Çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde 1960 yılında Toprak Tevzii Komisyonunca çalışma yapıldığı anlaşılmakta olup davacı taraf dayanağı tapu ve vergi kaydının Toprak Komisyonu uygulaması sırasında ne şekilde işleme tabi tutulduğu, kayıt miktarına hangi bölümün bırakıldığı saptanmamış, tapu ve vergi kaydının kapsamları ayrı ayrı belirlenmemiş, vergi kaydının tapu kaydının kapsadığı alanın bir bölümü için oluşturulup oluşturulmadığı üzerinde durulmamış, 12.7.1958 tarih 36 numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilerek uygulanmamış, tapu kaydının tesisi ve ifrazına ilişkin haritası bulunup, bulunmadığı araştırılmamış tapu kaydının tesis miktarı ile kayıtta yapılan tashihler incelenerek hangi miktarın ve hudutların bağlayıcı olacağı üzerinde durulmadığı gibi nehir metrukatı yönünden üç kişilik jeolog bilirkişi dinlenilerek içtihadı birleştirme kararına göre kıyı kenar çizgisi belirlenmemiştir....
Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Böyle durumlarda nasıl bir yol izlenmesi gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarında belirtilmektedir. “… Kaydı düzeltilecek kişinin nüfusta kayıtlı olmaması durumunda, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi olanağının bulunup bulunmadığı sorununun çözümlenmesi gerekmektedir....
Düşkün'ün maliki olduğu 865 ada 350 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kaydındaki yanlışlığın tapu idaresi tarafından düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir....
Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanununun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....
Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir....
Dava; mülga 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca davalılar adına tahsis nedeniyle tescil edilen taşınmaz hakkında, aynı yasa gereği tahsis kararının iptal edilmesi sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu ... ada ... parsel zemin kat 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının incelenmesinde; İskan Kanunu gereğince tahsis işlemi sebebiyle paylı mülkiyet hükümleri uyarınca 1/8'er hisse ile davalılar adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Dava konusu bağımsız bölümün davalılar adına tesciline dayanak olan Türkoğlu Mahalli İskan Komisyonu'nun 24.08.1995 tarihli işleminin 13.12.2011 tarihli Mahalli İskan Komisyonu kararı ile iptal edildiği, hak sahipliğinin iptaline ilişkin anılan 13.12.2011 tarihli kararın iptali için ... 2. İdare Mahkemesi'ne dava açıldığı, davanın reddine ilişkin kararın Danıştay'ın 05.02.2014 tarih 2013/4278 Esas 2014/690 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ......
Sayılı dosyadan yürütülen ortaklığın giderilmesi davasında tarafımıza 06.10.2020 tarihli celsede bu paydaşlar yönünden tapu kaydının düzeltilmesi için yetki verildiğini, tüm bu nedenlerle tapu kayıtlarında Arif Sipahioğlu olarak görünen paydaşın tapu kaydının nüfus kayıtları uyarınca Arif Sipahi olarak düzeltilmesini, tapu kayıtlarında Salih Sipahioğlu olarak görünen paydaşın tapu kaydının Salih Sipahi olarak düzeltilmesini, tapu kayıtlarında Sünbül Hür olarak görünen paydaşın tapu kaydının Sünbül Hur olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 26/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu olan paydaşların soy isimlerinin tapu kayıtlarında düzeltildiğinden davanın konusuz kaldığını, henüz deliller toplanmadan ve ön inceleme aşamasına geçilmeden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Bilindiği üzere, 17.08.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Tapu Sicil Tüzüğü'nün 72 ve 74. maddelerine göre, tapu kütüğündeki kaydın değiştirilmesi ve kütük üzerindeki düzeltmelerin, bir başka ifade ile, tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı tartışmasızdır. Somut olayda, idari başvuru yolu kullanılmadan taşınmazın niteliğinin değiştirilmesi yönündeki talebin kabulü mümkün değildir. Yalnızca, tapu kaydındaki “üzerindeki 2 katlı ... ev ... oğlu ...'e aittir” şeklindeki şerhin iptali ile yetinilmesi gerekirken, idari başvuru yolu kullanılmaksızın, taşınmazın “bahçe” şeklindeki niteliğinin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Köyü orman kadastrosu çalışma alanı sınırları içinde olmadığı, kaldı ki, davac tarafın davayı zilyetliğe dayanarak açtığı sonradan tutunulan tapu kaydının dört yönden orman ile çevrili çekişmeli parseli kapsadığı söylenemeyeceği, tapu kaydı maliki ile davacı arasında kayden bağ kurulmadığı gibi, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalmakla hukuken değerini yitirdiği, tapu kaydı maliklerinin orman kadastrosu sınrıları içinde kaldığı 1946 yılından onra taşınmazın aynına yada bedeline yönelik bu güne kadar bir dava açmadıkları....
olarak kayıtlı bulunduğu anlaşılmakla, çelişkinin idari yoldan giderilmesinin mümkün olması halinde davacı vekiline yetki verilerek, tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi sağlandıktan sonra taşınmazın son tapu kaydı getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 19.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....