Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde; İflas yolu ile açılacak takipte yetki kamu düzenine ilişkin olmadığından tarafların yetki sözleşmesi yapmak sureti ile başka bir yer icra dairesini yetkili icra dairesi olarak belirleyebileceğini, kambiyo senetlerine konulan yetki kaydının da geçerli olduğunu, bu nedenle davacı tarafından takibin yetkili icra dosyasından ikame edildiğini, yine buna bağlı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe istinaden açılan iflas davasında yetki takibin bulunduğu yer icra dairesinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesinde olduğundan ve takip yetkili icra dairesinde ikame edildiğinden buna bağlı iflas davasınında İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, keza Mahkeme tarafından tefrik edilen dosyaya sunulan vekaletname dikkate alınmadan işbu dosya ile ilgili herhangi bir tebligat işlemi yapılmadan karar oluşturulduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir....

İCRA MEMURUNUN İŞLEMİNİ ŞİKAYETKAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “şikayet” ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Muğla İcra Hukuk Mahkemesince, mahkemenin görevsizliğine dair verilen 07.06.2007 gün ve 2007/97 E-2007/99 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 06.12.2007 gün ve 2007/20185-23049 sayılı ilamı ile; (...Borçlular hakkında bonolara dayalı kambiyo senetlerine mahsus yolu ile takip yapılmaktadır. L..... Ö..... Ltd. Şti. takibin açılmasından evvel senet hamili E.... Ltd....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/13314 Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı tarafından 108.347,64 TL alacak miktarı için 23.11. 2021 tarihinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı ve şikayetçi borçluların borçlu sıfatı ile takibin tarafı olduğu, takip talebinde ve ödeme emrinde; “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” kaydına yer verildiği görülmüş olup, takip talebinde yazılı ibareler ve alacaklı vekilinin beyanı ile her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç olduğu konusunda ihtilaf yoktur. Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/374 KARAR NO : 2021/894 DAVA : İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 174)) DAVA TARİHİ : 20/04/2021 KARAR TARİHİ : 12/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 174)) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verdiği 20/04/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin alacaklı olduğu bono nedeni ile, borçlu şirket aleyhinde, Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ......

      Her ne kadar davalı T5 vekili tarafından yargılamanın duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de, HMK 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan dosya üzerinde karar verilebileceğinden davalı vekilinin istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması talebi yerinde olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş olup; Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptali ve borca itiraz istemine ilişkin olup, ödeme emrinin davacıya 26/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 30/09/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ödeme emrine itiraz icra mahkemesine yapılır (İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 168/1- 4 ve 5; m. 169; m. 170,I). Ödeme emrine itiraz süresi beş gündür. Yani, borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde ödeme emrine itiraz edebilir (İİK m. 168/1- 4 ve 5). Borçlunun beş gün geçtikten sonra yaptığı itiraz geçersizdir....

      - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 02.03.2007 tarihli taşeronluk sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin edimini ifa ederek işi geçici ve kesin kabule hazır hale getirdiğini, işlerin kabulünün yapıldığını ve 15.08.2007 tarihli iş bitirme tutanağının düzenlendiğini, müvekkilinin iş bedeli alacağının ödenmediğini, müvekkilinin lehtar olarak yer aldığı kambiyo senetleri düzenlenmek suretiyle müvekkilinin alacağının ötelendiğini, kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibine girişildiğini, takibin kesinleştiğini, bu sırada kooperatifin iflasına karar verildiğini, yürütülen iflas takibi sırasında 1.086.290,00 TL alacaklarının masaya kaydı için müracaat ettiklerini, taleplerinin iflas idaresince reddedildiğini ileri sürerek, alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının kayıt başvurusunda takip dosyası dışında delil göstermediğini, iddianın kambiyo senetleri dışında başka delillerle de kanıtlanmasının gerekmesi nedeniyle kayıt...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istemine, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ve borca itiraza ilişkindir. A-DAVACI TARAFIN MÜKERRERLİK ŞİKAYETİ YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; İİK'nun 45.maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuz olduğu, aynı Kanunun 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç rehin ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir....

        DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; takip konusu çekle ilgili daha önce dava dışı alacaklı şirket tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını, dava konusu takip alacaklısı Vakum Plastik San ve Tic. A.Ş. tarafından dosya borcunun ödendiğini, adı geçen şirketin yaptığı bu ödemeden kaynaklanan müracaat hakkını yeniden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla kullandığını, kambiyo senedi hakkında yalnızca bir defa kambiyo takibi yapılabileceğini, dosya borcunu ödeyerek alacaklının haklarına sahip olan cirantanın kambiyo takibi yapamayacağını, makbuz niteliğindeki rücu ödeme belgesi ile diğer müracaat borçlularına karşı ilamsız takip yoluna başvurabileceğini, takip konusu senedin çek vasfını taşımadığını beyanla takibin iptali istemiştir. II....

          Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte bonoya dayalı olarak 02.08.2004 tarihinde şikayet eden (borçlu) aleyhine icra takibi başlatılmış, takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılan icra takibi 11.11.2008 tarihinde harcı yatırılmak suretiyle yenilenmiş, yine takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmış ve 19.07.2012 tarihinde harcı ödenmek suretiyle yenilenmiştir. Bilindiği üzere; TTK’nın 661.maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip konusu bonoya ilişkin alacak hakkı borçluya karşı vadeden başlayarak 3 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar. Şikayete konu icra takibinde son işlem tarihi olan 11.11.2008 tarihinden yenileme tarihi olan 19.07.2012 tarihine kadar hiçbir takip işlemi yapılmamış olup TTK’nın 662 ve 663. maddeleri gereğince zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı iddia ve ispat edilmemiştir....

            Uyuşmazlık Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun “İcra mahkemesi” başlıklı 4 üncü maddesi şöyledir: “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.” C. Değerlendirme Dosya kapsamından, Gökçeada 9....

              UYAP Entegrasyonu