Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, İİK.nun 269 ve sonrası maddelere dayalı olarak alacaklı tarafından yapılmış bir itirazın kaldırılması istemi olmayıp, borçlunun kısıtlı olduğundan bahisle borçlunun vasisinin şikayeti ile takibin durdurulması veya iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; İİK 89....

    İİK. nun 97/1. maddesi, icra müdürüne ( 3. kişinin istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlunun itirazı halinde ) dosyayı re’ sen ve derhal icra mahkemesine göndermek, İcra Mahkemesine ise icra dosyası içeriğine göre “ takibin devamına veya talikine karar vermek '' görevi yüklenmiştir. Yasal düzenleme çok açık olup, İcra Mahkemesince, İcra Müdürlüğü’ nün İİK. nun 97/1. maddesine ilişkin talebi üzerine vereceği karar, “ takibin devamına veya talikidir”, başka bir karar verilemez. İcra Mahkemesi, 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. A-DAVACININ ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; ödeme emrinde borcun sebebine ilişkin olarak herhangi bir açıklama yapılmadığını, İİK md.58/4 uyarınca "senet, senet yoksa borcun sebebi;" ödeme emrinde belirtilmek zorunda olduğunu, ödeme emrine bakıldığında borç sebebi anlaşılır olmaktan uzak olup, davalı tarafın itirazın iptali davası ikame edileceği düşünülse bile davanın konusu belirli olmayacağını, çünkü ödeme emrinde borç sebebi anlaşılır ve ayırt edilebilir niteliklere haiz olmadığını, tebligat kanunu md.11 ve tebligat kanun'un uygulanmasına dair yönetmelik md.18 "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." , İİK md.61 ise "ödeme emri borçluya takip talebinden itibaren nihayet 3 gün içinde tebliğe gönderilir."...

      İlk derece mahkemesince; "... ipoteğin alacaklı banka ile asıl kredi borçlusu davacı arasında doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği ve üst sınır (limit) ipoteği olduğu, takip talebinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterildiği, alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesine başvurulması noktasında her hangi bir engel olmadığı anlaşılmış olup, şikayetçinin takibin iptali talebi yerinde değildir. Şikayetçinin takibin iptali taleplerinin kabul edilmemesi halinde icra emrinin iptalini terditli olarak talep ettiği, icra dosyası kapsamında İİK md. 150/ı 'ya göre borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla gönderildiğine dair evrakların doysa kapsamında olmadığı, ihtarın ''Post.at.'' isimli yabancı posta şirketi aracılığı ile tebliğe çalışıldığı, bu haliyle icra müdürlüğünce İİK md. 149 hükmüne göre borçluya icra emri göndermesinin yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır....

      ın beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemekle; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, Alacaklısını zarara uğratmak amacı ile mal varlığını eksiltmek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesi sonucunda; Sanığa isnat olunan suç 2004 sayılı İİK.nun 331.maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 6.fıkrasında "bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur." yine anılan Kanun'un 349.maddesinde muhakeme usulüne yer verilmiş olup, buna göre şikayetin...

        Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına suçun 8.4.2004'de işlendiği, şikayetinde 9.6.2005 günü yapıldığı dikkate alındığında İİK.nun 347.maddesinde öngörülen süreler geçtikten sonra şikayette bulunulduğunun kabulü gerektiğine göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK 366. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak ONANMASINA, 22.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak ONANMASINA, 05.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu