Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, davalı tarafından İlk Derece Mahkemesi kararı vekalet ücreti yönünden istinaf yasa yoluna başvurulduğu, dava konusu edilen vekalet ücretinin, İİK'nın ''İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi'' başlıklı 363. maddesinin 1. fıkrasındaki kesinlik sınırı olan 18.710,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından, istinaf dilekçesinin esastan incelemeye geçilmeksizin İİK 363/1, HMK'nın 346 ve 352. maddeleri gereğince usulden ve İİK 365/3 maddesi uyarınca kesin olarak reddi gerektiği kanaatine varıldığı, İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerektiği, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi...
İİK.’nun 82/1- 12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Somut olayda, şikayetçi T1 icra takibinin borçlusu olmadığından ve adı geçenin taşınmazdaki hissesi üzerine icra dosyasından haciz konulmadığından meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını isteyemez. Bu nedenle şikayetçinin isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi yerindedir ( Yargıtay 12. HD'nin 13.06.2013 tarihli, 2013/13344 E, 2013/22401 K. sayılı içtihadı). Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı tarafından istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ 2019/888 Esas 2019/1011 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2- Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL'nin mahsubuna, bakiye 14,90 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, davacı lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4- Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5- Sarf edilmeyen istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, H.M.K'nun 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. İcra takip dosyasında davacı borçluya 103 davetiyesinin 12/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 05/08/2019 tarihinde yapılan şikayetin davacının karşı koyması dikkate alındığında İİK 16/1.maddesi uyarınca süresinde olduğu görülmüştür. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
Somut olayda borçlu icra mahkemesine başvurusunda ihale konusu menkul ile ilgili haczedilmezlik iddiasında bulunduğunu ve bu konuda icra mahkemesinin verdiği kararı temyiz ettiğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece borçlunun bu yöne ilişkin şikayetinin incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesinin kıymet takdirine itiraza ilişkin kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, şikayetçi borçlunun icra müdürlüğünce yapılan ve menkullere ....000 TL değer biçilen kıymet takdirine itirazı üzerine .......
Somut olayda, şikayete konu haczin incelenmesinde; haczedilmezlik şikayetine konu taşınmaza 14/12/2018 tarihinde haciz konulduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 106. maddesi uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak alacaklının satış isteme süresinin son günü olan 14/12/2019’a kadar satış talep ettiğine yönelik dosya kapsamında bir bilgi bulunmadığı, buna göre 1 yıllık sürede satış talep edilmediğinden İİK'nın 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 02/04/2021 tarihi itibariyle düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....
Uyuşmazlık esasen haczedilen mahcuzların İİK.'nun 82/3'üncü maddesi kapsamında kalıp kalmadığı, borçlu için lüzumlu eşya olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Haczedilen eşyaların ikinci eşya ya da lüx eşya olması nedenleri ile haczedildiği görülmekle, İİK.'nun 82/3'üncü madde kapsamında kalan borçlunun yaşamını sürdürebilmesi için zorunlu eşyalardan olmamakla haczi kabildir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının icra memur muamelesi şikayetine ilişkin davanın (haczedilmezlik şikayeti) reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, şikayete konu menkullerin lüzumlu eşya niteliğinde olup, haczedilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücretine hükmedilmemesi yönündeki hükmünün kaldırılmasına, düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü 2019/2124 talimat sayılı icra dosyası ile taşınmazda yapılan kıymet takdiri işlemi nedeniyle öğrendiğini, aile konutu olarak kullanılan borçlunun haline münasip evi olan taşınmazın İİK'nın 82. maddesi kapsamında haczinin kabil olmadığını, bu nedenle hacze itiraz ettiklerini ve haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, söz konusu dairenin aynı zamanda TMK'nın 194. maddesi uyarınca aile konutu vasfında olduğunu, TMK'nın 194. maddesi ve bu madde delaletiyle İİK'nın 82. maddesi uyarınca üzerindeki ipoteğin terkini de gerektiğini belirterek meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin İİK'nın 82. maddesi uyarınca kaldırılmasına, taşınmazın aynı zamanda aile konutu olması ve tapu kaydında bu yönde şerh bulunması dikkate alınarak, TMK'nın 194. maddesi uyarınca dava konusu aile konutu üzerindeki haciz ve ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
Noterliğinin 25.06.2013 tarih ve 25485 yevmiye no.lu Devir ve Temlik olunan Tahsili Gecikmiş Alacak için Temlik Beyanı ile Girişim Varlık Yönetim A.ş.’ye temlik edildiğini, bu nedenle söz konusu icra takip dosyasını takip etmediklerini, davacı T1 tarafından da temlik eden alacaklı olarak müvekkilleri banka aleyhine haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğunu, davacı tarafından müvekkilleri banka aleyhine açılan haczedilmezlik şikayeti haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu, takipte taraf olmayan üçüncü kişi aleyhine haczedilmezlik şikayeti ile konulan haczin kaldırılması isteminde bulunması mümkün olmadığından mahkemece davalı sıfatı bulunmadığından davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesini, şikayetçi borçlu tarafından usul ve yasaya aykırı olarak ikame edilen haczedilmezlik şikayetinin esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....