Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesi de "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." şeklindedir....

Mahkemece, 02/08/2021 tarihli ara kararla 2019/125194 sayılı markanın 3. kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, karşı taraf Şirket vekili, söz konusu ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 02/08/2021 tarihinde verilen ara kararla, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek yeni bir vakanın bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir isteyen vekilinin talebi uyarınca mahkemece müvekkilinin gıyabında ve evrak üzerinden yapılan inceleme neticesinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin koşulların bulunmadığını ileri sürerek Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/102-106 Esas-Karar (D.İş) sayılı dosyasında verilen 18.06.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: İhtiyati tedbir isteyen vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararında bir isabetsizlik bulunmadığını savunarak itirazın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava konusunun mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz isteminden ibaret olduğu anlaşıldı....

      Hal böyle olunca, mahkemece ihtiyati tedbire ilişkin yasal koşulların oluşmadığı, ihtiyati tedbir talep eden davacının tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispatlayamadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacının sunduğu deliller tedbir isteminin reddi kararından sonra sunulduğunda istinaf aşamasında değerlendirmeye tabi tutulamaz. İlk derece mahkemesinin değerlendirilmediği delilin istinaf aşamasında nazara alınması mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; reçetede ve raporda 3 aylık kullanım olduğunu, 6 aylık verilen tedbir kararının hatalı olduğunu, kurum işleminin hukuka uygun olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbir talebinin reddini, aksi halde 3 aylık tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf başvurusu, ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına ilişkindir....

        İhtiyati tedbir talebi, dava konusu ilaç bedelinin tedavi süresince tedbiren davalı SGK tarafından karşılanması istemine ilişkin olup, dava konusu ilaç bedeli kurumca karşılanacak ilaçlardan olmadığı, SUT kapsamında bulunmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 62....

        İhtiyati tedbir talebi, dava konusu ilaç bedelinin tedavi süresince tedbiren davalı SGK tarafından karşılanması istemine ilişkin olup, dava konusu ilaç bedeli kurumca karşılanacak ilaçlardan olmadığı, SUT kapsamında bulunmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 5....

        Davalı banka vekilince itiraz edilen ihtiyati tedbir ara kararında mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, anılan kararda tereddüte yer vermeyecek şekilde neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği hususu yer almamaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesinin itiraz edilen ihtiyati tedbir ara kararı HMK'nun 391. maddesine uygun bir ihtiyati tedbir ara kararı niteliğinde değildir. Bu durumda, itiraz edilen ihtiyati tedbir ara kararının HMK'nun 391. maddesine uygun bir ara karar niteliğinde olmadığından mahkemece yapılması gereken iş, davacıların ihtiyati tedbir talepleri değerlendirilerek HMK'nun 391. maddesine uygun nitelikte bir ihtiyati tedbir ara kararı verilmesinden ibarettir....

          Bu durumda mahkemece, ihtiyati tedbire itiraz yargılamasında ihtiyati tedbir talep edenin davanın esası yönünden haklı olup olmadığının, diğer bir anlatımla ihtiyati tedbir kararı verilmesinin koşullarının devam edip etmediğinin incelenmesi, oluşacak kanaate göre itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekir. Nitekim HMK’nun 394’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında “ihtiyati tedbirin şartlarına” itiraz edilebileceği açıkça belirtilmiş olduğundan, itiraz yargılamasında ihtiyati tedbir koşulları bakımından bir inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur. Bu yön gözetilmeden, ihtiyati tedbire itiraz nedenlerinin sınırlı olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Mahkemece “itiraz gerekçelerinin yargılama ile ortaya çıkabilecek gerekçelerden oluştuğu” belirtilerek de ihtiyati tedbir istemi reddedilmiştir....

            Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davalı şirketin taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu