DELİLLER: Kadastro paftası, tapu kayıtları, dava dosyası, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Talep, İhtiyatı tedbir kararına itiraza ilişkindir. İhtiyatı tedbirin şartları 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır....
DELİLLER: Kadastro paftası, tapu kayıtları, dava dosyası, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Talep, İhtiyatı tedbir kararına itiraza ilişkindir. İhtiyatı tedbirin şartları 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/244 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davasının açıldığını, Mahkemenin 18.11.2020 tarihli 12 numaralı ara kararı uyarınca dava konusu kredi hakkında ihtiyatı tedbir kararı verildiğini, tensip zaptının 27.11.2020 tarihinde davalı bankaya tebliğ olduğunu, ancak davalı tarafça işbu ihtiyatı tedbir kararına rağmen müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ihtiyatı tedbir kararına rağmen müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmasının ve ödeme emri tebliğ edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibinin iptali talebiyle işbu davayı aça zorunluluğunun doğduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle hukuka aykırı olarak başlatılan İnegöl İcra Müdürlüğü'nün 2021/1382 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, davalı tarafın asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, icra takibin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İİK 72/3 maddesi "icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılama ve alacağın %15'den aşağı olmama şeklinde göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyatı tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklindedir. Dosyada mevcut deliller değerlendirildiğinde, İstanbul 12. İcra Müdürlüğü'nün 2019/5411 Esas sayılı dosyasının itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davacı ile davalının anne - oğul oldukları, davacının takip konusu borcu ödediğine dair yaklaşık ispat koşulunu yerine getirecek delil ibraz edilmediği, ancak tarafların vasıfları itibariyle her türlü delille ispatı mümkün olduğundan bu aşamada ihtiyatı tedbir kararı verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davlının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir....
nın işbu ihtiyati haciz kararı yönünden itiraz eden sıfatı ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle söz konusu ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazının reddine; diğer muteriztarafından yapılan itiraz yönünden ise imzası inkar edilmeyen dayanak 25/11/2011 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin yetkili mahkeme ve icra müdürlükleri başlıklı maddesinde de yetkili kılınmış olması nedeniyle HMK'nın 17. maddesi gereğince Kayseri Mahkemesi yani mahkememizin yetkili ve mahkememizce alınan teminat miktarının da İİK'nın 259. maddesine aranan yasal koşullara uygun ve yeterli olması, diğer itiraz sebeplerinin de yargılamayı gerektirip İİK'nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmaması nedeniyle söz konusu ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazının reddine karar verilmiştir. Kararı, itiraz eden vekili temyiz etmiştir. .../......
İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. (5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz." denilerek ihtiyati tedbire itirazın ne suretle yapılacağı açıklanmıştır. HMK'nın 392/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacağı muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Yine aynı Kanun'un 394/2. maddesi gereğince teminata itiraz edebilecek olan sadece aleyhine tedbir kararı verilen olup davacı vekilinin bu bağlamda teminatlı verilen ihtiyatı tedbir kararına karşı ilk derece mahkemesi nezdinde başvurabileceği itiraz yolu kanunda düzenlenmemiştir ( Emsal Yargıtay 23. HD nin 2012/6915 E. ve 2013/125 K. sayılı ilamı)....
İş mahkemesince 11.08.2022 günlü ara kararıyla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve Dairemiz geri çevirme kararı sonrasında “dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna göre ihtiyati tedbir verilmesini gerektirir şartların bulunmadığı ve ihtilafı esastan çözecek mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyatı tedbir talebinin reddine karar verildiğine dair 27.10.2022 günlü gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliğ edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili özetle; davacı bakımından HMK’nun 389. Maddesinde düzenlenen gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallinin mevcut bulunduğu halde, tedbir talebinin reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasını isteyen tarafından, ihtiyatı tedbir isteyenler aleyhine 22.02.2016 günlü dilekçe ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istenmesi üzerine; tedbir talebinin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine dair verilen 09.03.2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- 6100 sayılı HMK'nın "Temyiz edilemeyen kararlar" başlıklı 362. maddesinde hangi kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Aynı kanunun 362. maddesinin (f) bendi gereğince geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar da temyiz edilemeyen kararlar arasında sayılmaktadır....
Tedbire konu mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verilebilir." şeklinde düzenlenmiştir. 6100 s.HMK.nun 389.m.si hükmüne göre ihtiyati tedbir kararı, dava konusu olan mal veya hakkı dava sonuna kadar tedbir yoluyla muhafaza altına alınması amacıyla düzenlenmiş olup, dava konusuuyuşmazlığın vekalet sözleşmesine istinaden para alacağı olması sebebiyle 6100 s.HMK.nun 389.m.si uyarınca ihtiyatı tedbire konu yapılamayacağından mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulü ile ihtiyatı tedbirin kaldırılması kararı usul ve yasaya uygun olduğundan istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili 09/05/2019 tarihli dilekçesi ile, 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun ihtiyati tedbire ilişkin 389. maddesindeki düzenlemede belirtilen hakkın, elde edilmesini önemli ölçüde zorlaştıracak mevcut durumda herhangi bir değişmenin somut olayda söz konusu olmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/09/2020 tarih 2019/169 Esas sayılı ara kararı ile, "... davalı tarafın mahkememizin 05/04/2019 tarihli verilen ve 10/04/2019 tarihinde taşınmaz bilgilerinde düzeltme yapılan ihtiyatı tedbir kararına ilişkin itirazının reddine" şeklinde karar verilmiştir....