz kararının kaldırılması için icra mahkemesi yerine icra müdürlüğünden ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunulması üzerine icra müdürlüğünce 03/10/2017 tarihli kararla bankalara yazı yazılarak hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi yetki yönünden yerinde değil ise de; İİK.nun 266. Maddesinde yazılı ihtiyati haczin kaldırılması koşullarının oluştuğu, şikayetin mahkemece kabulü ile icra müdürlüğü kararının kaldırılması icra müdürlüğünce karar gereklerine göre işlem tesis edilmesini gerektirdiğinden, ihtiyati haciz tutarı kadar para dosyaya yatırılmış olduğu ve borçlu hakkında ihtiyati haciz uygulanmasına olanak kalmadığı halde; şikayetin kabulü kararının yeniden haciz uygulanması sonucunu doğuracağından İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine 23.01.2019 tarihinde ihtiyati haciz yoluna başvurulduğu, borçlunun icra müdürlüğüne alacaklı tarafından esas takibe geçilmediği, şirket hakkında geçici mühlet kararının bulunması, takibin durmasının gerekmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, Müdürlükçe 22.10.2019 tarihinde talebin reddine karar verildiği, borçlu tarafından müdürlük kararının kaldırılması, hacizlerin kesin mühlet içerisinde konulduğu ve ihtiyat haczin tamamlama merasiminin süresinde yapılmaması nedeniyle ilk derece mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabul edilerek 24.01.2019 tarihinde verilen kararın ve geçici ve kesin mühlet içerisinde yapılan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, davalı alacaklı tarafından kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır. İzmir 2....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/380 E. 2021/533 K. sayılı kararının kesinleşmesi beklenilmeden hacizlerin kaldırılması talep edildiğini, İcra Müdürlüğünün, borçlunun talebi doğrultusunda 08.08.2021 tarihinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verdiğini, İcra Müdürlüğünce verilen kararın kaldırılması kararının kaldırılması ve tüm hacizlerin yeniden konulması için taraflarınca 19.10.2021 tarihinde talep edildiğini, bu taleplerinin reddedildiğini, usulsüz tebligata ilişkin kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi nedeniyle alacaklının alacağını tahsil etme imkanı güçleşmekte/imkansız hale geldiğini, İlk Derece Mahkemesinin usulsüz tebligata ilişkin kararı kesinleşmediği sürece konulan hacizlerin geçerli olduğunu beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İcra müdürlüğü tarafından yapılacak işlem ve alınacak kararlara karşı İİK. nun 16. maddesi uyarınca icra mahkemesine başvurulması halinde ise, icra müdürlüğünce verilen karar veya yapılan işlemlerin 5393 Sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesine uygun olup olmadığı mahkemece denetlenecektir. Somut olayda, şikayete konu hacizler 6552 sayılı Yasanın 121.maddesinin yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce konulmuş olup, 5393 sayılı Yasa’nın Geçici 8.maddesinin uygulanması gerekir. Borçlu belediyece icra müdürlüğünden hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, ancak borca yetecek miktarda haczedilebilecek mal bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda borçlu belediyece icra müdürlüğüne borç miktarını karşılar değerde mal bildirilmediğinden 5393 sayılı Yasa’nın Geçici 8.maddesi uyarınca hacizlerin kaldırılması mümkün olmayıp, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2013/7498 Esas sayılı dosyası üzerine 8 ayrı takip dosyası üzerinden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince öncelikle 4 ayrı takip dosyası üzerinden Ankara ve İstanbul İcra Dairelerince konulan hacizlerin kaldırılması istemlerine ilişkin olarak, mevcut şikayet hakkında takip dosyalarının bulunduğu yer icra mahkemeleri şikayeti inceleme konusunda yetkili olacağından Ankara ve İstanbul İcra Dairelerince konulan hacizlerin kaldırılması talepleri hakkında İstanbul Anadolu İcra Mahkemesinin yetkili olmadığı gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmesi gerekmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/54 Esas, 2022/162 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 80,70 TL harç indirilerek, kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınmasına, 3- Duruşma açılmadığından, davacı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına, 4- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5- HMK'nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine, İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK'nın 364/1 maddesi ve HMK'nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir....
Şahıslardaki hak ve alacaklar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş mahkemesinden ihtiyati haciz kararı aldıklarını ve takip başlattıklarını, süresinde takip başlatılmadığı iddiasının yerinde olmadığını, icra müdürlüğünün alacağın ilama dayalı olması nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus takibi resen ilamlı takibe çevirdiğini, bu nedenle davacının; takip talebinin reddi iddiasının da doğru olmadığını, amaçlarının takibi sürüncemede bırakmak olduğunu, hacizlerin taşkın olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; Davacının taşkın haciz şikayetinin reddine, davacının taşınır rehni nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, davacının İİK m. 264’e göre süresinde kararın infazına başvurulmadığı bu nedenle hacizlerin kaldırılması gerektiği talebinin reddine, karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2007/11581 E. sayılı dosyasında icra takibi başlattığı ve takip borçlusunun gayrimenkullerine haciz işlemi tesis ettiği ancak bir süre sonra katılanın bilgisi ve talimatı olmaksızın söz konusu gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin yanında çalışan diğer sanık ... tarafından kaldırıldığı ve bu suretle alacağın tahsilinin güçleştirilerek katılanın mağduriyetine sebebiyet verdiklerinin iddia edildiği ve bu fiilin de sübut bulduğu, ancak sanık ...’in savunmasında; yanında çalışan ....’e dosyadaki hacizlerin kaldırılması hususunda “aşkın hacze göre işlem yap” demesine rağmen ....’in gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin tamamını sehven kaldırdığını belirttiği, diğer sanık ...’in savunmasında ise; suç tarihinde adliyede bulunduğu esnada işvereni ....’in kendisini telefon ile aradığı ve “tapudaki haczi kaldır” demek suretiyle dosyadaki tüm hacizlerin fek edilmesine dair talimat verdiği şeklindeki beyanları birbiriyle çeliştiğinden, gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılması...