WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T7'in İstanbul 9....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2020/71 ESAS, 2021/10 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14/01/2021 tarih, 2020/71 esas 2021/10 karar sayılı kararına karşı, davalılardan T3 vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/105642 Esas sayılı takibinin ve bu takipten borçlu davalı T5 maaşı üzerine konulan 1.sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufların TBK 19 ve İİK 277 mad. gereğince iptali ile müvekkili bankaya borçlu davalı T5 hakkında başlatılan Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/69376 E. sayılı icra takibindeki alacak ve tüm ferilerine yeter miktarda cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....

Hükümlerine dayanarak açılan davalarda borç ilişkisini gerçek olduğunun ispatı davalı tarafta olsa da TBK kapsamında açılan davalarda ise aradaki borç ilişkisinin gerçeği yansıtmadığını davacı taraf ispat etmek zorunda olduğunu, bu nedenle dava dilekçesinde borcun muvazaalı bir işlem olma durumuna ilişkin bir açıklama bulunmadığından davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek yukarıda anlatılanlar neticesinde haksız yere müvekkilin tahsil kabiliyetini engelleyen ihtiyati haciz kararının istinaf mahkemesince ortadan kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19 ve İİK 277 vd maddelerine dayalı Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir, 6100 Sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür....

Dava dilekçesi incelendiğinde; davacının alacağını alamadığı davalının, adına kayıtlı taşınmazı rayiç değerinin çok altında bir bedelle sattığı, bu yüzden alacağını alamadığı ileri sürülerek İİK 277 vd maddeleri ve BK’nın 18. maddesi gereğince tasarrufun iptali talep edilmiştir. Mahkemece sadece İİK’nın 277 vd. maddelerine göre talep değerlendirilerek, dava konusu tasarrufun davacının alacağının doğumundan önce gerçekleştiği, bu durumun dava ön koşulunun gerçekleşmesini engellediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı aynı zamanda muvazaa hukuksal nedenine de dayanmıştır. Mahkemece bu yönde de araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmeliydi. Nitekim, Dairemizin Esas: 2016/18181 ve Karar: 2016/12061 sayılı kararında bu husus şöyle açıklanmıştır. “HMK'nin 33. maddesine göre hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir....

    Aile Mahkemesinin bu tefrik kararının sonucunun araştırılması ve buna göre ortada gerçekten derdestlik durumu bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Ayrıca mahkemenin hukuki değerlendirmesi dava dilekçesi içeriği ve talep sonucuna uygun düşmemektedir. Davanın İİK 277 vd md uyarınca açılan bir davaymış gibi bu davaya mahsus ön şartların yokluğundan dolayı usulen reddine karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç itibariyle; derdestlik durumu bulunduğu takdirde öncelikle bu sebepten davanın usulen reddi, derdestlik sorunu bulunmadığı takdirde ise davanın esasına girilerek TBK 19 md uyarınca değerlendirme yapılması, davalı Veysi'nin vekaletnamesine dosyada rastlanmadığından varsa bu eksikliğin de tamamlatılması gerekmektedir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, Bursa 6....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2020/42 ESAS, 2021/274 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı,TBK 19 ) KARAR : Tokat 1....

    İİK m. 277 ve devamına mı yoksa TBK m.18 ve devamına mı dayandırıldığını açıklamak için 1 aylık kesin süre verdiğini, 08/05/2017 tarihli beyan dilekçesinde hukuki dayanağın TBK m.18 ve m.19 olduğunu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifade ettiklerini, Yerel Mahkemenin de bunun üzerine 27/09/2017 tarihli celsesinde davalıların zamanaşımı itirazlarını reddettiğini ve davanın TBK m.19'a dayanılarak açıldığını kabul ettiğini, Muvazaa iddiasına dayalı istemlerde hak düşürücü süre aranmayacağını, TBK'nun 19. maddesine dayanılarak açılmış olan muvazaa nedenine dayalı davalarda aciz belgesi aranmayacağını, Esas yönelik olarak da, ilgili taşınmazların gerçek değerleri ile satış bedelleri arasında açık şekilde fark bulunduğunun 07.08.2018 tarihli bilirkişi incelemesi ile ortaya çıktığını, bir taşınmazın ipotekli olduğu bilinerek satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, muvazaayı açıkça ortaya koyduğunu, davalı T4'ın, 09/08/2016 tarihli cevap dilekçesinde taşınmazı ipotekli bir şekilde...

      ye devir ve temlik edildiğini, müvekkili şirketin alacağının tahsil imkanı bulunmadığını, davalı borçlu aleyhinde başlatılan icra dosyasında alacağını karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul malvarlığı ile başkaca hak ve alacaklarının bulunamadığını, davalı borçlunun adresinde yapılan menkul haczinde hacze kabil mal bulunamadığının tespit edildiğini, davacı müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü icra işlemleri sırasında davalı borçlu T3 adına kayıtlı iken Bilecik İli, Bozüyük İlçesi, Çarşı Mah., 266 Ada, 1 Parsel, 2. Kat, 4 nolu, bağımsız bölüm, aynı yer Zemin Kat, 5 nolu dükkan ile aynı yer Zemin Kat, 6 nolu dükkan vasfındaki taşınmazların 27/11/2017 tarihinde kardeşi T4 satıldığının tespit edildiğini, davacı müvekkilinin alacağının iptali istenen işlemden önce doğduğunun takip dosyasındaki belgelerle sabit olduğunu, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işleminin muvazaalı olduğunu, İİK.277 ve devamı maddeleri ile TBK....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/518 esas, 2022/422 karar sayılı kararında:" Davacı taraf dava dilekçesinde İİK m.277 vd hükümlerine dayandığını belirtmiş iken, hukuki nedenler kısmında TBK m.19 hükmünü de belirtmiş ise de, son olarak davacı vekilince 08.09.2022 tarihli duruşmada davanın İİK m.277 ye dayandığı bildirildiğinden, Mahkememizce de bu yönde inceleme yapılmıştır. ( Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1444 E. 2022/1723 K. ; Mahkemece davanın hangi hukuki nedene dayalı olarak açıldığı nitelendirilerek o yönde inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Çünkü İİK 277 ve TBK 19 dayalı davaların yargılama usülleri farklıdır. Her iki sebebe dayanılarak terditli talepte de bulunulamaz. Bu nedenle yargılama usulleri farklı olan bir davayı hem İİK 277 ve devamı md. göre hemde BK 19. md. dayalı olarak değerlendirilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2020/116 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Ceyhan 3....

      UYAP Entegrasyonu