Mahkemece davacının uzun süredir çalışmadığı ve çocuklarının da maaşlı olarak çalıştıkları ve kiralananla ilgili kira bedelinin tespiti davası açıldığı bu sebeple ihtiyaç iddiasının samimi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 01.01.2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Davacı vekili; davalının 01.01.2010 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca eski malik ... ile ...’ın kiracısı olduğunu, müvekkilinin kiralananı 11.08.2010 tarihinde satın aldığını, satın alma olgusu ve ihtiyaç iddiasının süresinde davalıya bildirildiğini, ancak davalının kiralananı tahliye etmediğini belirterek, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise dava konusu yerin işitme cihazı satışı yapmaya uygun olmadığını, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir....
Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği 6098 Sayılı HMK.nun 350.maddesinde sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiralayan, kendisinin, eşinin, altsoyu, üstsoyu veya Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; davacının kızının Keban ilçesinde öğretmenlik yaptığı ve lojmanda kaldığı, oğlunun ise ......
Davalı, davacının kızlarının şirket ihtiyacı için tahliye talep ettiğini, gerçek kişilerin maliki olduğu kiralanan taşınmaz hakkında şirket ihtiyacı için tahliye davası açılamayacağını, ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını ve davanın reddini savunmuştur. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi, henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; dava konusu yapılan işyerinin önceki malik tarafından davalıya kiraya verildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, kiralananı önceki malikten 06.01.2011 tarihinde satın almıştır. İhtiyaçlı davacının kızlarının ortağı bulunduğu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İhtiyaç nedeniyle tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyaç nedeniyle tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına davacının halen eşdeğer taşınmazda kiracı olduğunun anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iktisap ve ihtiyaç dolayısıyla tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; Dava konusu taşınmaz davacı tarafından 30.6.2009 tarihinde satın alınmış olup, 4.7.2009 tarihinde tebliğ edilen ihtarla ihtiyaç iddiası bildirilmiş olup, tahliye edilmemesi üzerine 8.1.2010 tarihinde açılan dava ile tahliye istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı, dava konusu taşınmazda bilgisayar ve malzemeleri satış ve tamir işi yapacağını beyan ederek tahliye isteminde bulunmuştur....
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez....
Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece resen göz önünde bulundurulması gerekir. 6098 sayılı TBK’nun 350. maddesi hükmüne göre kiraya veren, kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa kira sözleşmesini açacağı tahliye davası ile sona erdirebilir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devamı gerekir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davaya konu bağımsız bölümün müvekkili tarafından mesken olarak kullanılmak üzere 08.01.2014 tarihinde satın alındığını, davalının ise taşınmazın eski kiracısı olup, satın alma olgusu ve ihtiyaç iradesinin süresinde davalıya ihbar edildiğini ancak davalının kiralananı tahliye etmediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir....