Davacı, davalıya 4857 sayılı İş Kanunu’nun 92. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır....
Bu itibarla açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeyerek yazılı şekilde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve % 40 icra inkar tazminatına hükmolunması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” amir hükmünden anlaşılacağı üzere somut olayda davacı tarafından Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/10564 Esas sayılı dosyaya ilişkin itirazın kaldırılması talep ve dava edilmeden Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2014/1223 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve işbu icra takibine ilişkin itirazın iptalinin talep ve dava edildiği anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ortak gider alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; .... 16....
yaptığı itirazın reddedilerek idari para cezasının kesinleştiğini, kesinleşen idari para cezasının tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, takibe konu idari para cezasının Kabahatler Kanunu uyarınca iptali isteminin reddedilerek kesinleştiği gerekçesiyle icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır....
Anılan düzenlemeye göre, icra takibine kendisine tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içinde alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılabilecektir. Bu süre hak düşürücü süre olup, bir yıl içinde itirazın iptali davası açılmaz ise yapılan icra takibi düşer. Ancak, alacaklının genel hükümlere göre alacağını dava etme hakkı saklıdır. Eldeki dava bakımından ise; davaya konu icra takibi 24/06/2019 tarihinde başlatılmış olup, davalı tarafından icra takibine 17/07/2019 tarihinde itirazda bulunulmuştur. Her ne kadar itiraz dilekçesinin davacı alacaklı yana tebliğ edilmediği anlaşılmakta ise de, davacı tarafından itirazın iptali istemli olarak 13/09/2019 tarihinde ---- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ------ Sayılı dosyası ile dava açılmıştır. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, taraflarca süresi içinde gönderme isteminde bulunulmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... 2.İcra Mahkemesi KARAR TARİHİ :20.01.2010 DAVACI(ALACAKLI) :... DAVALI(BORÇLU) :... ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından, davalı aleyhine tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine, davalının itirazı üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulüne, kiralananın tahliyesine, itirazın 1.500 YTL üzerinden kaldırılarak takibin devamına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, icra takibine ve davaya dayanak yaptığı yazılı kira sözleşmesi, 15.03.2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olup taraflar arasında adi yazılı düzenlenmiştir.Noter huzurunda düzenlenmemiştir. Davalı icra takibine yapmış olduğu itirazında, sözleşmedeki imzayı inkar etmiştir....
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kaldırılmasına, İİK' nun Md 68/7 uyarınca icra takibine konu alacak miktarının % 20 si uyarınca davalı borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine itirazın kaldırılması davasının kabulüne ilişkin verilen ilamın ve müvekkili banka aleyhine vekalet ücreti ve tazminata ilişkin kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın redine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, icra takibine itirazın kaldırılmasına ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kaldırılmasına, İİK' nun Md 68/7 uyarınca icra takibine konu alacak miktarının % 20 si uyarınca davalı borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesine, dair karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2014/10696 Esas numaralı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı firmanının davalı ile arasında akdedilen 04.01.2013 tarihli Tütün Üretim ve Alım-Satım Sözleşmesi uyarınca davalının taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle verilen nakdi avansın ve cezai şartın tahsili nedeniyle başaltılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı icra takibine itirazında ve davaya cevabında senetteki imzasını inkar etmiştir. İmza inkarı üzerine mahkemece grafoloji uzmanında rapor alınmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşme aslının üretici hanesinde atılı bulunan imzanın davalı eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi) Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davada Çankırı Sulh Hukuk ve Çankırı 1.Asliye ( İş Mahkemesi) Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Çankırı Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın işçi alacağının tahsiline ilişkin olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğunu bildirerek görevsizlik kararı vermiştir. Çankırı Asliye (İş Mahkemesi) Hukuk Mahkemesi ise, davanın icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğunu ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Davacı, davalıya 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenip davanın kabulüne karar verilerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar....
Ancak, dava İİK’nın 67. maddesi kapsamında itirazın iptali davası olup, İİK’nın 67/2. madde hükmü uyarınca, itirazın iptali davasının reddi halinde, borçlu (davalı) lehine kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı (davacının) takibinin haksız olması yeterli olmayıp, davacı alacaklının takibe başlamada ve itirazın iptali davasını açıp yürütmede kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gereklidir. Alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için, haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Alacaklının kötü niyetli olduğu konusunda ispat yükü davalı borçludadır. Diğer yandan, aidat borcunu süresinde ödemeyen davalı aleyhinde icra takibine girişen davacı kooperatifin kayıt ve hesap hataları nedeniyle kötüniyetli kabul edilmesi ve aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi de İİK’nın 67/2. maddesi hükmüne aykırıdır....