Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 08/10/2020 tarih 2020/1710 E. 2020/3486 K.sayılı ilamı ile, "....davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, dava konusu 510.000,00....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : HMK nun 341/1. maddesinde ilk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.Davacının istinaf başvurusu, ihtiyati haciz talebinin yerel mahkemece reddi ara kararının kaldırılmasına ilişkindir ve dairemiz görevlidir. Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi manevi tazminat davası olup halen İlk Derece Mahkemesinde derdesttir. Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. İİK’nun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

    Davacı vekili ihtiyati tedbir talebinin kabul görmemesi halinde de ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini de istemişse de mer'i hukukumuzda "ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz " şeklinde bir geçici hukuki koruma müessesesi olmadığı bu nedenle davacının talebinin "ihtiyati haciz" talebi niteliğinde olduğu kabul edildiğinde de,İ.İ.K 257 maddesine göre bir inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmıştır.Davanın niteliğine ve bu aşamadaki derdest dava dosyası kapsamına göre dava konusu alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyetine dair İ.İ.K 257 maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair koşulların bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır....

    ihtiyati haciz kararı uygulanamayacağını, her ne kadar müvekkili hakkındaki konkordato kararı 10/04/2019 tarihli duruşma ile kalkmış olsa da bu karar henüz kesinleşmediğinden müvekkilinin hukuken konkordato sürecinde sayılması gerektiğini, İİK 294. maddesi kapsamında ihtiyati haciz verilmesinin kanun maddesinin yok sayılması anlamına geldiğinden ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haczin takip işlemi olduğu için konkordato süresinde ihtiyati haciz kararı alınamayacağını ve uygulanamayacağını belirterek müdürlüğün 17/04/2019 tarihli red kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Dava, ihtiyati hacze yapılan itirazın kabulüne ilişkin kararın kaldırıldırılarak ihtiyati haciz konulmasına ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden 01.12.2002 işlem tarihli ... A.Ş'ye Mimaroba şubesine gönderilen 150.000 TL alacak konusunda ihtiyati haciz talep etmiştir. Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 2022/164 Esas, 2022/127 Karar sayılı ilamı ile asıl alacağı ilişkin Küçükçekmece 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/494 Esas sayılı itirazın iptali davası açıldığından, itirazı incelemeye yetkili mahkemenin tespit edilerek karar verilmek üzere İhtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece duruşma açılarak ihtiyati haciz kararına itirazın değerlendirildiği, ihtiyati hacizi itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/09/2013 gün ve 2013/405-2013/405 D.İş sayılı kararı onayan Daire’nin 11.11.2013 gün ve 2013/16072 - 2013/20092 sayılı kararı aleyhinde ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: İhtiyati haciz talebinin reddi ve temyiz hususunu düzenleyen İİK'nın 258. maddesinin son fıkrasında, ihtiyati haciz kararının reddi kararlarına karşı temyiz yolunun açık olduğu, ancak temyiz incelemesi sonucu verilen kararın kesin olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda, temyiz üzerine verilen karara karşı karar düzeltme yolunun kapalı olması nedeniyle ihtiyati haciz isteyen vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        Somut olayda, 6183 sayılı Yasa kapsamında haczedilen taşınmazın kıymetine itiraz istemi ile açılan davada, tedbiren taşınmazın satışının, ihalenin durdurulmasının istenildiği, kıymet takdiri ile ihale farklı konular olup, başvurulacak kanun yollarının da farklı olduğu, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, ihalenin de tahsil işlemi olduğu, bu düzenlemeye aykırı, ayrıca dava konusu olmayan hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, karşı tarafın kamu kurumu olması karşısında hakkın elde edilmesinin imkansız hale gelmesi veya zorlaşmasının söz konusu olamayacağı, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararı ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        HMK'nın 341/1-b maddesine göre de, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulması mümkündür. Mahkemece ihtiyati tedbir kararı karşı taraf dinlenmeden verildiğine göre, bu kararın doğrudan istinafı mümkün değildir. Karşı taraf dinlenmeden verilen tedbir kararlarına karşı itiraz yolu açık olup, kanun yolu dilekçesinin bu şekilde işleme konularak Kanundaki usule göre itirazın sonuçlandırılması gerekir.Bu itibarla, itiraz yoluna tabi ihtiyati tedbir ara kararı hakkında istinaf incelemesi yapılması mümkün olmayıp, başvuru dilekçesinin itiraz olarak değerlendirilerek bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

          Dolayısıyla mahkemece ihtiyati haciz talebine yönelik verilen ilk ara karardan sonraki ara kararlara yönelik istinaf başvurusunda bulunulamaz. Somut olayda davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak ilk derece mahkemesi tarafından 02/12/2021 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, vaki itiraz üzerine 18/01/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından ara kararın istinafı üzerine dairemizin 31/03/2022 tarih, ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı ile istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu kez davacı vekili tarafından 31/05/2022 tarihli celsede yeniden ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece dairemizin kararı gibi ihtiyati haczin reddine karar verilmiş olup bu ara karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            İflas erteleme davasında verilen 24.07.2014 tarihli ara kararı ile "açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verilmiş olup, anılan tedbir nedeniyle önceki tarihli ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez ise de, borçlu vekilinin 24.07.2014 tarihli talebinin kabulü ile icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılmasından sonra, alacaklının talebi üzerine 07.08.2014 tarihli icra müdürlüğü kararı ile yapılan haciz işlemleri artık yeni bir haciz olup, ihtiyati hacizlerin infazının durdurulması yönündeki tedbir kararının devam ettiği süre içerisinde borçlu hakkında haciz işlemi yapılamayacağından, şikayete konu 07.08.2014-08.08.2014 tarihli icra müdürlüğü kararları ve bu karara dayalı olarak yapılan haciz işlemleri usul ve yasaya aykırıdır.O halde; mahkemece borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...

              UYAP Entegrasyonu