Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz kararına üçüncü kişi vekili tarafından itiraz edildiği, muterizin itiraz dilekçesinde belirttiği hususların İİK 96,97 ve devamı maddelerinde düzenlenen istihkak talebine ilişkin olduğu, muteriz tarafından icra hukuk mahkemesinde dava açıldığı, itiraz sebeplerinin İİK 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (üçüncü kişi) vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (üçüncü kişi) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

    Karara, borçlu vekili tarafından 21.01.2016 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş; mahkemece, itiraz üzerine yapılan yargılama neticesinde, talep tarihi itibariyle unsurları tam olan bono niteliğindeki kıymetli evraka dayalı olduğu, senedin sözleşmeye aykırı doldurulduğu ileri sürülmüş ise de, alacaklının sözleşmede taraf olmadığı, söz konusu senet için sözleşmede atıf bulunmadığı, esasen senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ihtiyati hacze itirazda ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek karar, ihtiyati hacze itiraz eden-borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden-borçlu vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/06/2014 tarih ve 2014/259-2014/250 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati hacze konu alacağın teminat altında olduğu halde mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf vekili, itirazın reddini talep etmiştir. Mahkemece, itiraz eden vekilinin itirazlarının esasa ilişkin olduğu, esas davada tartışılması gerektiği, itiraz sebeplerinin İİK 265. maddede sayılan sebeplerden olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi sonunda verilen ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararın alacaklı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Alacaklı vekili 55.000,00 TL tutarındaki bonoya dayalı ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ve mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati hacze karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde, ihtiyati hacze dayanak yapılan senedin bono sayılamayacağını zira keşide yerinin yazılı olmadığını, borçlu şirkete atfen atılan imzanın şirket temsilcisine ait olmadığını ayrıca borçlu ile alacaklı arasında ticari ilişki bulunmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir....

          İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili ihtiyati hacze dayanarak yapılan bononun bir finansal kiralama sözleşmesinin teminatı olduğunu, alacaklının ihtiyati hacze konu edilen miktar için borçlulara 60 gün süreli ihtarname göndermesi nedeniyle borcun muaccel olmadığını, finansal kiralama sözleşmesinin 19. maddesinde alacaklı lehine rehin hakkı bulunduğunu borçluların mal kaçırma gibi bir hallerinin de bulunmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, itiraz edilen ihtiyati haczin dayanağının temel ilişkiden bağımsız bir bono olduğu, bononun mücerretlik vasfını ortadan kaldıracak herhangi bir delilin itiraz eden borçlularca gösterilmediği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, karar borçlular vekilince temyiz edilmiştir....

            Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz eden Şirket hakkında bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı, itirazı da sadece aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçluların yapabileceği, ayrıca ihtiyati haczin çeke dayalı olarak verilmesi ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması nedeniyle itirazın reddine karar verilmiş, karar itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 265’inci maddesine 17/03/2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun’un 63’üncü maddesiyle eklenen değişik 2’nci fıkrasında “Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.” hükmü yer aldığı gözetilmeden ihtiyati hacze sadece aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçluların itiraz edebileceği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddinde isabet görülmemiştir....

              İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin tüm kararlara karşı değil, ancak “hükümde belirtilen hâllerde” istinaf yoluna başvurulabilecektir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır....

              İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin tüm kararlara karşı değil, ancak “hükümde belirtilen hâllerde” istinaf yoluna başvurulabilecektir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/03/2016 tarih ve 2015/664-2015/668 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden (borçlu) Vekili, ihtiyati hacze konu olan senedin hile ile teminat senedi olarak davacının çalıştığı iş yerinin yetkilisi tarafından alındığını, davacının bilerek ve isteyerek bir senet imzalamadığını, daha sonra iş sözleşmesinin feshedildiğini, bu nedenle iş mahkemesine açılan davanın kazanıldığını, hizmet akdi devam ederken alınan senetlere ilişkin davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğunu ileri sürerek ihtiyati hacze itiraz etmiş ve kaldırılmasını talep etmiştir....

                Mahkemece, gerek ihtiyati tedbir kararı gerekse, ihtiyati tedbire itirazın incelenmesi bağlamında verilen karar usulüne uygun müstakil gerekçeli bir karar şeklinde yazılmadığından, bu durum 1982 Anayasası’nın 141. maddesine göre, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği hükmüne ve HMK'nın 391/2. maddesine aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, ihtiyati tedbire itiraz edenler vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre, ihtiyati tedbire itiraz edenler vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden ihtiyati tedbire itiraz edenlere iadesine, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu