Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalıların murisine yapılan tedavi nedeniyle doğan hizmet bedeli alacağının tahsili amacıyla icra takibi yaptıklarını,davalı taraflarca yapılan haksız itiraz üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek; icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar savunmalarında, murislerinin yapılan tedavisi nedeniyle davacının hesap çıkarmaması üzerine..... şikayet ettiklerini, bu şikayet sonrası davacı yetkilileri ile yapılan görüşme sonucu borç miktarının 26.000 TL hesaplandığını ve bu miktarın ödendiğini,ancak davacının tek taraflı düzenlediği ve tebliğ edilmeyen faturaya dayalı olarak borç çıkarmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, icra takibinin 11.489,43 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

    İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı dosyası yönünden Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlular tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK'nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık 03/02/2020 tarihinde davalı ... tarafından gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları nedeniyle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin davalının haksız fiiline nazaran kadri maruf olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının .... İcra Müdürlüğünün ......

      İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı dosyası yönünden Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlular tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK'nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık 03/02/2020 tarihinde davalı ... tarafından gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları nedeniyle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin davalının haksız fiiline nazaran kadri maruf olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının .... İcra Müdürlüğünün ......

        Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında olayın meydana geldiği yerin ve dava dışı sigortalı ---- ikametgah adresinin --- olduğu, davalılardan ---- adresinin --- davalılardan----adresinin ---------- olduğu, davalıların süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve takibe itiraz ettikleri ve ------- icra müdürlüğünün yetkili olduğunu belirttikleri, HMK m.6 uyarınca, icra takibinin -------icra dairesinde yapılması gerekteği, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı anlaşılmakla davanın özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir. Böylece icra takibinin yukarıda açıklanan yetkili yer icra dairesine yapılmayarak itirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmasına dair dava şartının yerine getirilmemiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....

          İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ---- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "İİK. İtirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı koymamıştır. Oysa, borçtan kurtulma davası (madde 69/2), menfi tespit ve istirdat davaları (madde 72/8, madde 89/3) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş olup, bu davalar icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. İtirazın iptali davası için böyle bir özel yetki hükmü bulunmadığından ve mahkemelerin yetkisi ancak kanunla düzenleneceğinden (Anayasa madde 142), icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HUMK. 9. (HMK. 6 vd.) maddelerine göre yetkili değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılamaz." (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku Cilt.1 Sy.287 vd.)...

            Tespit dosyasında davacının dükkanının küçük yapılması nedeniyle olan zarar miktarı 48.000,00 TL olarak belirlenmiştir. İcra takibine konu yapılan 297,40 TL ise tespit giderine ilişkindir. Tespit giderlerinin müddeabihe dahil edilmesi mümkün değildir. Ancak yargılama giderleri içerisinde karşı taraftan istenmesi mümkündür. Davacı vekili tarafından tespit giderlerinin müddeabihe dahil edilerek icra takibine konu yapılması ve itiraz üzerine tespit giderleri de dahil edilerek dava açılması, mahkemece de bu miktar üzerinden itirazın iptâline karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca icra takibinde 1.188,62 TL işlemiş faiz isteminde bulunulmuştur. Mahkemece bu istek de kabul edilmiştir. İşlemiş faizin karar altına alınabilmesi için davalı borçlunun icra takibinin başlatılmasından önce davacı tarafından ödeme ister ve miktar belirtir bir ihtarname veya yazı ile temerrüde düşürülmesi gerekir....

              Hukuk Dairesi'nin 2013/12489- 15543 E-K sayılı ve özellikle Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin karar düzeltme yoluyla yapılan başvuru üzerine vermiş olduğu 2020/917- 3079 E-K sayılı ilamlarında da ayrıntılarıyla açıklandığı üzere; takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacının takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Menfi tespit davasının itirazın iptâli davasından sonra açılması halinde, itirazın iptâli davasında borçlunun borçlu bulunup bulunmadığı zorunlu olarak inceleneceğinden bu halde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmekle birlikte, menfi tespit davası icra takibinden önce ya da sonra açılmış olsa dahi, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibe devam edilebilmesi ve alacaklının cebri icra işlemlerini sürdürebilmesi için itirazın iptâli ya da alacak davası açması zorunludur....

              KARAR Davacı vekili, davalılardan ...’in müvekkiline olan borcu nedeniyle yaptıkları icra takibi sırasında adına kayıtlı taşınmaza haciz konulması için yazılan yazıya verilen cevapta, borçlunun taşınmazını diğer davalı ...’ye satması nedeniyle haciz şerhi işlenmediğini öne sürerek, borçlu tarafından alacaklılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapılan satış işleminin iptalini talep etmiştir. Davalılar, borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığını, yapılan icra takibinin de mahkemece iptal edildiğini, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kesinleşmiş bir icra takibinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                ye yönelik kesinleşen icra takibi nedeniyle taşınmaz haczedilmiş olup, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/12 Esas sayılı dosyasında, borçlu tarafından takip dayanağı senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, tanzim yeri ve tarihinin bulunmadığından bahisle takibin iptalinin istenildiği ve UYAP kayıtlarına göre bu davanın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı alacaklının, ortaklığın giderilmesi davasını açabilmesi için davadan önce ve yargılama sırasında, davaya konu taşınmaz üzerinde haczi kapsayan bir icra takibinin bulunması zorunludur. İcra takibinin iptali halinde, alacaklının ortaklığın giderilmesini talep etme hakkı sona erer....

                  UYAP Entegrasyonu