WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1067-1196 sayılı dosyasından İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19.02.2014 gün ve 2014/1610-4459 sayılı ilamı ile onandığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İİK'nun 71/son maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü; yine aynı kanunun 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkrasının ise "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir....

    İcranın durdurulmasını talep eden davacıların İİK’nun 32. maddesine göre yapılan ilamlı icra takibine karşı ancak şartları varsa İİK’nun 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasını talep edebilirler veya HUMK’nun 443/1. maddesi gereğince Yargıtay’dan icranın ertelenmesini ve İİK’nun 36. maddesi gereğince de icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendilerine münasip bir mühlet verilmesini talep edebilirler. Davacıların buna göre HUMK’nun 443/1. ve İİK’nun 36. ve devamı maddeleri veya şartları varsa İİK’nun 33. maddesine göre icranın ertelenmesini talep etme hakları varken ve bu nedenlerle yerel mahkemece talebin reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayda olduğu gibi ''Kurumun açtığı alacak davası dosyası ile davacıların açtığı menfi tespit davası dosyasının dönüşüne kadar''şeklindeki genel gerekçelerle ilamlı bir icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

      İİK'nun 33/a maddesine göre, "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır." şeklinde düzenlenmiş olup, davacının kararın tebliğ tarihi olan 01/12/2020 tarihinden itibaren 7 gün içerisinde genel mahkemelerde dava açma hakkı olduğu, eldeki davanın ise 24/12/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davanın süresinde açılmaması nedeniyle davacının davasının reddine..." dair karar verilmiştir. İş bu kararı davacı süresinde istinaf etmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1023 E. 2019/75 K. sayılı kararı ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiş ise de, icra mahkemesinin bu kararının, takibin davacı borçlular yönünden ilanihaye geri bırakıldığı yani borcu ortadan kaldıracak şeklinde takibi sona erdirdiğinin anlaşılmasının mümkün olmadığı, Mahkeme kararı ile icranın İ.İ.K. 53. maddelerindeki sürelerle sınırlı olarak geri bırakıldığı, söz konusu paranın Satış Memurluğunca sıra cetveli yapmak üzere icra dosyasına gönderildiği nazara alındığında, söz konusu para üzerinde 3. kişilerin (diğer haciz alacaklılarının) hak ve menfaatlerinin bulunması ihtimalinin de mevcut olduğu, bu nedenle paranın davacı borçlulara iadesinin mümkün olmadığı, bu haliyle müdürlük kararının sonucu itibariyle isabetli olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

      Anılan 33/a maddesi: “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.  Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.  İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.” hükmünü haizdir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkmesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı boşanmanın eki niteliğindeki nafaka ve tazminat hükümleri hakkında icranın geri bırakılmasını istemişse de; boşanmanın eki olan nafaka ve tazminatlar boşanma hükmü kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğinden; davacının icranın geri bırakılması talebi incelenmemiştir....

          Anılan bu dava llK.nun 33/a-2 maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde genel mahkemelerde açılan dava niteliğinde olmadığından, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı bu takip yönünden kesin hüküm teşkil eder. O halde şikayete konu icra müdürlüğünün borçlunun taşınmazındaki haczinin kaldırılması isteminin reddine dair 13.02.2004 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

            Mahkemece, davanın dayanağı takipte icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından açılan ve zamanaşımına uğradıkları gerekçesi ile takibin geri bırakılmasına kararının ardından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. İcranın geri bırakılması kararı ile borçlunun borçtan kurtulmuş olduğu söylenemez. Eldeki davanın muvazaa istemine dayalı olarak açıldığı da nazara alınarak davacının açtığı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 8.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Kaybetmesi veya yedi gün içinde dava açmaması halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Dosyada mevcut hacizler kalkar. Dolayısıyla İİK'nın 33/a-2. maddesi hükmü gözardı edilerek, bu aşamada icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi yasal olarak olanaklı olmadığından, hacizlerin kaldırılması isteminin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin kabulü ile İstanbul Anadolu 2. İcra Dairesi'nin 2010/2274 esas sayılı dosyasında davacı/borçlu yönünden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davacı/borçlunun hacizlerin kaldırılması isteminin reddine, davacının sair istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

              İcra Müdürlüğünün 2014/7338 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: 27/02/2017 tarihinden bu yana dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı, bu sürede 3 yıllık zamanaşımı dolduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile zamanaşımı sebebiyle davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu