İsviçre’de rehnin paraya çevrilmesi yoluna ilişkin takiplerde diğer eşe ödeme emri gönderilmesine ilişkin düzenleme bulunmaktadır (Dönmez, Murat, Aile Konutunun Haczi, TBB Dergisi, S. 77, 2008). 4-Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipotek nedeniyle, davalılar arasında gerçekleşen icra takibi sonunda, aile konutu olarak kullanılan dava konusu taşınmazın ipotek alacaklısı davalı bankaya, alacağına mahsuben cebri icra yolu ile intikal etmesi karşısında, Türk Medeni Kanun'un 194. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ve davalı eş adına tesciline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 5-Uyuşmazlığın çözümü için cebri icra yolu ile ihale ve alıcısı adına tescil edilen taşınmazla ilgili olarak yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı sicilin düzeltilmesi (tapu iptal ve tescil) istemine ilişkin bir dava açılıp açılmayacağı konusu irdelenmelidir....
Mahkemece; 7269 sayılı Yasanın 40. maddesi gereğince hak sahipliğinin kendiliğinden sona erdiği, davalının 25/04/2008 tarihli idari işleme karşı süresinde iptal davası açmadığından idari yargı yerinde açılan davanın redle sonuçlandığı, davalı adına tescile esas idari işlemin iptaline ilişkin karar nedeniyle tescilin dayanaksız kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ....n raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
Davalı, 6360 sayılı kanun kapsamında devir ve paylaştırma komisyonu kararı gereğince Kayseri Valiliği ve İncesu İlçe Kaymakamlığının talimatı ile dava konusu taşınmazların İncesu Belediyesi adına tapuya kayıt ve tescilinin sağlandığını, bu durumda idari işlemlerin iptali gerçekleştirilmeden, tescil davası açılmış olmasının yerinde olmadığını, dava konusu parsellerin 3367 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik tarafından oluşturulan komisyon kararı gereğince idare tarafından resen tapuya tescil edildiklerini, plana dayalı idari uygulama işlemlerine karşı açılan davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının iptalini istediği tapu kayıtlarının bir idari işleme dayalı olarak tescil edildiği ve davacı tarafından dayanak idari işlemlerin iptali için idare mahkemesinde iptal davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu...
Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....
Mahallesi ... parsel sayılı 73,12 m² yüzölçümündeki taşınmazın maliki tarafından yörede 2005 yılında 4999 sayılı fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarına itiraz edildiğini, mahkemece taşınmazın (A-1) ile işaretli 11,73 m² ve (A-2) ile işaretli 33,89 m²'lik bölümlerinin orman tahdidi içinde kaldığı belirlenerek davanın reddedildiğini ileri sürerek, tahdit içinde kalan bölümün tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne; ... Köyü ... parselde kayıtlı 73,12 m² yüzölçümlü arsa niteliğindeki taşınmazın fen bilirkişi ... ve ...’un 05/03/2013 tarihli bilirkişi raporuna Ek-3 nolu krokide (B) harfiyle işaretli 47,53 m²'lik bölümünün davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusunun idari yoldan oluşan tapu kaydının devrinin iptaline ilişkin istem olduğu ve tapu kaydının oluşumundan sonraki işlemlere dayalı olarak dava açılmıştır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay ...Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay ... Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tapu sicilindeki bir yanlışlığın tapu memuru tarafından düzeltilebilmesi için ilgililerin rızası bulunmadığı takdirde de bir mahkeme kararının varlığı şarttır. Tapu memuru ancak basit yazı yanlışlarını tüzük kurallarını da gözeterek kendiliğinden düzeltebilir. Eldeki davada davacı, daha önce tapu kayıtlarında yer almayan şerhin idarece tek taraflı konulduğundan bahisle terkinini istemiştir. Dosya kapsamına göre; davaya konu taşınmaza ait tapu kaydında taşınmazın evveliyatından beri bahsi geçen şerhin yer almadığı, sonradan konulan şerhin ise tapuda yapılan tek taraflı işlem ile gerçekleştirildiği, bu şerhin ilgilisinin rızasına göre yapılmış bir işleme de dayanmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; evveliyat kaydında olmayan bir kaydın konulması basit bir yazım hatasının düzeltilmesi olmadığı gibi, tapu memurunca bu işlem ilgililerin rızası alınarak da tesis edilmiş değildir....
Somut olayda, 3402 sayılı Yasa'nın 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışması sonucunda, dava konusu taşınmazın 1072 olan ada numarasına ilişkin kaydın kapatıldığı ve 1458 numarasını aldığı, buna karşın Mahkemece hüküm kurulurken eski ada numarası üzerinden infazda tereddüt oluşturacak şekilde tapu iptali ve tescile karar verildiği anlaşılmaktadır. 3.3.4. Ne var ki, değinilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; İlk Derece Mahkemesine ait hükmün 1. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine 1.bent olarak, “Davanın kabulüne; 1.256.595.20 TL'nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine ve İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Rumelihisarı, 12 pafta 1458 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili; dava konusu olayda yolsuz tescil olmadığını, tapunun dayanağı olan idari işlem ortadan kaldırılmadıkça bu işleme dayalı olarak yapılan tescilin iptal edilemeyeceğini, tescile dayanak 30.12.2004 tarihli İl İdare Kurulu kararının kesin nitelikte olduğunu, bu kararın taşınmazla ilgili kısmının iptali için idari yargıda dava açılmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci maddesi, 1022 nci maddesinin birinci fıkrası, 1025 inci maddesinin birinci fıkrası; 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkındaki Kanun'un 6/A maddesi ve geçici 2 nci maddesi. 3....