Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbire itiraz'ın incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itiraz'ın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbire itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - HMK’nın 394/4 hükmüne göre, “İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.” Bu Kanun hükmü uyarınca, taraflar usulen davet edilip, duruşma açılarak itiraz hakkında bir karar vermek gerekirken, taraflar davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

    Bu durumda, mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi üzerine, HMK'nın 391/2 maddesine uygun olarak, gerekçeli karar yazılmamış olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre, ihtiyati tedbire itiraz eden ... T.A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire itiraz eden ... T.A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden Şekerbank T.A.Ş.'ye iadesine, 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      HUMK'un 432/4. maddesine göre, temyizi kabil olmayan karara ilişkin temyiz istemi hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3-4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay da bu konuda karar verebileceğinden ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin 20.03.2013 tarihli karara yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle 20.03.2013 tarihli karara yönelik ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin temyiz isteminin HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca REDDİNE, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözden kaçırılarak, ilgililer davet edilip duruşma günü verilmeden, dosya üzerinden yapılan inceleme ile itirazın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince, ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde görülmekle KABULÜ ile Ankara 4....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı -karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 27.07.2022 Tarihli ihtiyati tedbir kararına 31.08.2022 Tarihinde itiraz edildiğini, yerel mahkemece 07.11.2022 Tarihli duruşmada tedbire itirazın yedi günlük süre içerisinde yapılmadığından, HMK.394/2 gereğince itirazın bir hafta süre içinde yapılmadığından reddine karar verdiğini, yerel mahkemeye dava dilekçesi verilmesi, tensip zaptının tanzimi, tedbirle ile ilgili ara kararının kurulması, müvekkiline yapılan tebligatın ve itirazın yapıldığı tarihler dikkat edilirse adli ara verme süresi içinde yapılmış bulunduğunu, ayrıca itiraz edilen kararda itiraz süresi ile ilgili hiçbir bölüm bulunmadığını, dosyanın incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, hükmün uygulandığının müvekkili yana tebliğ edildiğine dair hiçbir evrak bulunmadığını, bu itibarla yerel mahkemenin tedbire itiraz dilekçesini ret etmesi ile ilgili hiçbir hukuki yol bulunmadığını, yolsuz olarak verilen hükmün kaldırılması gerektiğini...

          - K A R A R - Davacı vekili, davalının 20 adet bono nedeniyle müvekkiline ihtarname keşide ettiğini, müvekkilinin bonolarda keşideci olarak gözüken dava dışı şirketin ortağı olduğunu ve şirketin 2011 yılında tasfiye edildiğini, bonoların keşide tarihi olan 2013 yılında bono düzenleyecek bir şirket olmadığını ileri sürerek bonoların takibe konu edilmemesi için ihtiyadi tedbire, müvekkilinin bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ve dava dışı ...’ın bonoların keşidecisi olan dava dışı şirketin ortağı olduğunu ve bonoyu düzenlediklerini, aynı zamanda bononun lehtarı olduklarını ve senedi ciro ettiklerini, takip konusu bonoların müvekkiline beyaz ciro yoluyla geçtiğini, davacının iddialarını yetkili hamil olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir....

            K A R A R Davacı vekili, davalının davacı aleyhine kambiyo takibi başlattığını, takip konusu senedin sahte olarak düzenlendiğini ve imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürerek teminat karşılığında veznedeki paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyadi tedbire ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davalıdan aldığı hayvan karşılığında takip konusu senedi verdiğini, davacının kısmi ödemelerde bulunduğunu, kalan miktar yönünden davalının senedi takibe koyduğunu, davacının iddialarını ispat edecek delil ileri süremediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının duruşma gün ve saati tebliğ edilmesine rağmen takip etmediği ve imza örneklerinin alınacağı talimat duruşmasına da katılmadığı, ayrıca ceza dosyasındaki bilgi ve belgeler ve alınan beyanlara nazaran dava konusu senedin dava dışı ...'...

              M. 19/4)) KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından, 17/11/2022 tarihli ara kararı ile “Davacı vekilinin ihtiyadi tedbir talebinin HMK 390/3 te belirtilen yasal şart ve gereklilikleri taşımadığı, yaklaşık ispat şartını yerine getirmediği yine davanın esası çözecek şekilde ihtiyadi tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı vekilinin ihtiyadi tedbir talebinin REDDİNE, ihtiyadi tedbir talebinin reddine karşı 1 hafta içinde itiraz yoluna başvurabileceğinin hazır olan davacı vekiline ihtarına karar verilmiştir. Karara karşı davacı sendika yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ EK KARAR TARİHİ : 15/06/2022 NUMARASI : 2022/61 D.İş. 2022/61 K İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN VEKİLİ : İHTİYATİ TEDBİREİTİRAZ EDEN : VEKİLİ : TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 05/12/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2022 İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından karşı taraf aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati tedbir istemli davada, mahkemece ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbire itiraz eden vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirketin aleyhine ihtiyati tedbir talep ettikleri ...Şirketi tarafından açılan Kablo Tv hizmet alımı ihalesi ilanı üzerine şirketin talep ettiği idari şartnamede belirtilen belgeleri tamamlayarak 7....

                İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. İhtiyati tedbire esas olan hakkın da, iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ''uyuşmazlık konusu hakkında'' diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (md. 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir....

                UYAP Entegrasyonu