Yine 2004 sayılı İİK.195/1. maddesi "Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar'' hükmünü içermekte olup, davaya konu 07/11/2018 sözleşme ile iflastan önce borcun doğduğu; sözleşmede de vade kararlaştırıldığı yine bu vadenin gelmesi ile alacak muaccel hale geldiği gibi; somut olay bakımından ise alacak iflastan önce doğmuş olup iflasın açılması ile muaccel hale gelmiştir. O halde davacı tarafından, müflis ............ nin iflasından sonra daire satışından kaynaklanan alacağının masaya kayıt ve kabulü talep edilmiş, masa tarafından talebin reddi üzerine iş bu dava açılmış, davalı ise iflas masası olarak gösterilmiştir....
AŞ hakkında Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/12/2018 tarih, 2017/1647 Esas ve 2018/1714 Karar sayılı ilamı ile iflasın açılmasına karar verildiği, iflas masasının oluşturulduğu, davacı tarafından alacağın kabulü talebinin masa tarafından reddedildiği, kayıt kabul davasında yerel mahkemece alacağın masa alacağı olduğu belirtilerek Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. İflasın açılması hususunun görev kurallarında meydana getireceği değişikliği dava açılmadan önce ve sonra davalının iflası hallerine mahsus olmak üzere ayrı ayrı incelemek gerekir. Dava tarihinden önce iflas edilmesi halinde, 2004 sayılı İİK'nın 191. maddesi gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlamaya uğrar; müflis artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nun 164/3. maddesi gereğince iflas kararına karşı kanun yoluna başvurulmuş olmasının, iflas kararının ilân edilmesine ve iflas masasının teşkiline mani olmadığını, iflas masasının teşkil edilme anının, iflasın açılma anı olduğunu, İİK'nun 226. maddesine göre iflas masasının kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğunu, iflasın hukuki neticelerinin iflas kararının verilmesi ile (iflasın açılması anında) başlayacağını, vekâlet sözleşmesinin iflas kararı ile birlikte son bulan bir sözleşme olduğunu, şikayete konu takibin davalı şirket vekili tarafından başlatıldığını, aynı vekilin Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin E. 2012/664, K. 2017/680 sayılı dosyasına vermiş olduğu 13.03.2018 tarihli dilekçesinde "Tarafımızca 13.03.2018 tarihinde öğrenilen iflasın açılmasıyla vekillik görevimiz sona erdiğinden, dosyalara ilişkin tebligatların hak kaybına mahal vermemek adına ilgili iflas masasına tebliği gerekmektedir. bu aşamada mehkemeniz...
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrindeki görüşlerde de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
Bu halde, iflasın açılmasından sonra doğan tazminat alacağının "iflas alacağı" değil, "masa alacağı" olarak kabul edilmesi gerektiği, davaya konu alacağın "masa alacağı" olduğu saptandığına göre, davanın kayıt kabul davası olarak nitelendirilmesine ve mahkememizin görevli kabul edilmesine olanak olmadığı, ayrıca, davalı şirket hakkındaki iflas kararı, iflas içi konkordato kararının kesinleşmesinden sonra verilen iflasın kaldırılması kararı ile geçerliliğini yitirmiş olup, ortada davacının alacak isteminin kaydedileceği bir sıra cetveli kalmadığı, davacının maddi - manevi tazminat taleplerinin muhatabı iflasın kaldırılmış olması karşısında davalı şirkettir ve davanın İş Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği, buna göre, davanın görev dava şartı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, iş kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....
İİK'nın 195. maddesinde müflisin borçlarının iflasın açılması ile muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Hükümde öngörülen alacaklar ana para alacağı ile iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve alacaklı daha önce takibe geçmiş ise takip masrafları olup, tahsil harcı takip masrafı ise de borçlunun iflas etmesinden dolayı bir tahsilat yapılmadığından tahsil harcının iflas masasına kaydı istenemez....
den tahsiline karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun iflasın hukuki neticeleri ile ilgili olan hukuk davalarının tatili başlıklı 194. maddesi uyarınca iflasın açılması ile acele haller hariç olmak üzere müflisin taraf olduğu hukuk davaları durur ve ancak ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam olunabilir. Somut olayda İstanbul Anadolu 3. İcra Müdürlüğü'nün dava dosyasına gönderdiği 18.11.2014 tarih 2014/1 İflas sayılı yazıda davalı E.. İnş. A.Ş.'...
Şikayet olunan iflas masası, davaya cevap vermemiştir....
İİK'nın 195. maddesinde müflisin borçlarının iflasın açılması ile muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Davacı banka ve müflis şirket arasında genel kredi sözleşmesi aktedildiği, ödenmeyen kredi borcu nedeniyle hesabın kat edilerek müflis şirketin temerrüde düşürüldüğü, mahkememizce alınan ve itibar olunan bilirkişi raporu ile davacının iflas tarihi itibariyle müflis şirketten 3.037.380,67 TL alacaklı olduğu, alacağın 1.260.000 TL'lik kısmının ise rehinle temin edilmiş olduğu tespit edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28.09.2016, 2016/619 Esas 2016/770 Karar sayılı dosyasında iflas karar verildiği, bu kararın 25.02.2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İİK'nun 193. maddesine göre, iflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer. İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz. İflasın açılması ile duracak takipler; 1)İlamlı (m.32) ve ilamsız (m.58 ve devamı) haciz yolu ile takipler. 2)Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip (m.167 ve devamı). 3)Genel iflas (m.155 ve devamı) ve kambiyo senetlerine mahsus iflas (m.167,171 v.d.) yoluyla takip. 4)Teminat gösterilmesine ilişkin takipler. 5)Amme alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanun'a göre tahsil dairelerince yapılan takiplerdir (Prf.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, cilt.3, sahife 2885 ve devamı)....