Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

    Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, Kahramankazan İcra Dairesinin ... esas numaralı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın haksız olduğundan iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, borçluya ödeme emri gönderildiğini borçlu gönderilen ödeme emri üzerine borca itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine itiraz eden borçlu yönünden icra takibinin durmasına karar verildiğini, davacı nezdinde borçlu şirketin 20.04.2014 tarih 011401 nolu 216.453,49 TL tutarlı ve 30.05.2014 tarih 011402 nolu 147.483,39 tutarlı fatura alacağı sebebiyle ödenmemiş bulunduğu 84.000,00 TL tutarındaki fatura alacağı bulunduğunu, davalı tarafından söz konusu faturalardan kalan 84.000,00 TL tutarındaki borcun ödenmediğini, borçlunun haksız ve hukuka aykırı bir şekilde sırf icra takibini uzatmak maksadı ile icra takibine itiraz ettiğinden davacı alacaklı lehine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, borçlunun itirazının taraflarına tebliğ edilmediğini, taraflarınca...

      Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden gönderilmiş ve mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. İtirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yaptığı itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra takibine yapılan itirazın vekalet ücreti yargılama gideri ve ferileri yönünden iptali davasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Takip konusu asıl alacak bedelinin davalı tarafça ödendiği, uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlığın asıl alacağın ferisi niteliğindeki faiz alacağı, vekalet ücreti ve icra giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

        -YTL.lik çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle tahsil edilemediği, davalının icra takibine itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibine hem yetki hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50. maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonuca göre işlem yapılması gerekirken, bu yön gözetilmeksizin işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ . Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı borçlu icra takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde, takip konusu borca tatbik olunan faiz oranına, komisyon ücretine ve temerrüt faizine itiraz etmiştir, asıl borca yönelik bir itiraz da bulunmamış, 16.782,00 TL fazla tahsilatla ilgili haklarını saklı tuttuğunu söylemiştir. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olup, borçlu takip konusu alacağa kısmi itirazda bulunulmuş ise ancak itiraza konu olan kısım hakkında inceleme yapılarak itirazın iptaline karar verilebilir. Mahkemece davalı borçlunun icra takibindeki işlemiş akdi ve temerrüt faizine itiraz ettiği dikkate alınarak itiraz incelemesinin bu yönden yapılması gerekirken, asıl alacağa yönelik itirazın varlığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Davalı icra takibine karşı yaptığı itirazda, müvekkilinin ikametgahının ...’da olup, ... İcra Dairelerinin yetkili olduğu, alacaklı olduğunu iddia eden kişiye borçları olmadığını belirterek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir....

              -TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından düzenlenmiş olan borca itiraz dilekçesi ile borcun aslına, faizine, icra masraflarına itiraz etmesi üzerine, takibin durduğu, takip durması ile davacı tarafından sadece asıl alacak miktarı olan 30.289,31.-TL üzerinden itirazın iptali davası açıldığı görülmektedir. Alınan bilirkişi raporuna göre icra takibinden sonra ve dava tarihinden önceki dönemde toplam yatırılan miktar 26.125,51.-TL olarak saptanmıştır. Bu hususta zaten bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava açan davacının harca esas değer olarak asıl alacak miktarını göstermesi durumunda icra takibine konu edilen ve borçlu tarafından itiraz edilen fer'iler hakkında da karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Itirazın iptali davası (müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) normal bir eda (alacak) davasıdır. .......

                İcra Müdürlüğünün 1999/8267 esas sayılı dosyasından müvekkiline tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin aciz vesikasının alındığı icra dosyasından haberinin olmadığını, takibe konu edilen aciz vesikasının alındığı icra takibinden kendisine usulüne uygun tebligatın yapılmadığını, usule uyulmadan alınan aciz vesikasına konu borca ve faize de ancak itiraz etme zaruretinin doğduğunu, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine, aciz vesikasına, aciz vesikasına konu borcun zaman aşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ettiklerini bildirmiştir....

                (HMK 115/2) Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; Uyuşmazlığın, davalı tarafa ait olduğu iddia edilen araçların otoyoldan cezalı geçtiği, geçişler sonrası otoyol geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı cezai şart alacağının ödenmemesine dayalı yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali talebinden kaynaklandığı, davaya konu icra takibinde ödeme emrinin davalıya 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan tarafça 7 günlük itiraz süresinden sonra 19/10/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiği ödeme emrine süresinde itiraz edilmediğinin anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için İİK'nın 61/1, 62/1 ve 66/1 maddeleri uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde ve usulüne uygun bir itirazının bulunması ve bu itiraz üzerine takibin durmuş olması şarttır....

                  Bu nedenle hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde mahkemece HUMK.nun 50.maddesi hükmüne göre öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmeli ve icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmelidir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayın değerlendirilmesine gelince; davacı tarafından davalı aleyhine Turgutlu İcra Müdürlüğünde ilamsız icra takibine girişilmiş, borçlu tarafından süresi içerisinde borca itirazla birlikte yetkili icra dairesinin Marmaris olduğundan söz edilerek icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir. Dava Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış son duruşmada davacı vekili davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarını kabul ettikleri için davayı Marmaris’te açtıklarını belirtmiştir.Böylece Marmaris İcra Dairesinin yetkili olduğu konusunda taraflar uyuşmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu