Maddesine göre de; "ilk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara" karşı istinaf yasa yoluna başvurulabilir. HMK.nun 391/son cümlesine göre de; "İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır." Bu madde hükümlerinden anlaşılacağı gibi; İhtiyati tedbir talebinin reddi üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği gibi (HMK. m. 391/1), ayrıca yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı da istinaf yoluna başvurulabilir. Gerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanununda ara kararlarına karşı kanun yoluna başvuru esas olarak kabul edilmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Bir kısım davacı-ihtiyati tedbir isteyenler vekili İstinaf dilekçesinde özetle; hangi aşamada olursa olsun ihtiyati tedbir talebinin reddi kararlarının istinafa tabi olduğu, itiraz yolunun açık bulunmadığı, HMK 394 vd....
Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....
Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....
Dava dosyasındaki kayıt ve belgelerden dava konusu ilacın davacının tedavisinde kullanılmak üzere reçete edildiği, davacının T5 başvuruda bulunarak ilacın tedavi süresi boyunca bedelinin kurumca karşılanmasını talep ettiği, dava konusu ilacın Sağlık Uygulama Tebliğinde yer almaması sebebiyle talebin Kurum tarafından reddedildiği, bunun üzerine kurumun bu işleminin iptali ile ilaç bedelinin karşılanması yönünde tedbir kararı verilmesinin ve dava sonucunda ise bu ilaçların bedelsiz kullanımına izin verilmesinin talep edildiği, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davalı tarafından süresinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne itiraz edildiği, itiraz talebinin reddi üzerine kararın istinaf edildiği anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbir, geçici bir hukuki korumadır. Geçici hukuki koruma ise, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır....
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21.02.2014 tarihli 2013/1 E. 2014/1 sayılı Kararı ile de ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararların temyiz yoluyla incelenemeyeceğine karar verildiğinden temyiz talebinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21.02.2014 tarihli 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı Kararı ile de ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararların temyiz yoluyla incelenemeyeceğine karar verildiğinden temyiz talebinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, 06.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Bu nedenle ihtiyati tedbir konusunun kendine has özellikleri de dikkate alındığında ihtiyati tedbire ilişkin yapılacak temyiz incelemesinin kanunun amaçladığı sonuçlara uygun bir yol olamayacağı da öngörülmelidir. Sonuç olarak mevcut kanuni düzenleme ile bölge adliye mahkemelerinin henüz faaliyete geçmedikleri göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir talebinin reddine dair yerel mahkeme kararına karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı ve bu itibarla davacı vekilinin temyiz talebinin reddi gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun ulaştığı sonuca katılamamaktayım.11.11.2013 MUHALEFET ŞERHİ 6100 sayılı Kanun'un "ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz" başlıklı 394. maddesinin (5) numaralı fıkrası "İtiraz hakkında verilen karara karşı,- kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır....
İstinaf incelemesi yapılan dosyada, ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Aleyhine tedbir verilen davalı vekilinin 02/09/2022 tarihli dilekçesi ile yokluklarında verilen ihtiyati tedbirin kabulü kararına itiraz etmiş ancak mahkemece itirazı duruşma açılarak değerlendirilmemiştir. Yine davalı vekili 02/09/2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbirin kabulü kararını istinaf etmiştir. Ancak yukarıda da açıklandığı üzere ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı itiraz üzerine HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz incelemesinin tarafların daveti ile duruşmalı olarak yapılması gerekmekte olup mahkemece davalıların ihtiyati tedbire itiraz ettikleri hususu göz ardı edilerek, itiraz hakkı tanınıp itiraz üzerine karar verilmeksizin dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmesi doğru görülmemiştir....
HMK’nın 341/1- b maddesinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar bakımından istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiş olup tarafların gıyabında ara karar ile tedbir talebi kabul edilmekle söz konusu karara karşı kararı veren mahkemeye HMK’nın 394. maddesine göre itiraz yolu açıktır....