ASLİYE HUKUK (İCRA) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/6 ESAS, 2020/40 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Taraflar arasında görülen ihalenin feshi davasında yapılan açık yargılaması sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Davanın ihalenin feshi davası olduğu buna ilişkin düzenlemenin İİK.134. maddesinde düzenlendiği, taşınmaz malların satışına ilişkin düzenlemelerin İİK.123 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, davacı tarafından tebligatın usulsüzlüğü şikayet konusu edilmiş, taşınmazın kıymet taktir raporunun Müvekkiline teslim edildiğine ilişkin 22/02/2018 tarihli tebligat parçasının "muhatabın bizzat kendisine tebliğ edilmiştir" şeklindeki ibaresine, müvekkilinin imzasının değildir şeklinde itiraz edilmiş ise de; dosyada mübrez Adli Tıp Kurumu'nun 09/05/2019 tarihli raporunda belirtildiği üzere 22/02/2018 tarihli tebliğ mazbatasındaki imza ile davacı T1 mevcut mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlik görüldüğü şeklinde rapor tanzim edildiği, Davacı tarafından ihalenin feshi dava dilekçesinde, taşınmazların kıymet taktirlerine itiraz edilmiş ise de; Kıymet taktir raporu 22/02/2018 tarihinde muhatabın bizzat kendisine tebliğ edilmiş olup, süresi içerisinde kıymet taktir raporuna herhangi bir itirazda...
İcra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, şikayete konu haczedilen taşınmazın satışına ilişkin ihalenin 18/03/2020 tarihinde yapıldığı, ihalenin feshinin ise İİK'nun 134/7.maddesinde düzenlenen 7 günlük yasal süresi geçtikten sonra 26/03/2020 tarihinde istendiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin (ihalenin feshi talebinin) süre yönünden reddine, İİK.'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına girilmeden; süre yönünden şikayet reddedilmiş olmakla para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....
Davacı borçlu hissedar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesi aynen yazılarak, ihalenin feshinin gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Şikayet, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi kararı üzerine yapılan ihalenin feshi taleplidir. TMK‘nun 703. maddesinde elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesi ile sona erer. İştirak halindeki mülkiyet konusu mallarla ilgili açılacak davalara bütün ortakların katılmaları gerekir. Ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak yapılan satışlara ilişkin ihalenin feshi davalarında, alıcı ile birlikte hissedarların tamamının hasım olarak gösterilmesi gerekir.(emsal karar; Yargıtay 12....
TEMYİZ EDEN :Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ortaklığın giderilmesi davacı sonucunda satılan taşımazla ilgili yersiz olarak açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, davacı payına düşen paranın geç alınmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece paranın geç alınmasının zarar oluşturduğu,bunun davacı tarafından kanıtlanmasının gerekmediği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, Özel Daire tarafından, zararın ispatının davacıya düşeceğinden, zararın oluşma olgularının davacıya açıklattırılıp bu konudaki kanıtlarının istenmesi suretiyle varılacak sonuca göre bir hüküm verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Bir davada öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirmesini yapmak ve uygulanacak yasa maddelerini bulmak doğrudan hakimin görevidir....
İİK'nın 134.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece "ihalenin BK.nun 226.maddesinde yazılı", "satış ilanı tebliğ edilmemiş olması", "satılan malın esaslı niteliklerindeki hata" ve "ihaledeki fesat" nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; ihaleye fesat karıştırılmış olması, artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır. Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin veya icra emrinin iptali, icranın geri bırakılması gibi işlemler nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Bu nedenle adi ortaklığa gönderilen icra emrinin iptal edilmiş olması ve takibin iptali talebi ile yapılan şikayetin derdest olması ihalenin feshi sebeplerinden değildir....
Borçlu hakkında kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine haczedilen taşınmaz ihale sonucunda şikayetçi ihale alıcısına ihale edilmiş, ihalenin feshi davasına Dairemizin 05.12.2005 tarih ve 2005/20480-24045 sayılı kararı ile onanmış ve yapılan karar düzeltme talebi de Dairemizce reddedildiğinden ihalenin kesinleşmesi üzerine taşınmazın alıcı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Yapılan ihalenin geçersizliği (feshi) ancak İİK.nun 134.maddesinde yazılı fesih sebeplerinin bulunması halinde mümkündür. Bu sebeplerde süresi içeresinde açılan ihalenin feshi davası içerisinde incelenip sonuçlandırılır. Olayımızda açılan bu dava yukarıda belirtildiği üzere ret ile sonuçlanıp kesinleşmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İhalenin feshi isteminde bulunan davacı, İİK.'nun 134/8. Maddesi uyarınca, menfaatlerinin zarara uğramış olduğunu ispatlamak zorundadır....
Takibin iptali veya açılan ‘menfi tesbit davası’ sonucunda borçlunun borçlu olmadığının tespit edilmiş olmasının ihalenin feshine neden olmaz. (12. HD. 15.7.2005 T. 11944/15760; 12.4.2005 T. 4676/7906). Bu nedenle ileri sürülen husus ihalenin feshi davasının konusunu teşkil etmemektedir. 6183 sayılı Kanun'da İİK.'nun 134/2'nci maddesine atıf yapılmadığından şikayet eden aleyhine para cezasına hükmedilmemiştir. O halde şikayet eden vekili tarafından ileri sürülen ihalenin feshi sebepleri yerinde görülmediğinden bahisle, Şikayetin reddine.." karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince; ihalenin feshi isteminin İİK' nın 134/2 gereğince süre aşımından reddine, yasal şartları oluşmadığından davacı borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet sunmadığı ve vekalet ücreti almadığı bir dosya ile ilgili sorumluluk ve takip etme mükellefiyetinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, icra dosyasından taraflarına yapılan tebligatların geçersiz olduğunu, mahkeme kararının da bu sebeple hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir....