başlatıldığından kambiyo senedine özgü takip başlatılamayacağı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiş ise de İstanbul 10....
Yasada alacaklının önce kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptıktan sonra tercih hakkını bu yönde kullandığı gerekçesiyle daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapamayacağına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2021/358 Esas (yetkisiz İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2020/6331 Esas) sayılı dosyasıyla yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipteki tahsilde tekerrür olmamak kaydından, bu takiple İzmir 25. İcra Müdürlüğü'nün 2020/6541 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin aynı alacağa ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi, 2021/5485 Esas, 2021/10711 Karar sayılı kararı) Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz. Bu durumda İİK'nun 45/1 hükmü uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/2294 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takibe başladığı, ödeme emrinin davalıya ulaşmasıyla birlikte davalının ödeme emrinde takibe konu belgelerin bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptalini istediği, İcra Hukuk Mahkemesi’nce ödeme emrinin iptaline karar verildiği, usulüne uygun olarak tebliğ edilen ödeme emrinden sonra davalı tarafın icra takibine herhangi bir itirazının bulunmadığı ve icra takibinin kesinleştiği, dava icra takibine yapılan itirazın kaldırılması olduğundan davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı, davalı şirketin iflasına karar verilmesi işlemlerinin iflas yoluyla başlatılan icra takibi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/794 Esas KARAR NO : 2021/499 DAVA : İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İflas (İİK 173)) DAVA TARİHİ : 30/09/2020 KARAR TARİHİ : 17/05/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İflas (İİK 173)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ticari defter kayıtlarında davaya konu edilen 142.400,00- TL bedelli ve 30/10/2018 keşideli çekin kayıtlarında olmadığı gibi anılan kişilere de borçlarının olmadığını, davacı tarafın davalı müvekkili şirketin sigortalı çalışanı iken organize suç örgütü kurarak 22/08/2018 tarihinde müvekkili şirketi yağmaladığını beyanla, öncelikle tedbir kararı verilerek menfi tespit ve ceza soruşturması dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yasal şartları olmayan iflas davasının reddine, karşı davalarının kabul edilerek davacı- alacaklı yana borçlarının olmadığının tespit...
Davalı vekili; müvekkili bankanın Sanayi Sitesi Şubesi ile borçlu davacı şirket arasında , borçlu cari hesap ile aylık taksit ödemeli Ticari Kredisinden kaynaklanan alacakların tasfiyesini teminen ..adına kayıtlı iki ayrı taşınmazın ipotek verildiğini, bu nedenle ... 10.İcra Müdürlüğünün 2008/3829 sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını; yine sözkonsu firma tarafından müvekkili bankaya verilmiş bulunan bonoların icra takiplerine konulduğunu, sözkonusu icra takiplerinin halen devam ettiğini, davacı -borçludan olan alacağının tahsili amacıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, gerek ipotek ve gerekse kambiyo senetlerine özgü icra takipleri yapılmış olduğunu, İİK.nun 45.maddesi gereğince "rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflas tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir....
Mahkemece; Alacaklının ipotek takibi yanında ayrıca kambiyo senetleri üzerinde tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takip yapmasına engel bir durum olmadığından kambiyo senetlerine ilişkin takiplerin iptaline yönelik talebin redddedildiği,Bankacı bilirkişiden alınmış bulunan ek raporda, denetime elverişli olarak banka alacağı hesaplanmış olup; 26.06.2008 tarihi itibariyle .......
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, borçluya usulüne uygun ödeme emirlenin tebliğ edildiğini, davalının süresinde yetkiye itirazında bulunmadığını, daha sonra İİK'nın 43. maddesi gereğince kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe dönüştürdüklerini, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, bu tebliğ üzerine de herhangi bir yetki ve görev itirazında bulunulmadığını, böylece yetkinin kesinleştiğini, Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili hale geldiğini, iflas yoluyla başlatılan takipte yetki kamu düzenine ilişkin olmadığından, bu yetkiye itiraz bulunmaması halinde iflas davasında yetkisizlik iddiasının ileri sürülmeyeceğini, taraflar arasında bu şekilde zımni yetki sözleşmesi yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, borçlunun borca ve yetkiye itiraz etmediği, akabinde İİK 43....
İcra Müdürlüğünün 2005/3665 sayılı dosyası ile yapılan takipte 228.736,77 YTL. üzerinden takibe girişilmediği, rehin alacağına mahsuben asıl alacak miktarının186.815,40 YTL. olması nedeniyle takip şekli rehnin paraya çevrilmesi yoluyla olmayıp, kambiyo senetlerine özgü yolla yapılması, sıra cetvelinde bu takip dosyasının değil, bildirilen rehin alacak miktarının 200.000,-YTL. olarak icra dosyasında rehin alacaklısı Tekstil Bank AŞ. Tarafından 228.736,77 YTL. rehin alacağı olduğunun bildirilmesi ancak yukarıda belirtilen takip dosyasında kambiyo senedi takibinin gerçekte rehin alacakları nedeniyle kalan miktar yönünden takip yapılmış olması nedeniyle kalan miktarın araç başına 200.000,-YTL.den 1.200.000,-YTL. değil, derece kararında 200.000,-YTL olarak kabulü ile buna göre sıra cetveli tanzimi usul ve yasaya uygun olduğundan şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak sair şikayeti ile birlikte imzaya itiraz iddiasında bulunmuş olup anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir....