Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takibin icra kefalet tarihinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi de bu yönden sonuca etkili değildir. Somut olayda, şikayetçi ...'ın dosya borcuna takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde 08/09/2008 tarihinde icra kefili olduğu, adı geçene 14.11.2014 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar takip dosyası 30.10.2008 tarihinden 24.04.2014 tarihli yenileme talebine kadar işlemsiz bırakılmış ve bu tarihten itibaren icra takip işlemlerine devam edildiği asıl takip borçlusu yönünden 15/01/2015 tarihinde zamanaşımı dolayısı ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de bu hususun icra kefaletinin geçerliliğini etkilemediği gibi icra kefili yönünden İİK'nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....

    O halde “5.735,40 TL ile sınırlı olarak icranın geri bırakılmasına, takibin devamına” şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının 1 nolu paragrafında yer alan "5.735,40 TL ile sınırlı olarak icranın geri bırakılmasına, takibin devamına, bakiye istemin reddine," sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "5.735,40 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline" sözcüklerinin yazılmasına, Mahkeme kararının düzeltilen bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi KARAR İncelenmesine gerek görüldüğünden; 1-) ... 4.İcra Müdürlüğünün 2010/8068 Esas sayılı takip dosyasının, 2-) ... 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/1032 Esas sayılı dava dosyasının, 3-) ... 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 01.3.2011 gün, 2010/1111 Esas ve 2011/161 Karar sayılı olup, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin dosyadaki kararın kesinleşip kesinleşmediği de belirtilerek ilgili dosyanın, aslının ya da eksiksiz, onaylı ve okunaklı birer suretinin, 4-) Yukarıda belirtilen icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklı tarafından İİK.nun 33/a-2 maddesi uyarınca, bir dava açılıp açılmadığı hususunun da araştırılarak, varsa; ilgili dosyanın aslının veya okunaklı ve onaylı bir suretinin tüm belgeleri ile birlikte bulunduğu yerden getirtilip evraka eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Anılan 33/a maddesi: “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.  Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.  İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.” hükmünü haizdir....

          hatalı hesaplandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dosya kapsamına alınmadığını, davalının istinaf gerekçesi ve talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taleplerinin ifa nedeniyle icranın geri bırakılmasına yönelik olduğunu ve ödeme belgeleri ışığında mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, ancak kısmen ret kararı verilmesinin yerinde olmadığından ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak takibe konu tüm miktar yönünden icranın geri bırakılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece, davanın dayanağı takipte icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından açılan ve zamanaşımına uğradıkları gerekçesi ile takibin geri bırakılmasına kararının ardından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. İcranın geri bırakılması kararı ile borçlunun borçtan kurtulmuş olduğu söylenemez. Eldeki davanın muvazaa istemine dayalı olarak açıldığı da nazara alınarak davacının açtığı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 8.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Müdürlüğü'nün 2021/4582 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinde zamanaşımını kesen satış avansının alınmasına dair 17/12/2015 tarihli son işlemin yapıldığı günden itibaren 11/02/2021 tarihine kadar 3 yıllık zamanaşımı süresini kesen herhangi bir işlem yapılmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını belirterek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Şti.ye geri verilmesine 24.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Şti.ye geri verilmesine 24.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Maddesi gereğince borcun zamanaşımına uğraması halinde icranın geri bıra- kılmasına karar verilir. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Son fıkrasına göre de borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun istirdat davası açarak paranın geri verilmesini isteme hakkının bulunduğu belirtilmektedir. 33/A/2 maddesine göre alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin, kendisine tebliğinden sonra 7 gün içinde umumi mahkemede dava açabilir, aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Davalı icra mahkemesinin belirtilen kararına karşı İİK 33/A/2 maddesi gereğince genel mahkemede zamanaşımının baki olmadığı iddiasıyla dava açtığını belirtmemektedir. Kaldı ki UYAP üzerinden belirtilen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği kontrol edildiğinde ... tarihinde bu dava açılmadan önce kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu