Mahkemece davacının uzun süredir çalışmadığı ve çocuklarının da maaşlı olarak çalıştıkları ve kiralananla ilgili kira bedelinin tespiti davası açıldığı bu sebeple ihtiyaç iddiasının samimi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 01.01.2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Davalı vekili; davalının taşınmaza birçok faydalı masraf yaparak taşınmazın değerini artırdığından daha yüksek kira bedeli ile taşınmazı kiraya vermek için tahliye talep edildiğini, ihtiyaç iddiasının gerçek samimi ve zorunlu olmadığını, davacının halen yurtdışında olduğunu yurda kesin dönüş yapmadığını ayrıca halen İsveç'te çalıştığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının halen İsveç'te çalıştığından ihtiyacın samimi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 350/1 maddesine göre konut ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez....
Dava, kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren bir aylık süre içerisinde, 18/03/2020 tarihinde açılmıştır Kaldı ki davacı tarafça ihtiyaç nedeni ile kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin olarak gönderilen noter ihtarnamesi davalı kiracıya 18/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup dava süresinin yeni dönemin sonuna kadar muhafaza edilmiş olduğu da açıktır. Buna göre davanın süresinde olduğu görülmektedir. Ancak, az yukarıda da izah olunduğu üzere, ihtiyaç nedeni ile tahliye istemli davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre dava konusu mecurun satışı için ilan verildiği, ilandan çok kısa bir süre sonra ihtiyaç iddiası ile ihtarname gönderildiği ve devamında eldeki davanın açıldığı açıktır....
Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni olarak kabul edilemeyeceği gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....
Davalı, davanın yasal sürede açılmadığını, davacının ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, amacının davalıyı tahliye edip yüksek bedelle kiraya vermek olduğunu belirterek açılan davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi, henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2013 başlangıç tarihli ve 5+5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, ilçede emsalleri bulunan AVM’ler gibi büyük bir satış yeri oluşturmak suretiyle, çocuk oyuncakları, küçük ev aletleri, dayanıklı tüketim malları satışı yapacağını belirterek tahliye isteminde bulunmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/11/2014 NUMARASI : 2013/750-2014/651 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava açıldıktan sonra dava konusu taşınmazın tahliye edilmesi nedeni ile konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalının önceki malikle yapılan kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğu taşınmazın müvekkili tarafından ihtiyaç nedeni ile satın alındığını, ihtarname ile verilen 6 aylık süreye rağmen davalı tarafından taşınmazın tahliye edilmediğini, belirterek davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "... davacının emeklilik yıllarında yaşamak için yıllar önce davaya konu taşınmazı satın aldığı, davacının artık emeklilik döneminin geldiğini düşünerek turizm sektöründeki işlerinden ayrıldığı, ailesiyle birlikte evlerine taşınarak rahat ve huzurlu bir hayat sürmek istediği, kendisinin ve ailesinin Antalya sınırları içinde oturabileceği başkaca herhangi bir evi bulunmadığı belirtilerek ihtiyaç nedenine dayalı tahliye talep edilmiştir. TBK 350.maddesi gereğince ihtiyaç nedeni ile tahliye davası açılabilmesi için ihtiyacın zorunlu ve samimi olması, devamlılık arz etmesi, konut ihtiyacının olduğunun somut delillerle desteklenmesi gerekmektedir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2019 NUMARASI : 2018/254 ESAS 2019/476 KARAR DAVA KONUSU : Tahliye KARAR : Adana 7.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 07/05/2019 tarih ve 2018/254 Esas 2019/476 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davalı kiracının, müvekiline ait ve adresinde bulunan işyerinde (fırın) 07/05/2013 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesiyle kiracı olarak bulunduğunu, davalının beş yıldır kiracı bulunduğu işyerini ihtiyaç nedeniyle tahliye etmesi talebi aylar önce kendisine iletildiğini, ayrıca Adana 14.Noterliğince düzenlenmiş 27/02/2018 tarih ve 5027 sayılı, yine Adana 11.Noterliğince düenlenmiş 06/04/2018 tarih 10495 nolu ihtarnameleriyle tahliye ve ihtiyaç iradesinin tebliğ edildiğinden bahisle davalının müvekkilinin iş yerinden tahliyesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....