ve ihtiyati haczin tamamlanmasının beklenmediğinden 24/01/2019 tarihinde ve müvekkilin geçici ve kesin mühlet içerisinde olduğu tarihlerde icra dosyasından yapılan taşınmazları ve diğer mal varlığı üzerine konulan tüm haciz ve ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
İbraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır. Hacizlerin kaldırılması, 04.01.2021 tarihli teminat mektubunun, dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması ve bu halde yukarıda izah edildiği üzere, mevcut hacizlerin aşkın hale gelmesinin sonucu olmakla, alacaklının İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince hacizlerin kaldırılması yönünde karar verilmemiş olması sebebi ile hacizlerin kaldırılamayacağı yönündeki istinaf sebebi yerinde görülemiştir. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'...
Yukarıda izaha çalışıldığı üzere, borçlu Mustafa Aykut Turan'ın itirazından sonra, alacaklı tarafça, yasal süresi içerisinde itirazın iptali veya kesin olarak kaldırılması istemli dava açıldığına dair herhangi bir bilgi veya belge mevcut olmayıp, bahsi geçen borçlunun taşınmazları üzerindeki ihtiyati hacizlerin hükümsüz hale geldiği aşikardır. Bu itibarla, icra memurunun, alacaklı taraftan vazgeçme harcı alınmasına dair işlemi usul ve yasaya uygun değildir....
A.Ş. hakkında ".. yapılmış ve yapılacak olan tüm icra takiplerinin yapılacak takiplere ilişkin olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizlerin durdurulmasına..." karar verildiği görülmektedir. Bu durumda, 20/05/2015 tarihli tedbir kararında, tedbirin ihtiyati hacizleri kapsayacağı açıkça belirtildiğinden söz konusu tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engeller mahiyette olup; anılan tedbir kararı uyarınca, borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece ihtiyati haciz işlemi uygulanması mümkün değildir. Somut olayda, ......
İhtiyati hacizlerin kendi aralarında önce veya sonra konulmuş olmaları, İİK'nın 268. maddesindeki özel durum dışında sonuç doğurmaz. Bu durumda İcra Mahkemesince ilk kesin haciz ya da ilk kesinleşen ihtiyati haciz ile (eğer varsa) buna iştirak edebilecek hacizler belirlenmeli, sıra cetveli bu hacizlerin tarihleri ve oluşan usulî müktesep haklar da dikkate alınarak düzenlenmelidir. Somut olayda, şikayet olunan tarafından kambiyo senedine dayalı olarak 10.05.2013 paylaşıma konu bedel üzerine ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya yine 10.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
İcra Dairesinin 2020/18353 Esas sayılı takip dosyasına 200.000- TL nakit teminat yatırıldığını söz konusu teminatın İİK.266 ve devamı maddelerine uygun olarak mevcut ihtiyati hacizlerin kaldırılması için yatırıldığını, teminat karşılığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, yargılama sonucu müvekkili şirketin muvazaalı bir işlemde bulunmadığı ve alacaklıyı zarar verme kastı olmadığının subuta ereceğini, mahkemece istinafa konu ara kararda kendisi tarafından verilmiş olan ihtiyati haciz limitini göz ardı ederek müvekkilinin tarafı olmadığı icra dosyasındaki borcu göz önünde bulundurarak teminat karşılığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebini reddettiğini belirterek 14/02/2022 tarihli ara kararın kaldırılarak yeniden değerlendirme yapılarak İİK 266 maddesi uyarınca yatırılan teminatın kabul edilerek dosya kapsamında konulmuş olan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Talep; İİK'nun 266....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; geçici mühlet kararı nedeni ile hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir....
Dosya borcunun tamamının yatırılması nedeniyle hacizlerin taşkın hale icra müdürlüğünden talepte bulunularak kaldırılması gerektiği, aksi taktirde alacağın tamamının icra veznesine ihtiyati tedbir kararı uyarınca depo edilmesine rağmen daha önce konulan hacizlerin kaldırılması talebinin icra memurluğunce reddi halinde memur işlemini icra mahkemesine şikayet yoluyla götürülmesi gerektiğinden, menfi tespit davasına bakan mahkemenin hacizlerin kaldırılması yönünde karar verme yetkisi bulunmadığından, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. O nedenle davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesince, ''dava konusu taşınmazın davalı eş tarafından rızaen 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmuş olup, mahkememiz dosyasından konulan ihtiyati tedbir devam etmekle birlikte tarafların ve davanın niteliği itibariyle icrai satışa engel değildir.'' şeklinde cevap verildiğini, cevabi yazı üzerine satış ilanı talebinde bulunulduğunu, taraflarınca yapılan işlemin rızaya bağlı olmayan icrai işlem olduğunu, tedbir kararının icraen satışa engel olamayacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
Davacı davasını açarken karar verilinceye kadar fekki istenen hacze dayanak yapılacak satış işlemi ve İİK 92 maddesi uyarınca yapılacak kira parasının tahsiline ilişkin icrai işlemler dahil dava konusu taşınmazla ilgili tüm takip işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....