Maddesinde düzenlenen borcun takipten önce ödendiğinden itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Van 1. İcra Müdürlüğünün 2022/8939 Esas sayılı noter senedine dayalı ilamlı icra takip dosyasında örnek no 4- 5 icra emrinin borçluya 30/03/2022 tarihinde tebliği üzerine yasal yedi günlük süre içerisinde 01/04/2022 tarihinde itfaya dayalı icranın geri bırakılması isteminde bulunulduğu görülmektedir. İİK'nun 33. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır'' düzenlemesi mevcuttur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/687 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinde bulunduklarını, icranın geri bırakılması talebinin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek kararın kesinleştiğini, kesinleşen bir hükmün tartışılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İcra Hukuk Mahkemesince icra dosyasının bir yıl işlemsiz bırakılması ve yenilenmemesi nedeniyle 16.04.2010 tarihinden sonra yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken zamanaşımı itirazının kabulü ile davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... .... İcra Müdürlüğü'nün 2007/10313 Esas sayılı dosyasında zamanaşımının vaki olmadığının tespiti ile davalı yönünden icra takibinin devamına, ... .......
istendiği, mahkemece icranın geri bırakılmasına ve karar kesinleştiğinde hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
HD'nin 2019/2488 esas 2020/1339 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ilâmlı icra takibi söz konusu ise icranın geri bırakılmasına, ilâmsız icra takibi söz konusu ise takibin iptaline karar verilmesinin uygun olduğunu, ancak Yargıtayın ilâmsız icrada da icranın geri bırakılması nitelendirmesini yaptığını, İİK. madde 71’in "icra mahkemesinin kararı ile takibin talik ve iptali" üst başlığı ile düzenlendiğini, zamanaşımı nedeniyle takibin iptali kavramını kullanmanın karışıklılıklara yol açmamak ve kanunun sistematiği açısından daha uygun olduğunu, takibin iptali ilamsız icra kurumu iken icranın geri bırakılmasının ilamlı icra kurumu olduğunu, Tarsus İcra Müdürlüğünce söz konusu taleplerin 26.10.2020 tarihinde hukuka aykırı olarak reddedildiğini, icranın geri bırakılması kararından sonra maaş haczi suretiyle yapılan kesintilerin yasal olmadığını, yerel mahkemece hatalı ve hukuka aykırı değerlendirme yapıldığını, icra dairesinden ne icranın taliki ve iptali ne de maaş...
Kaybetmesi veya yedi gün içinde dava açmaması halinde ise alacağın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder ve icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku C.3,5.2300-2301). İİK'nun 33/a-2. maddesinde 7 günlük sürenin başlangıcı olarak icranın geri bırakılması kararının alacaklıya tebliği tarihi olarak belirlenmiştir. Yasada tebliğ şartı aranmış olup alacaklının ıttlasından bahsedilmemiştir. Bu nedenle icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğ edildiği hususu ispat edilemediğinden mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Aynı yasanın 2.madde ile dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. 5.maddesi ile de mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere bu kanundaki hükümlere tabidir hükmü düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK 36.maddesi ile ilamı temyiz eden borçlu hakkında icranın geri bırakılması için verilecek mühlet Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından münasip bir süre verilir hükmü içermektedir. İcra mahkemesinden istenilmesi gereken bir talep nedeni ile genel mahkemeye müracaat edilmiş olması halinde görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Mahkemece, icranın durdurulması veya geri bırakılması talebi için yapılan başvuru nedeni ile istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Maddesi gereğince borcun zamanaşımına uğraması halinde icranın geri bıra- kılmasına karar verilir. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Son fıkrasına göre de borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun istirdat davası açarak paranın geri verilmesini isteme hakkının bulunduğu belirtilmektedir. 33/A/2 maddesine göre alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin, kendisine tebliğinden sonra 7 gün içinde umumi mahkemede dava açabilir, aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Davalı icra mahkemesinin belirtilen kararına karşı İİK 33/A/2 maddesi gereğince genel mahkemede zamanaşımının baki olmadığı iddiasıyla dava açtığını belirtmemektedir. Kaldı ki UYAP üzerinden belirtilen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği kontrol edildiğinde ... tarihinde bu dava açılmadan önce kesinleştiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.10.2011 gün, 2011/972-2011/1190 sayılı kararına göre, icra takibinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeni ile TTK’nun 726., İİK’nun 71/2., 33/a maddeleri gereğince verilmiş icranın geri bırakılması kararının bulunduğu anlaşılmaktadır. İİK’nun 33/a maddesinde: İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dairesinin 07.02.2020 tarihli kararında İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararının alacaklıya tebliğ edilmesi ve 7 günlük sürenin beklenmesi gerektiği bu süre beklenmeden hacizlerin kaldırılamayacağının belirtildiğini, ancak ilgili kanun maddesinin yanlış yorumlandığını ilgili kanun maddesinde alacaklının dava açma süresinin beklenmesi gerektiği şeklinde bir hüküm bulunmadığını, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin hukuka aykırı icra dairesi kararının kaldırılması ve buna binaen ilgili hacizlerin kaldırılması gerekirken davalarının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesinleşen icranın geri bırakılması kararının alacaklılar vekiline 31.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK 33/a maddesindeki sürenin hak düşürücü süre olduğunu, alacaklı tarafın ilgili hak düşürücü süre içerisinde herhangi bir dava açmadığını, kesinleşen icranın geri bırakılması kararının 31.12.2019 tarihinde alacaklılar...
Somut olayda taraflar arasında düzenlenen 05.02.2015 tarihli protokolde; dosya borcunun 80.000 TL (asıl alacak)+ 5.000 TL (vekalet ücreti) olmak üzere toplam 85.000 TL olarak belirlendiği, ödemeler için tarihler kararlaştırıldığı, belirtilen ödemelerin yapılması durumunda icra dosyası üzerinden hiç bir işlem yapılmayacağı, belirtilen tarih ve miktarlarda ödemeler yapıldığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağının kararlaştırıldığı, alacaklı tarafından cevap dilekçesinde protokol hükümlerinin borçlu tarafından ihlal edildiğinden takibe devam ettiklerini, borçlunun (5.000 TL vekalet ücreti ödemesi hariç) hiç bir ödeme yapmadığını beyan ettiği, borçlunun itfaya dair belge sunmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, alacaklının kabul beyanı göz önüne alınarak 5.000 TL yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....