Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı hakkında iflasın ertelenmesi davanın açıldığı 09.09.2008 tarihinde iflasın bir yıl süreyle ertelendiği akabinde 24.01.2011 tarihinde iflasın bir yıl süre ile uzatılmasına karar verildiği, iflasın erteleme süresinin devam etmesi nedeniyle iflas davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İflasın ertelenmesi süresi içinde şirket aleyhine iflas yoluyla yeni takip yapılamaz; daha önce yapılmış adi veya kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipler de durur. Takipli iflas yollarında açılan iflas davası takibin doğal sonucu olduğundan alacaklı tarafından başlatılan iflas yolu ile takibin durması gerektiğinden, bu davanın da bulunduğu aşamada durması ve erteleme süresi içinde iflas kararı verilmemesi gerekir....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
, Haluk Konuralp anısına armağan, cilt 2 s.303 dn 3’te yollama yapılan; Ramazan Arslan, İflasın Ertelenmesi Uygulamaları Bankacılar Dergisi, s.67, 2008 s.116-123, 121-122; Oğuz Atalay, Borca Batıklık ve İflas Ertelenmesi, ... 2006, s.107-108; Seyithan Deliduman, İflasın Ertelenmesinin Etkileri, Kocaeli 2008, s.58-59; Timuçin Muşul, İflasın Ertelenmesi, İstanbul 2008, s.115/117; Hakan Pekcanıtez, İflasın Ertelenmesi, İBD 2005/2002, s.323-358, 336-337; Selçuk Öztek, İflasın Ertelenmesi, İstanbul 2007, s.91. keza Selçuk Öztek İflasın Ertelenmesi Yargılaması Çerçevesinde İleri Sürülen İhtiyati Tedbir Taleplerine İlişkin Bazı Sorun ve Düşünceler, Haluk Konuralp anısına armağan, cilt 2 s.407 ve dn 8’teki yollamalar) Yargıtay kararlarında da bu husus istikrarlı şekilde iflasın ertelenmesinde icra takiplerinin tedbir yoluyla durdurulabileceği kabul edilmektedir. (Yargıtay 19. H.D. 23.11.2010 2010/4292-13172; Yargıtay 19. H.D. 31.03.2005 2005/338-3430; Yargıtay 12....
İflasın ertelenmesi kararı verilemeyerek bu kararın verilebilmesinin olağanüstü hâlin kalkması sonrasına bırakılması, iflasın ertelenmesi yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılamaması, iflasın ertelenmesi koşulları bulunup bulunmadığının da incelenememesi sonucunu gerektirir. İflasın ertelenmesi kararı verilemeyecekse ve bu kararın verilebilmesi ertelenmiş ise artık açılan davada bu yönden koşulların bulunup bulunmadığı da incelenemeyecek ve koşulları bulunmadığı için iflas kararı da verilemeyecektir. İflasın ertelenmesi kararı verilemez iken, iflasın ertelenmesi koşulları bulunmadığından iflas kararı verilebileceği şeklinde bir sonuca varılması iflasın ertelenmesi kurumunun tek yönlü olarak çalıştırılması sonucunu doğuracaktır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
Dava, davalı aleyhine başlatılan iflas yolu ile adi takibe dayalı iflas istemine ilişkindir. İflası istenen bir şirket, iflas davası sırasında borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasın ertelenmesini savunma olarak ileri sürülebilir. Bu takdirde de öncelikle iflasın ertelenmesi talebinin incelenmesi, iflasın bu incelemenin sonucunu beklemesi gerekir. (Y. 19. HD.nin 08.11.2007 tarih ve 2007/3853 E, 2007/9760 K; 16.03.2006 tarih ve 1525 E, 2644 K sayılı ilamları bu yöndedir.) İflas erteleme davası devam ederken iflas davası red edilmeyip iflas erteleme yargılamasının sonuçlanması bekletici mesele yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Öte yandan, iflas davası sırasında, iflasın ertelenmesine ilişkin derdest bir dava var ise, o davanın sonucu beklenilmelidir. (Dairemizin 29.09.2011 tarih, 814 E, 708 K sayılı ilamı da bu yöndedir.)...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmiş ise de 02.06.2009 tarihli temyiz isteminin reddine yönelik verilen kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ... halı ve Kaplama A.Ş.vekili, müvekkili şirketin borca batık halde bulunduğunu, iflasın ertelenmesi halinde borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek iflasın ertelenmesini talep etmiş, bu dosya ile birleşen 2007/125 sayılı dosyada ... Halı San.ve Tic.A.Ş.vekili aynı gerekçelerle iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Öğretide ve uygulamada iflas ve konkordato istemlerine ilişkin davaların münferiden açılması gerektiği düşüncesi hakimdir (KURU, Baki, İcra ve İflas Hukuku, C.III, Ankara 1993, S.2667). İflasın ertelenmesi istemlerinde de bu görüşlere paralel davranılmalıdır. Zira, iflasın ertelenmesi talebinin reddi gerektiğinde, bir diğer ifadeyle borca bataklığın tespit edildiği ve iyileştirme projesinin uygun görülmediği hallerde mahkemece şirketin iflasına karar verilecektir. İflasın ertelenmesi talebinin sonuçlarından biri de iflasın açılmasıdır. Birden çok borçlunun iflası bir dava içinde istenemeyeceği gibi birden çok borçlunun iflasın açılması sonucunu doğuracak olan iflasın ertelenmesi talebinde de birlikte bulunmalarına imkan sağlamamaktadır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrindeki görüşlerde de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....