"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte davalıya ödeme emri gönderilerek takibin kesinleştiğini, İİK'nın 43. maddesi uyarınca takip yolunun kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu olarak değiştirildiğini, çıkartılan iflas ödeme emirlerinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlu şirket tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek iflas yoluyla icra takibine yapılan itiraz ve şikayetlerin kaldırılarak davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/112 KARAR NO : 2021/1250 DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) DAVA TARİHİ : 02/02/2021 KARAR TARİHİ : 30/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde ;Müvekkili ile davalı arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi gereğince davalnın müvekkiline yapması gereken ödemeleri yapmadığını, davalının borcunu ödemesi için yapılan tüm uyarılara ise kayıtsız kaldığını, müvekkili tarafından borcun tahsili amacı ile borçluya karşı İstanbul .... İcra Müdürlüğünün ... E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 10.000,00-TL. tutarındaki kambiyo senedinin aralarındaki bir alacak verecek ilişkisinden dolayı verildiği, alacaklı görünen taraftan 10.000,00-TL....
Yasal düzenleme kapsamında Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarihli, 538 nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca, “1)İflas yoluyla adi takipten doğan ;a) İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156.Madde),b)İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 156. madde),2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 174.Madde)3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 177.Madde)b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 178. madde),c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 179....
Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takip nedeniyle ekinde senetle birlikte gönderilen ödeme emri üzerine ise borçlu şirket, senedin kambiyo senedi olma vasfı yönünden bir itirazda bulunmaksızın, senet altındaki imzanın şirket temsilcisine ait olmadığı iddiasıyla imzaya itiraz etmiştir. Önemle vurgulanmalıdır ki, borçlu şirketin kambiyo senedi olma vasfıyla ilgili ve alacaklının takip hakkına yönelik bir şikâyeti olmadığına göre, salt senetteki imzaya itirazının İİK.170 maddesi hükümlerince çözümü gerekmekte olup; İİK. 170a/son maddesinin somut olay yönünden uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Borçlu şirket yetkilisinin, kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe geçilmezden evvel ihtiyati haciz kararının infazı sırasında borcu kabulü, yukarıda ayrıntısı açıklandığı üzere icra takip işlemi niteliğinde olmayan ihtiyati haczin tatbiki sırasında gerçekleştiğinden hukuki nitelikçe harici ikrar olup, bu ikrar başka emare ve delillerle de teyit edilmediğinden bağlayıcı sayılamaz....
İcra Müdürlüğünün 2016/13505 Esas ve 2016/14566 Esas sayılı dosyaları ile, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile iki ayrı takip yapıldığını ileri sürerek mükerrerlik itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece İİK 167. madde gereği alacak kambiyo senedine dayalı ise rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senedine mahsus takip yapılabileceği, her ne kadar takip talebi ve icra emrinde tahsilde tekerrür olmamak kaydı var ise de hangi takip dosyalarına ilişkin olduğu belirtilmediğinden "..... İcra Dairesinin 2016/14566 ve 2016/13505 E sayılı takip dosyaları ile" ibareleri eklenmek suretiyle takip talebi ve icra emrinin düzeltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, hükmün borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 19....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle taraflarınca istinaf kanun yoluna başvuru zorunluluğunun doğduğunu, alacaklının genel haciz yolu ile takipten sonra iflas yolu ile takibe devam etmesi durumunda yetkili mercinin iflas müdürlüğü olacağını, zira ilamsız icra yolu ile takiple iflas yolu ile takibin devamında uygulanacak usul kuralları farklılık teşkil etmekte olup iş bu takibin icra dairesi tarafından yürütülmesinin beklenmesinin sağlıklı sonuca götürmeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, iflas dairesinin görevi iflas kapanıncaya kadar devam etmekte olup kanunen görevlendirilen hali hazırda bir merci varken takibin icra dairelerine bırakılmasının kanunun lafzına aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca iflas yolu ile takipte yetkili mercinin icra dairesi olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla iflas yolu ile başlatılan takipten sonra müvekkili şirket aleyhine iflas davasına devam olunduğu durumda yetkili iflas...
Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, somut olayda, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapamaz. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile mükerrer olan Aydın İcra Dairesi’nin 2018/19452 E. sayılı takip dosyası ile başlatılmış olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin borçlular ... ve ... yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ile hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı alacaklı tarafından davacı aleyhine, kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılan takip, senedin İcra İflas Kanunu m. 170/a. bendi bağlamında kambiyo vasfı bulunmadığından iptal edilmiştir. Bu durumda, İcra İflas Kanunu 170/b. maddesinin aynı Kanun’un 72. maddesine yaptığı atıf nedeniyle davacıdan tahsil edilen dava konusu paranın icranın eski hale getirilmesi ile iadesi mümkün olduğundan, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı olmayıp mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15.04.2019 tarih 2018/1045 esas, 2019/2999 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda açıklanan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 17/03/2010 No : 514/91 Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı hakkında kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla yapılan takibe itirazda bulunulmadığını belirterek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ekonomik kriz nedeniyle ödeme güçlüğü yaşayan müvekkiline makul bir süre verilmesi halinde borcun ödeneceğini belirterek iflas davasının reddini savunmuştur....