WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durum karşısında birinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve iflas idaresi teşekkül etmişse, müstacel davalar ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeden iflas idaresine karşı; birinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ve işin müstaceliyeti icabı iflas idaresinin seçimini dahi beklemeye durum müsait değilse, bu takdirde iflas idaresi müflisin yerini alarak davaya iflasın açılmasından önce davanın görüldüğü iş mahkemesinde devam olunur. Böylece işçinin alacağının tahsili amacıyla iş mahkemesinde açılan davadan sonra işverenin iflasına karar verilmesi mahkemenin görevini etkilemez ise de, işveren müflisin yerine geçecek olanı etkiler. İflas kararı verildikten sonra işçi işçilik haklarından doğan alacağının dayanağını ve miktarını iflas idaresine bildirir. Alacaklıların alacaklarını kaydettirmeleri için 2004 sayılı Kanun'un 219/2. maddesinde öngörülen bir aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar....

    Dava, davacı şirketler hakkında iflasın ertelenmesi istemine yöneliktir. İİK.’nun 154/son maddesine göre, iflas ve iflasın ertelenmesi davalarının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde açılması öngörülmüştür. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, emredici niteliktedir. Aksi sözleşme ile de kararlaştırılamaz. Bu durumda uyuşmazlığın davacı şirketlerin dava tarihinde ticaret sicilindeki ilan edilmiş olan adreslerine göre Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      (HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun ...olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2014/1191 Esas KARAR NO: 2024/43 DAVA: İflas (İflasın Açılması) DAVA TARİHİ: 16/09/2014 KARAR TARİHİ: 17/01/2024 Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil tarafından borçlu ------- şirketi Aleyhinde 25/03/2014 tarihinde 97/06/2010 tanzim 30/08/2012 vade tarihli 390.000,00 TL, 07/06/2010 tanzim 30/09/2012 vade tarihli 390.000,00 TL ve 07/06/2010 tanzim 30/10/2012 vade tarihli 390.000,00 TL tutarındaki senetler üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, -------- esas sayılı dosyasından borçluya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emirlerine itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini, daha sonra İİK 43.maddesi gereği takip yolunun değiştirildiğini, borçluya iflas yolu ile gönderilen ödeme emrinin 06/12/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrine karşı ödeme yapılmadığını, itiraz edilmediğini...

          Müflis, nasıl iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine aittir. Adi tasfiyede İİK'nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK'nın 218. maddesi) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Dairesine aittir. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davalara devam edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflasın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir (İİK 194)....

            Yargılama sırasında davalıların iflasına karar verilmiş, davacı banka alacağının iflas idaresince masaya kaydedildiğinin saptanması üzerine mahkemece konusuz kalan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle İcra ve İflas Kanunu’nun 193 ncü maddesinde iflasın açılması ile borçlu hakkındaki takiplerin duracağının ve iflas kararının kesinleşmesi ile de takiplerin düşeceğinin hükme bağlanmış bulunmasına ve davacı yanın alacağının yasa gereği iflas masasına yazılacak olmasına göre davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 28.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Yargılama sırasında davalıların iflasına karar verilmiş, davacı banka alacağının iflas idaresince masaya kaydedildiğinin saptanması üzerine mahkemece konusuz kalan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle İcra ve İflas Kanunu’nun 193 ncü maddesinde iflasın açılması ile borçlu hakkındaki takiplerin duracağının ve iflas kararının kesinleşmesi ile de takiplerin düşeceğinin hükme bağlanmış bulunmasına ve davacı yanın alacağının yasa gereği iflas masasına yazılacak olmasına göre davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 28.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez.(Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş 2. Baskı, S. 1212 vd. Ankara, 2013). İflasın açıldığı sırada müflise karşı ileri sürülebilecek alacaklar iflas alacaklarını; iflasın tasfiyesi sırasında yapılan masraflarla, iflas idaresinin yükümlü olduğu ya da devraldığı mükellefiyetler de (genel bir ifade ile) masa borçlarını oluşturur. İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK'nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz....

                  İflasın açılması ile hukuk davalarının 194/1. maddesi uyarınca müflisin davalı olduğu hukuk davaları yönünden, iflas idaresi, alacaklıları tahkik ederken, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısında verilir. Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacaktır....

                  Mahkemece evrak üzerinde yapılan yargılama sonunda,alacaklılar toplantısına katılan alacaklılar, alacak hakkından vazgeçmeksizin iflasın kaldırılmasına onay vermişlerse de, tüm alacaklıların bu icazeti vermediği, iflasın kaldırılmadığı, iflasın kaldırılmasına onay verme işleminin kayıtsız ve şartsız olması gerektiği, bu onayın alacaktan vazgeçme anlamına gelmeyeceği, şikayet edenin ise henüz alacağı kabul edilmemiş ve mahkemece hüküm altına alınmamış biri olup, sırasına itiraz ettiği alacaklıların sadece iflasın kaldırılmasına şartlı onay vermiş oldukları,zaten alacaklıların tamamı iflasın kaldırılmasına onay vermeyince, iflas kaldırılmadığından, alacaklıların alacağının da kendi sırasında varlığını sürdüreceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. ...)Şikayet, iflas sıra cetvelindeki sıraya yöneliktir....

                    UYAP Entegrasyonu