WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 Sayılı Kanunun 100. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde...

      kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

        alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

          Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

            Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde Talep, amme alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkindir. Uyuşmazlık, 6183 sayılı yasanın 48 ve 81. Maddesi kapsamında amme alacağının iflas tarihi olan 12/06/2013 tarihinden önce kesinleşmiş olup olmadığı, alacağın vergi alacağı olup olmadığı, hangi tarihte ve hangi sebeple tahakkuk ettirildiği konularından ibarettir. Mahkememizce 6183 sayılı yasanın 48 ve 81. Maddesi kapsamında amme alacağının iflas tarihi olan 12/06/2013 tarihinden önce kesinleşmiş olup olmadığı, alacağın vergi alacağı olup olmadığı, hangi tarihte ve hangi sebeple tahakkuk ettirildiği konularında rapor tanzim için dosyanın vergi alanında uzman bilirkişi ...'ye tevdine karar verilmiş, bilirkişi ... tarafından sunulan 26.05.2023 havale tarihli raporda ,davalıya ait 24.328.026,50 TL. tutarındaki borcun vergi alacağı olduğu ve bu alacakların kesinleştiği yönünde görüş belirtildiği anlaşılmıştır....

              İcra müdürlüğünün 2021/2444 talimat sayılı dosyasından davacıya gayrimenkul satış ilanının tebliğ edilmediği, dava dilekçesinde şikayet konusu ihalenin ve bu ihalenin feshi sebeplerinin davacı tarafından öğrenilme tarihinin belirtilmediği, bu durumda şikayet konusu ihalenin ve bu ihalenin feshi sebeplerinin davacı tarafından 29/04/2022 dava tarihi itibari ile öğrenildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu ve 2004 sayılı İİK'nın 134/7 maddesi hükmü gözetildiğinde işbu ihalenin feshi davasının yasal süresi içerisinde açıldığının anlaşıldığı, 2004 sayılı İİK'nın 134/2 maddesi uyarınca ihalenin feshini, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin isteyebileceği, somut olayda, ihalenin feshini isteyen davacının icra takip dosyasında taraf olmadığı, ihale konusu taşınmazın tapu sicilinde ilgili sıfatının bulunmadığı, şikayet konusu ihaleye pey sürmek suretiyle katılmadığı, bu nedenle 2004 sayılı İİK'nın 134/2 maddesi uyarınca ihalenin...

              Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce ihale bedelinin yatırılmaması sebebiyle anılan Kanunun 97. maddesine göre ihale kararının feshedilmesi, anılan Yasa maddelerindeki fesihlerin hukuki sonuçları farklı olduğundan 6183 sayılı AATUHK'nun 94. maddesi doğrultusunda ileri sürülen ihalenin feshi nedenlerinin incelenmesine engel teşkil etmez. Mahkemece, ihalenin feshi isteminin esasının incelenmesi gerekirken “davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Limited şirket ortaklarının sorumluluğunu düzenleyen anılan maddede “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun ’un 3. maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan “Şirketten tahsil imkanı bulunmayan” ibaresi şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı maddeye “Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu olurlar....

                  Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 3. maddesine eklenen;"Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen, satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,”, “Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,”ifade eder, olarak açıklanmıştır. 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi de; “ Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda...

                    UYAP Entegrasyonu