Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmış olup, şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddiasının ise istinaf aşamasında değerlendirilmesine yasal olanak yoktur....

Kat 1 Nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazda asansör bulunmamasına rağmen ilanda asansör olduğu yazılı olduğu yönünden ihalenin feshi talep edilmişse de, asansör olduğu yazılı olması borçlu lehine olup, ihaleye katılımı arttıracak bir unsur olduğundan davacı borçlu tarafından bu husus ileri sürülemeyeceğinden, KDV oranı %1 olması gerekirken %18 olarak belirtilmesi yönünden ihalenin feshi istenilmiş ise de ihalesi yapılan taşınmazların büro vasfında iş yeri olarak kullanılarak taşınmaz olduğundan KDV oranının %18 olarak belirlenmesinde yasaya aykırılık olmadığı, İhale tutanağındaki usulsüzlükler yönünden ihalenin feshi istenilmiş ise de ihaleye belirtilen saatte başlanmış olup, yine belirtilen saatte sona erdirildiği, bu haliyle ihalenin satış ilanına uygun olduğu, ihale tutanağında elektronik ortamda teklif verilmediğine ilişkin bilginin yazılı olduğu, elektronik ortamda teklif verilmediği, bu yöndeki ihalenin feshi sebeplerinin de yerinde olmadığı, yine satış tarihi itibariyle covid...

Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan menkul ihalesinde de uygulanan İİK'nın 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerdir. İhaleden önce, menkul hükmünde olan ve satışı yapılan menkuller hakkında, kendi takip dosyasından satış avansını yatırarak satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan yoktur. Somut olayda, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak eden olmadığından ihalenin feshini istemekte aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Mahkemece davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....

Somut olayda, yukarıda belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesince borçlunun şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği, kararın alacaklı ... ve ihale alıcısı ... tarafından istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek ihalenin feshine karar verildiği, kararın yalnızca alacaklı ... tarafından temyiz edildiği, istinaf eden diğer davalı ... tarafından temyiz edilmediği dolayısıyla ihalenin feshi kararının temyiz kanun yoluna başvurmayan bu davalı yönünden kesinleştiği, ancak bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının yanı sıra temyiz isteminde bulunmayan ve hakkındaki karar kesinleşen ihale alıcısı yönünden de ihalenin feshi isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Bu süreçte İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılan ihalenin feshi davasının sonucunun beklenmesi gerekmez. Zira, yasa koyucunun amacı ihale sürecinin biran evvel sonuçlandırılması olup, İİK'nun 133 ve 134. maddelerine göre ihalenin feshi koşulları ve doğurduğu sonuçlar da farklı olduğundan, ihalenin feshi davası, İİK'nun 133. maddesi gereğince belirtilen prosedürün işletilerek tamamlayıcı ihale yapılmasına engel olmaz. Somut olayda, ihalenin feshi istenen taşınmazın daha önce, 07/01/2019 tarihinde yapılan birinci açık artırmada Mehmet Hakkı Erbak'a ihale edildiği, ihale alıcısının ihale bedelini süresinde yatırmadığı gibi ihale alıcısından sonra en yüksek pey süren Şahinder Deri İletişim..Ltd....

    Şikayet konusu taşınmazın ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçi borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, davacıya kıymet takdirinin 12/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği, bu nedene dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunmasına yasal imkan bulunmadığı, İİK'nın 134. maddesinin beşinci fıkrasına göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin mümkün olmadığı, şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, esasa girilmeden reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece; 4180 ada 36 parsel 14 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz yönünden ihalenin feshi ile 4180 ada 36 parsel 5 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz yönünden ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi yerinde ise de ihalesinin feshi talebi reddedilen taşınmaz yönünden yazılı gerekçelere göre, şikayetçinin ihalenin feshi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı aleyhine taktir edilen para cezasına ilişkin re' sen yapılan değerlendirmede; İİK'nun ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134....

      İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir....

      Davacının ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürdüğü iddialardan ilki; kendisine ödeme emrinin tebliğ edilmediği, takibin hukuka aykırı olarak kesinleştirildiği, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğine yöneliktir. İİK'da ihalenin feshi davası ihale aşamasındaki usulsüzlüklere yönelik olarak düzenlenmiş olup incelenecek hususlar ihalenin feshi davasının ihaleye hazırlık dönemi ve ihalenin yapılmasındaki usulsüzlükler ve ihaleye fesat karıştırılması konularıyla sınırlı olup takibin esasına yönelik şikayetler iş bu davanın konusunu oluşturmadığından davacının söz konusu ihalenin feshi sebeplerine itibar edilmemiştir....

      Bu nedenle satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edilmemiş olması ihalenin feshini gerektirmeyeceğinden ve ihalenin feshini gerektirecek başkacada bir neden bulunmadığından, Mahkemece ihalenin feshi istemin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin ve alıcı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda ( 2 ). maddede yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu