Diğer taraftan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'...
Alacağını kambiyo evrakına ve İİK 45/3, İİK 167. Madde hükümlerine güvenerek ikinci veya daha aşağı sıralardan teminat altına alan alacaklının alacağını tahsil kabiliyeti düşecektir. Alacağı için rehin alanın öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu takibe geçebileceğini öngören İİK 45. Maddesi kambiyo senetlerine mahsus takip yönünden kendi içinde bunun istisnasını düzenlemiştir. Alacak için kambiyo senedi (çek, poliçe, emre muharrer senet) verilmişse, alacak rehinle teminat altına alınmış olsa bile alacaklı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan, kambiyo senetlerine mahsus haciz veya iflas yolu ile takip yapabilir. Hatta her ikisini de birlikte yapabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus tahsilde tekerrür olmamasıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/13314 Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı tarafından 108.347,64 TL alacak miktarı için 23.11. 2021 tarihinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı ve şikayetçi borçluların borçlu sıfatı ile takibin tarafı olduğu, takip talebinde ve ödeme emrinde; “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” kaydına yer verildiği görülmüş olup, takip talebinde yazılı ibareler ve alacaklı vekilinin beyanı ile her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç olduğu konusunda ihtilaf yoktur. Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz....
İcra Dairesi’nin 2021/3321 Esas sayılı takip dosyası ile şikayetçi borçlular ...,... ve ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip talebinde "Torbalı İcra Müdürlüğü'nün 2021/515 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödenmesi” ibarelerinin bulunduğu görülmüş olup anılan takip dosyalarında yer alan alacak miktarları tam olarak aynı olmasa da takip talebi ve icra emrinde yazılı ibareler ile ile her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, somut olayda, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz....
dairesine bildirmeye mecburdur.Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe başlandığı, borçluya ödeme emrinin 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 20/11/2014 tarihinde iflas erteleme davasında verilen tedbir kararını sunarak takibin durdurulmasını talep ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/170 Esas KARAR NO: 2022/773 DAVA: İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) DAVA TARİHİ : 10/03/2021 KARAR TARİHİ: 26/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; barçlu şirket hakkında --- -- sayılı dosya üzerinden ------yoluyla takip yapıldığını ve itirazda bulunulmaksızın takibin kesinleştiğini, bunun üzerine ---- sayılı dosyasıyla borçluların iflasının talep edildiğini, ------ depo bedelinin ---- tarihinde davalı şirketler tarafından depo edildiğini, bu itibarla yerel mahkemece karar vermesine yer olmadığına karar verildiğini, mahkemece verilen ---- tarihli hükmün, davalılar vekilinin İstinafı üzerine -----sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiğini, yine davalılar vekilinin hükmü temyizi üzerine ------Kararına karşı davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının...
Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, somut olayda, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz. Bu durumda, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise, alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir (Yargıtay 12. HD'nin 2020/6566- 2021/2465 E.-K. sayılı ilamı)....
Bu durumda rehin ile teminat altına alınan taşınmazlar bakımından alacağın rehin ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde genel haciz yoluna dahi başvurulabilirken İİK 45/3. Maddesi hükmünü yok saymak sureti ile kambiyo evrakına sahip alacaklıyı yalnızca rehin ya da kambiyo evrakına dayanan takibe tabi tutmak hukuka aykırı olacaktır. Alacağını kambiyo evrakına ve İİK 45/3, İİK 167. Madde hükümlerine güvenerek ikinci veya daha aşağı sıralardan teminat altına alan alacaklının alacağını tahsil kabiliyeti düşecektir. Alacağı için rehin alanın öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu takibe geçebileceğini öngören İİK 45. Maddesi kambiyo senetlerine mahsus takip yönünden kendi içinde bunun istisnasını düzenlemiştir. Alacak için kambiyo senedi (çek, poliçe, emre muharrer senet) verilmişse, alacak rehinle teminat altına alınmış olsa bile alacaklı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan, kambiyo senetlerine mahsus haciz veya iflas yolu ile takip yapabilir....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/18339 E. sayılı takip dosyası ile de haklarında ipotekli takip başlatılan borçlular yanında senede imza atan diğer borçlular hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, kambiyo takibine ilişkin takip talebi ve ödeme emrinde; tahsilde tekerrür olmamak kaydına yer verildiği görülmüş olup her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz....
Esas dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, ancak takip dayanağı varaka, kambiyo vasfı taşımadığını, zira senet üzerinde tanzim tarihi olmadığını ve diğer unsurlarının da eksik olduğunu, dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapma olanağı bulunmadığını ve yalnız işbu takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, konuya ilişkin yeni tarihli Yargıtay kararını sunduklarını, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatan şirketin kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasının yasa gereği olduğunu, bu nedenle şirketin %40'tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulüyle davacının dava tarihi itibarıyla, asıl alacak - takip tarihine kadar işlemiş ve takipten dava tarihine kadar işlemiş faiz, vekalet ücreti tahsil harcı ve masraflar toplamı olan 668.003,07TL için ... 5....