Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. tarafından 06/05/2022 tarihinde şikâyet yoluna başvurulduğu, 11/05/2022 tarihinde ise davalı idare tarafından şikâyetin reddi kararı verildiği; gerek 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda, idare tarafından ihalenin iptal edilmesinin daha önce yapılan şikâyet başvurusundaki gerekçelerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında bir ayrım yapılmadan ihalenin iptaline ilişkin işlemlerden şikâyet ve itirazen şikâyet üzerine alınanların itirazen şikâyete konu edilebileceğinin belirtilmesi, gerekse İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Tebliğ düzenlemesinde, ihalenin idare tarafından iptaline ilişkin karardan önce idareye herhangi bir sebeple şikâyet başvurusu yapılmış olmasının ihalenin iptaline ilişkin karar hakkında da itirazen şikâyet başvurusu yapılmasını gerektireceğine ilişkin kuralı göz önüne alındığında, idareye şikâyet başvurusu yapıldığı ve anılan başvuru sonucu ret işleminin tesis edildiği, uyuşmazlık konusu ihalenin iptaline ilişkin karar üzerine Kurum’a itirazen şikâyet başvurusu...

    Satış kararı, şartname ve ilanda ihalenin yapılacağı yerin Havsa Hükümet Konağı Binası Giriş Kat olarak geçtiği halde, binanın yıkım çalışmaları nedeniyle başladığından bahisle ihalenin ATGV aracı içinde gerçekleştiği görülmüştür. Satışın, ilan edilen yer ve saatte yapılması zorunludur. Somut olayda ise, ihalenin ilanda belirtilen yerden farklı bir yerde yapıldığı, her ne kadar bu durum fiili imkansızlıktan kaynaklanıyor olsa da, bu konuda ihale öncesinde bir düzeltme ilanının da yapılmadığı anlaşılmaktadır....

    İİK'nın 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiş, sadece, ihalenin Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı, satış ilanı tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1) İhaleye fesat karıştırılmış olması 2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilmektedir....

    Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 281 maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir. İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi ihale bedeli muhammen bedelin üzerinde bulunması nedeni ile ihalenin feshini gerektirir kamu düzenine aykırılıkta bulunmadığından mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Davalı, davacının Küçükyalı şubesine görevlendirilmediğini, davacının devamsızlık yapması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle fesh edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece devamsızlık tutanaklarına itibar edilemeyeceği belirtilerek iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız fesh edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında davacının iş akdinde çalışma yerinin değiştirilmesi yönünden esaslı değişiklik olup olmadığı hususunda uyuşmazlık vardır. Davacı, son yapılan görev değişikliği sonrası görev yerine gitmeyince iş sözleşmesinin fesh edildiğini idda etmiş, davalı taraf ise görev değişikliği yaplmadığını, davacının devamsızlık yapması nedeniyle fesh edildiğini savunmuştur....

      K A R A R Davacı eczane sahibi olduğunu, ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı gerekçesi ile sözleşmesinin önce askıya alınıp ardından fesh edildiğini, aleyhine hüküm kurulmadan yapılan feshin haksız olduğunu ileri sürerek, feshin haksız olduğunun tesbitine, sataşmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı aleyhine ceza davası açılmış olduğundan sözleşmenin askıya alındığını, ancak Emekli Sandığı tarafından davacının sözleşmesinin fesh edildiğinin bildirildiğini, sözleşme gereği kendilerince de sözleşmenin fesh edildiğini, ayrıca davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında ......

        C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdinin yanında bulunan diğer işçi tarafından kameranın yönü değiştirildiğinden ve davacının bunu işverene bildirmediğinden bahisle fesh edildiği, kameranın yönünü değiştiren işçinin kameranın bozuk olduğunu zanettiğini bildirdiğini, bu durumdan davacı işçinin sorumlu tutularak iş akdinin fesh edilmesinin haklı nedene dayanmadığı, davacının haftada 6 saat fazla çalışma yaptığını ancak haftada bir gün tatil yaptığının anlaşıldığı, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı taraf temyiz etmiştir....

          Davalı kira sözleşmesi imzalandıktan sonra kafeterya açıldığından dolayı kiralananı ancak 2 ay kullandığını belirterek tahliye ettiklerini savunmuş ise de taraflar arasında kira sözleşmesi usulünce fesh edilmediğinden sözleşme davalı tarafından fesh edildiği ana kadar geçerli olup ayaktadır. Kaldı ki kiracı çay ocağını kiraladıktan sonra aynı yerde kendiişlerini aksatacak şekilde kafeterya açılması nedeniyle BK 250. Maddesinde sayılan haklarını kullanmamıştır. Kira sözleşesi kira bedelleri ödenmediğinden davacı kiralayan tarafından 12.12.2005 tarihinde fesh edilmiştir. bu durumda davalı kiracı fesih tarihine kadar olan işlemiş olan kira bedeli ve gecikme zammından dolayı sorumludur. Mahkemece kira sözleşmesi şartları çerçevesinde fesih tarihine kadar olan kira bedeli ve gecikme zammı hesaplattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

            - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, makinelerin teslim edildiğini, ancak davalının ödemesi gereken kiraları ödemediğini, bunun üzerine ihtarname keşide edilerek, kira bedelinin ferileri ile birlikte 60 gün içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmenin fesh olunduğuna ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 25. maddesi gereğince tüm borçların muaccel olacağı ve finansal kiralamaya konu makinelerin tesliminin talep olunduğu ihtara rağmen kira bedelleri ödenmediğinden finansal kiralama sözleşmesinin fesh olduğunu ve fesh olunduğuna ilişkin ihtarnamenin keşide edildiğini fakat halen sözleşmeye konu makinelerin taraflarına iade olunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeye konu menkullerin müvekkili şirkete aynen iadesine ve teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı sebeple fesh edilip edilmedi noktasında toplanmaktadır. Somut olayda davalı, iş sözleşmesinin davacının bilet almak için gelen yolcuları şirket rezervasyon sistemi üzerinden biletleme işlemine başlayıp akabinde uçuşa çok az bir süre kala aynı işlemi şirket rezarvasyon sistemi üzerinden yönlendirme yaparak bilet onayını acenteler üzerinden gerçekleştirmesi nedeniyle haklı olarak fesh edildiğini savunmuştur. Mahkemece davalı ile bilet satışı yapılan yer arasındaki hukuki durum net olarak tespit edilememiştir....

                UYAP Entegrasyonu