"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Dava tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 74. ve TBK’nın 504. maddeleri uyarınca vekilin iflas veya iflasın ertelenmesi talebinde bulunabilmesi için vekaletnamesinde bu konuda özel yetki bulunmalıdır. Somut dosyada, iflas erteleme talep eden şirket vekilince sunulan vekaletnamede iflas veya iflasın ertelenmesi talebinde bulunabilmesi konusunda verilen özel yetkiye rastlanmamıştır. Bu durumda, iflas erteleme talep eden şirket vekiline verilmiş, iflas ve iflas erteleme isteme yetkisini de içeren vekâletname varsa vekaletnamenin sunulmasının sağlanması için yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK’nun 179/b maddesinde iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine takip yapılamayacağı ve evvelce yapılan takiplerin duracağı belirtilmiş, davalara etkisinden söz edilmemiştir. Bu durumda davalı hakkında açılan aynen iade davası görülüp hüküm kurulabilir. Ancak verilecek hükmün infazı iflasın ertelenmesinin sonucuna kadar yapılamaz(Dairemizin 2009/9814 E.,2010/5958 K. ve 12.05.2010 T.sayılı ve benzer kararları). Somut olayda davalı hakkında iflasın ertelenmesi davası açılıp, erteleme kararı verildiği anlaşılmaktadır.İflasın ertelenmesi talebinde bulunulması ve iflasın ertelenmesi kararının verilmesi davalı hakkında finansal kiralama konusu malın iadesi davası açılmasına veya açılan davanın yürütülmesine engel teşkil etmeyeceğinden mahkemece işin esası incelenip bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı hakkında daha önce iflas erteleme kararı verilmiş ise de; kararının Yargıtayca bozulması sonrası davacının iflasına karar verildiği, iflas erteleme süresinin uzatılmasının talep edilebilmesi için iflasın ertelenmesine ilişkin bu hususta verilmiş bir kararın varlığının gerektiği, oysa davacı şirket hakkında daha önceden iflas kararı verildiğinden artık iflasın ertelenmesi süresinin uzatılmasından bahsedilmeyeceği, davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili vekili temyiz etmiştir. Talep iflas erteleme kararının uzatımına ilişkindir. Ne var ki, davacının daha önce açtığı iflas erteleme davası kesinleşmemiştir. İflas uzatım talebi, iflas erteleme davası kesinleşmeden açılmış ise, erteleme davası bekletici mesele yapılarak, davanın sonucuna göre karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Davacı vekilince açılan iflasın ertelenmesi davası sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın müdahillerden ... Çelik ve Dış Tic.A.Ş, ... Paslanmaz Çelik San. ve Tic. A.Ş, ... Bankası vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının Onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı müdahillerden İş Bankası vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Davacı vekili ise 25/10/2019 tarihli dilekçesiyle davadan feragat etmiştir. Dava iflas bildirimini ve iflasın ertelenmesi talebini içermekte olup, davacı davadan feragat etmiştir. İflas davasından feragat karardan sonra mümkün değilse de (İİK.m.165/II) iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında davacının feragati; borca batıklık bildirimi (TTK.m.376) saklı kalmak kaydıyla erteleme talebinden vazgeçilmesi anlamındadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/540 Esas KARAR NO: 2023/352 DAVA: İflas (İflasın Ertelenmesi) DAVA TARİHİ: 29/02/2016 KARAR TARİHİ:26/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Davacılar Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davacı şirketlerin, ortakları ve yetkilileri aynı olan grup şirketleri olduğunu, davacı müvekkilleri --------- deri ve deri mamulleri işleme ve ihracatı faaliyet alanında imalatçı olarak ticari faaliyetlerini sürdürdüklerini, davacılardan -----yılında başlamıştır....