Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....

    Mahkemece iddianın niteliği ve olayın özelliği dikkate alındığında idarenin hizmet kusuruna dayanıldığı, 2577 sayılı İYUK'nun 2-b maddesi uyarınca idari eylem ve işlemlerden doğan davaların idari yargının görev alınına girdiği gerekçesi ile yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının 6183 sayılı Yasa uyarınca yapılan taşınmaz satışı ihalesinin feshi sonucu iade edilen bedelin ödenmeyen nemalarının ödenmesini istemiş olmasına, 6183 sayılı yasadan doğan ihtilafların hallinde kural olarak idari yargının görevli olduğu, bu kuralın istis- nalarının aynı yasada ayrıca gösterilmiş olup, Adli Yargının hangi işlerde bakmaya görevli Olduğu açıkça belirtilmiş (6183 sy....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, menkul mal ihalesinin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın süresinde açılmamış olması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun "ihalenin neticesi fesih ve tescil" başlıklı 99'ncu maddesinde ihalenin feshi davası "Satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoliyle istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder....

        İcra Mahkemesince 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 132 nci maddesi uyarınca bu yasanın 130 ncu maddesindeki gelirler ile 108 ve 135 nci maddelerindeki alacakların takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, bu uygulanma esnasında Fon’un Maliye Bakanlığı Tahsil Dairesinin yetkisini kullanacağının açıkça gösterildiği; yine Bankacılık Kanunu’nun 134 ncü maddesi çerçevesinde açılacak ihalenin feshi davalarının Fon’un merkezinin bulunduğu idare mahkemesinde görüleceğinin hükme bağlandığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili İstanbul İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Madde hükmünün Kanunun 1 inci ve 2 nci maddesi kapsamına giren amme alacakları için uygulanacağı hususu metinde belirtilerek, özellikle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren amme alacakları ile ilgili olarak oluşan tereddütler giderilmektedir....

            Madde hükmünün Kanunun 1 inci ve 2 nci maddesi kapsamına giren amme alacakları için uygulanacağı hususu metinde belirtilerek, özellikle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren amme alacakları ile ilgili olarak oluşan tereddütler giderilmektedir....

              Müdürlüğü'nün 2016/25016 nolu dosyasına ayrıldığını, ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu 21....

              nin prim borçlarından dolayı 6183 sayılı Kanun uyarınca takip yapıldığı, takip dosyalarından anılan şirketten tahsil imkanı kalmayınca işbu davaya konu, 18.7.2011 gün, 14.719.458 sayılı 2007/ 11193 ve 2009/ 11527 sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emrinin davacıya tebliği üzerine süresinde davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Öncelikle, davacının, adı geçen şirkette 26.6.1995’de başladığı anlaşılan ortaklığına dair hisselerini, 10.4.2008 tarihinde devir sözleşmesi ile noterlikde devrettiği belirgindir. Ancak davacının sorumluluğuna dair yapılan araştırma ve irdeleme yetersizdir. Amme alacakların tahsilinde kanuni temsilcinin sorumluluğuna ilişkin 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesindeki düzenlenme genel bir düzenleme olup, prim alacaklarına ilişkin olarak 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ile özel nitelikte yasal bir düzenleme getirilmiştir....

                'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....

                  Dava konusu bakanlar kurulu kararı da anılan bu yasaya dayanılarak çıkarılmış ve uygulamaya konulmuş bulunmaktadır. 261 sayılı Yasanın 1.maddesinin son fıkrası, "Dışsatım, Yurtiçi müteahhitlik ve yurtiçi yatırımlardan uluslararası ihaleye çıkarılanların gerçekleştirilmesini yüklenen yerli müteahhitlerin bu hizmetlerden dolayı vergi iadesi olanaklarından haksız olarak yararlanıldığının saptanması halinde, bu yolla elde olunan vergi iadeleri ilgililerden 6183sayılı Yasa hükümleri uyarınca geri alınır." hükmünü getirmiştir. Anılan yasa hükmü ile yollamada bulunulan 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 37.maddesinde ise, "Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir. Hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş alacaklar Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir....

                    UYAP Entegrasyonu