Madde hükmü kamu düzenine ilişkin olduğundan, davacı tarafın mahkemece bu beyanının resen dikkate alınması gerektiğini ve takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, alacaklı vekilince ödeme emri içerisinde, ihtiyati haciz ile ilgili alacak kalemleri istenmiş ise de, bu alacaklara yönelik Mahkeme ilam bilgisi eklenmediği gibi, ödeme emri üstünde de açıklanmadığından ödeme emri usule aykırı olduğunu, iptaline karar verilmesinin gerektiğini, ödeme emrinde talep edilen İhtiyati haciz evrağının gönderilmemesine yönelik, davacı tarafın itiraz hakkının saklı kalmak kaydı ile 2018 yılında alınan İhtiyati haciz kararının uygulanabilir bir hükmünün olmadığını, İhtiyati haciz kararı alındıktan sonraki 7 gün içerisinde icra dairesine verilmesi gerektiğinden; bu dosyada uygulanmasının mümkün olmadığını, takip dosyasında alacak kalemi olarak eklenen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi zorunlu iken yerel mahkemenin bu hususu dikkate almamasının bozma sebebi olduğunu, alacaklı tarafından...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/03/2021 tarihli kararıyla davalının ihtiyati hacze itirazının reddine karar verildiğini, işbu İhtiyati haciz kararı kapsamında davalı firmaca istinaf başvurusunda bulunulduğu ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2021/485 E. -2021/476 K. sayılı ilamıyla, kesin olmak üzere davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, işbu ihtiyati haciz kararı kapsamında Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2021/2269 sayılı dosyasıyla esasa geçildiği ve davalı firmaca 19/02/2021 tarihli dilekçesi ile icra takibine, yetkiye, borcun tamamına, faizine ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, yine aynı tarih olan 19/02/2021 tarihinde davalı borçlu firma tarafından Düzce İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/90 E. 2021/127 E. Sayılı dosya kapsamında İhtiyati Haczin Kaldırılması talebiyle başvuruda bulunulduğunu ve takipteki alacak miktarı olan 48.000,00-TL'lik teminatın yatırılması akabinde Düzce 3....
10.05.2019 tarihinde haciz ve fiili muhafaza talebinde bulunduğunu, 20.05.2019 günü haciz işlemi yapıldığını, haczedilen taşınırlarla ilgili 3.kişi olan NOLAN firması yetkililerinin istihkak iddiasında bulunduğunu, kendilerinin de 20.05.2019 tarihli haczi aynı gün öğrendiklerini, takibin durmasından sonra alacaklının ihtiyati haciz kararı aldığını ancak İİK.nun 364.maddesi gereğince 7 gün içerisinde itirazın kaldırılması veya iptali için dava açılmadığından ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını belirterek 20.05.2019 tarihinde yapılan haciz işleminin iptaline, ihtiyati haciz kararının İİK.nun 264.maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK’nın 281/II fıkrası hükmüne göre hâkimin iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilmesine, somut olayda da iptali istenen tasarruf için açılmış olan işbu mirası reddin iptali davasında, alacaklının davasının kabulü halinde alacağına kavuşmasını tehlikeye düşürmemeye yönelik olarak ihtiyati haciz talebi, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olması ve mirası reddin iptali davasının tasarrufun iptali davasının özel bir hali olması nedeniyle davacı vekilinin İİK'nın 281/2 maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz talebinin mahkemece aynı yasanın 257. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmiş olması doğru değildir....
HÜKÜM: 1- İhtiyati tedbir talebinin kabulüne ve haczin kaldırılmasına ilişkin 18/03/2021 tarihli ara karara itiraz eden davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...
Bilindiği üzere Kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emri tebliğinden itibaren 10 günlük ödeme süresi içerisinde borcun ödenmemesi halinde ihtiyati hacizler kesin hacze dönüşür. Somut olayda 14/04/2021 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri üzerine ihtiyati hacizlerin 25/04/2021 tarihinde kesin hacze dönüştüğü anlaşılmakla ve mahkeme kararında ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına hüküm kurulduğundan ortada mahkeme kararına göre kaldırılabilecek ihtiyati haciz bulunmadığından müdürlüğün 02/06/2021 tarihli kararında da hadise ve kanuna aykırılık görülmemiştir. İptali istenen 03/06/2021 tarihli müdürlük kararında ise borçlu vekili benzer esas dosyadan haciz yapılmadığı ihtayati haciz miktarının ise yatırıldığı gerekçesiyle gerekçelerle dosyada bulunan teminat mektubu karşılığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talep edilmiş icra müdürlüğünce 02/06/2021 tarihli red kararındaki gerekçeye atıfla talebin reddine karar verilmiştir....
HMK'nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu madde; meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir ....
. … İSTEMİN KONUSU : Davacı şirket hakkında, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13 ve 17. maddeleri uyarınca tesis edilen … tarih ve … sayılı ihtiyati haciz ve … tarih ve … sayılı ihtiyati tahakkuk işlemlerinin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu; ihtiyati tahakkuk işlemine ilişkin hüküm fıkrası yönünden reddeden, ihtiyati haciz işlemine ilişkin hüküm fıkrası yönünden, vergi incelemesi tamamlandıktan sonra ihtiyati haciz kararı alınamayacağı gerekçesiyle reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....
K... hakkında 6183 sayılı Yasa'nın 13 ve 14. maddelerine göre ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz işlemi uygulandığını, bu kapsamda kendisine ödeme emri tebliği de sağlandığını savunmasına rağmen mahkemece bu hususun yeterince araştırılmadığı, bu itibarla mahkemece, Vergi Dairesi'nin şirket ortağı hakkında ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz uygulaması yapıp yapmadığı varsa ihtiyati haczin kesinleşip kesinleşmediği hususu araştırılmak suretiyle, vergi dairesinin alacağının, 6183 sayılı Yasa'nın 10, 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesindeki koşulları taşıyıp taşımadığı da değerlendirilmek suretiyle, karar verilmesi gerektiği belirtilerek, şikayetçi yararına bozulmuştur. Bu kez, şikayet olunan vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılmasından, fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve aynı dönemde icra takibinden vazgeçilmesi halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM'nun 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi). 492 Sayılı Harçlar Kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3. maddesindeki tahsil harcının, ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür (12. HD'nin 10.03.2003 T 1505 - 4760 sayılı ilamı). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 264. maddesinin son fıkrasında; “Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmüne yer verilmiştir....