Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine itirazın reddine ilişkin 2.4.2014 tarihli kararına karşı temyiz isteminin, temyiz yolunun kapalı olması nedeniyle reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, HUMK.nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

    Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, marka hükümsüzlüğü talebi ile açılan davalarda mahkemelerce teminatsız olarak tedbir kararı verildiğini, talep edilen tedbirin karşı tarafa bir zarar vermeyeceğini, ihtiyati tedbirin teminatsız olarak konulması gerektiğin ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Talep ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6100 sayılı HMK.'nın 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

      Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

      Dava trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine yöneliktir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "ihtiyati tedbir" kenar başlıklı 391. maddesinin (3) numaralı fıkrasında "İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır" hükmüne yer verilmiştir. HMK'nin "İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz" başlıklı 394. maddesinin (5) numaralı fıkrası ise "İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz" şeklindedir....

        Bu nedenle karşı taraf vekilinin Yerel Mahkemenin ihtiyati tedbir kararına karşı temyiz isteminin, temyiz yolunun kapalı olması nedeniyle reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bölge adliye mahkemesi tarafından geçici hukuki korumalara ilişkin verilen kararların temyiz edilemeyeceği HMK 362/1-f maddede açıkça düzenlendiğinden, bu mahkemenin ihtiyati tedbirle ilgili verdiği, ihtiyati tedbir talebinin reddi veya ihtiyati tedbir talebi kabul edilerek verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz sonucu verilen kararlar kesin olup temyiz edilemez. Bu nedenle temyiz başvurusu temyiz edilemeyen kesin karara ilişkin yapılmıştır. Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366)....

            Gerekçede de belirtildiği gibi ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra, mevcut olan durum ve koşulların dava sırasında birden fazla değişmesi mümkün olabilir ve her seferinde itiraz edilebilir, her itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulması öngörülen isitnaf yolundan beklenen amacın tam tersine bir sonuç doğuracaktır. Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabilecektir. Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK'nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi talebinin reddi hakkında verilen karar istinaf edilemez. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilinin ihtiyati tedbirin genişletilmesi yönündeki talebinin reddine dair mahkemece verilen ara kararın istinafı mümkün değildir....

              Temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas,1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, ihtiyati tedbire itiraz eden-müdahil .... vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine ilişkin karara yönelik temyiz isteminin HUMK'nın 432/4. madde hükmü uyarınca reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbire itiraz eden-müdahil vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu