HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin 13.10.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının durum ve koşulların değişmesi gerekçesiyle kaldırılması talebine ilişkin verilen karara yönelik istinaf başvurusunun, HMK'nın 341(1) ve 346(1) maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE; Davalı vekilinin 31.05.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 2....
Dosya kapsamına göre; ihtiyati tedbir kararının davacının tedavisinde kullanılacak ilaç bedelinin karşılanmasına yönelik olduğu; davacının ise 29/08/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Tedbirin konusu, davacının hastalığının tedavisinde kullanılacağı belirtilen ilaç bedelinin dava süresince kurumca sağlanması olup; davacının hayatta olduğu dönem için geçerli, eda amaçlı ihtiyati tedbir kararının, davacının ölümü üzerine konusunun kalmadığı, ihtiyati tedbir ve yapılan istinaf itirazının konusuz kaldığı anlaşılmakla, konusu kalmayan istem halinde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 30/11/2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmak suretiyle ters tedbire çevrilmesi için yeni bir delil sunulmadığı, ayrıca verilen ihtiyati tedbir kararının tarafların yüzüne karşı duruşmada verilmiş olması nedeniyle de ihtiyati tedbirin kaldırılması hususunda değerlendirme mercinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının ters tedbire çevrilmesi talebinin reddine, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin değerlendirme mercinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Gaziantep 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/437 Esas sayılı dosyası ile görülen iflas ertelemesi davasında mahkemece 20/05/2015 tarihli tedbir kararı ile borçlu ... A.Ş. hakkında ".. yapılmış ve yapılacak olan tüm icra takiplerinin yapılacak takiplere ilişkin olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizlerin durdurulmasına..." karar verildiği görülmektedir. Bu durumda, 20/05/2015 tarihli tedbir kararında, tedbirin ihtiyati hacizleri kapsayacağı açıkça belirtildiğinden söz konusu tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engeller mahiyette olup; anılan tedbir kararı uyarınca, borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece ihtiyati haciz işlemi uygulanması mümkün değildir. Somut olayda, ......
Ticaret Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli iflas erteleme tedbir kararında; "açılmış ve açılacak tüm takip, ihtiyati haciz kararlarının tatbiki ve tahliyesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına" karar verildiği, ihtiyati haciz kararının 04.12.2015 tarihinde, ihtiyati tedbir kararından sonra alındığı, tedbir kararının ihtiyati haciz kararının infazını da durdurduğu anlaşılmıştır. O halde; mahkemece şikayetin kabulü ile tedbir kararından sonra alınan ihtiyati haciz kararının tatbiki nedeniyle konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun da esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/675 esas sayılı derdest olan dava dosyasında; "-her ne kadar davalı ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiş ise de, davalının verilen bu tedbir kararında şu aşamada herhangi bir zararının bulunmadığı, HMK'nun 389. maddesi dikkate alındığında ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesine ilişkin şartların bulunduğu, ihtiyati tedbir konulmasına yasal bir engel bulunmadığı, tedbir konulan taşınmazın dava konusu edilerek tapu iptal ve tescilininin talep edildiği, bu sebeple mahkememizce konulan ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu değerlendirilerek davalının tedbirin kaldırılması yönündeki talebi yerinde bulunmadığından reddi gerektiği vicdani kanaatine varılarak" gerekçeleri ile; "-Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının REDDİNE, " karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasında tedbir kararına itiraz eden vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde tedbir kararına itiraz edenler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin madencilik sektöründe faaliyet yürüttüğünü, piyasanın daralması, maden sahasına ilişkin idari ve adli kararlar nedeniyle borca batık hale geldiğini, üretimin tam kapasite ile yapılması halinde müvekkilinin borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, davacı aleyhine başlatılan ... takiplerinin durdurulması dahil olmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilerek, davacı iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verilmiş, bu karara itiraz eden .... Ltd. Şti. ve ... Ltd....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 26/04/2022 (Ara Karar) NUMARASI: 2021/312 Esas TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/06/2022 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkemece tarafların yokluğunda verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine, itirazın reddine karar verildiği ,bu ara karara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmadığı; yine davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için yaptığı başvuru 19.11.2021 tarihli ara kararı ile red edildiği, bu ara kararın davalı vekiline 27.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 5.1.2022 tarihli ara kararı ile de ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin red edildiği, bu ara kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2022/470 Esas 2022/448 Karar sayılı 24.03.2022 tarihli kararı ile HMK 396.madde kapsamında ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin bir ara kararı olup istinaf kanun yoluna tabi olmadığından HMK 341(1) ve 346(1) maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, 13.07.2005 tarihinde, "dava konusu 7569 ada 1, 2 ve 3 sayılı parsellerin 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi bakımından HUMK'nın 101 ve devamı maddeleri gereğince tapu kaydına dava sonuna kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, davalı tarafların ihtiyati tedbirin kaldırılması talepleri aşamalarda reddedilmiş, en son davalı Hazine vekilinin ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması yönünde 24.04.2013 tarihli başvurusu üzerine mahkemece 26.04.2013 tarihinde "davalı Hazine vekilinin tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine" karar verilmiş ve bu karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6217 sayılı Yasa ile Değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin 1.fıkrası gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyize ilişkin hükümleri İstinaf Mahkemeleri göreve başlayıncaya kadar yürürlükte bulunmaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca sadece "Mahkemelerden...
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olup istinaf incelemesi sonucunda ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönündeki kararın kaldırılması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından verilen 21.05.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının müvekkil davacının inşaasını tamamladığı inşaattan kaynaklanan alacağın tahsilini teminen açılmış bir alacak davası nedeniyle verildiğini, dolayısıyla tedbir kararının uyuşmazlık konusunda verilmiş bir karar olduğunu, yerel mahkemenin aksi yöndeki gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın tedbir konulan taşınmazların inşaası nedeniyle oluşan ve müvekkil davacıya ait bir alacak olduğundan tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, ihtiyati tedbir kararı kaldırıldığında davalının bu taşınmazları 3. şahıslara devretme ihtimalinin mevcut olduğunu, davalının mal varlığı hakkında müvekkil davacının bir malumatı olmadığından tedbirlerin kaldırılmasının...