Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak, emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece dosyanın 2. kez takipsiz bırakılması nedeniyle HMK'nun 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel kanun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, icra mahkemesince görülen şikayet ve itirazlarda ancak İcra ve İflas Kanununda açıkça gönderme olduğunda ya da takip...

    Borçlunun başvurusu borca itiraz olup 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 07.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan bu tebligata karşı tebliğ usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, borçlunun 31.07.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, böylece İİK'nun 168. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece; itirazın süreden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

      Yasal düzenleme kapsamında Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarihli, 538 nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca, “1)İflas yoluyla adi takipten doğan ;a) İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156.Madde),b)İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 156. madde),2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 174.Madde)3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 177.Madde)b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 178. madde),c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 179....

        İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir.Somut olayda, borçlunun 14/02/2013 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, sunduğu dilekçesi ile icranın durdurulmasını talep ettiği, dolayısıyla en geç bu tarih itibariyle takipten haberdar olduğu, icra mahkemesine itirazın ise 14/03/2013 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, borçlunun icra dosyasına sunduğu dilekçe tarihi esas alınarak takipten haberdar olma tarihine göre itirazın süre aşımı nedeni ile reddi gerekirken, işin esasının incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

          Somut olayda davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 14/04/2014 tarihinde Kahramanmaraş 3.İcra Müdürlüğünün 2014/2207 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmış, 23/03/2016 tarihinde icra takibi iflas yolu ile icra takibine dönüştürülmüş ve ödeme emri borçluya 24/03/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı iflas davasını 18/06/2019 tarihinde açmıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/209 KARAR NO : 2022/627 DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) DAVA TARİHİ : 19/01/2022 KARAR TARİHİ : 03/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili tarafından İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne hitaben yazmış olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalılar ..., ..., ..., .... Reklam Matb. Tic. Ltd. Şti, ..., ..., .......

            TL'lik kısmının ödendiğini, İcra dosyasına binaen kambiyo senetlerine özgü iflas yolu İLAMSIZ ödeme emri gönderildiğini ve bu ödeme emrine karşılık KISMİ BORÇ İTİRAZI için, İstanbul Anadolu 16....

            Başvuru, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte takibe itiraz ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına rağmen ihtiyati hacizlerin uygulandığı iddiasına dayalı hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının 07/11/2018 tarihli ve 2018/171 D İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile bonoya dayalı olarak 15/11/2018 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başladığı, ödeme emrinin 11/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 08/01/2019 tarihli ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin 11/01/2019 tarihli müdürlük kararı ile reddedildiği görülmüştür. 2004 sayılı İİK.’nun “İhtiyati haciz kararının icrası” başlıklı 261. maddesinin 1. fıkrası “Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.” hükmünü içermektedir....

            Öte yandan İcra mahkemeleri, genel olarak icra ve iflas takibi sırasında doğan uyuşmazlıkları sınırlı ve biçimsel olarak incelemeye ve karara bağlamaya yetkili olup, genel mahkemeler gibi geniş yetkili değildir. Bu mahkemelerde kural olarak tanık dinlenemez, yemin teklif edilemez, bilirkişi incelemesine başvurulamaz. Borca itirazın İİK.'nın 169/a maddesi, imzaya itirazın ise aynı kanunun 170. maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Bu sebeple tanık dinlenmesi yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması gerektiği, ancak kamu düzenine aykırılık bulunması halinde bu hususun resen gözetilebileceği, borcun bulunmadığı itirazının İİK.'...

            İflas küllî (toplu) bir cebrî icra yolu olduğundan ve iflas tasfiyesinde alacaklılar eşit bir şekilde işlem göreceklerinden, artık küllî bir tasfiye olan iflas tasfiyesi sırasında, ferdî icra takiplerine devam edilmesine ve müflise karşı yeni icra takibi yapılmasına olanak ve gerek yoktur. Bundan böyle, müflisin alacaklıları, alacaklarını iflas masasına yazdırırlar ve iflas masasının tasfiyesi sonucunda elde edilecek paradan alacaklarını alırlar. Müflis hakkındaki iflas kararı kesinleşirse, iflasın açılması ile durmuş olan takipler düşer, yani hükümsüz kalır. Bu takiplere dayanarak borçlunun malları haczedilmiş idi ise, bu hacizli mallar kesin olarak iflas masasına girer (İİK m. 186/1). İflasın kesinleşmesi ile düşen takiplerle ilgili itirazın incelenmesi (İİK m.169/a, 170) talepleri de düşer. Başka bir anlatımla icra mahkemesi, artık bu talepler hakkında inceleme yapıp karar veremez....

              UYAP Entegrasyonu