Borçlu da icra takibine yaptığı itirazda yetkiye açıkça ve belirli şekilde itiraz etmiştir. Hal böyle iken, İstanbul İcra Dairesinin yetkili olmaması nedeniyle davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine olan itirazı yerinde görülerek yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibi bulunmadığından davacının itirazın iptali davasının, borçlunun icra dosyasında yetkiye de itiraz ettiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Dairesinin .... sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yönelik yetki itirazının haklı olduğu anlaşılmakla ve bu yönde kanaat edinilmekle; davanın, takip başlatılan icra dairesinin yetkisizliği nedeni ile REDDİNE..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalının icra takibine yaptığı itirazın kötüniyetli olduğunu, alacağın faturaya dayalı para alacağı olduğunu, TBK madde 89 gereği alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin yetkili olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmiş ve itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinin ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, dava konusu faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı yan, icra takibine itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinin Gaziantep olması gerektiğinden bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, önce, bu itiraz incelenip sonuçlandırılmalıdır. Zira yetki itirazı karara bağlanmadıkça ortada hukuken geçerli bir takip olduğu söylenemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, dava konusu faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı yan, icra takibine itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinin Gaziantep olması gerektiğinden bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, önce, bu itiraz incelenip sonuçlandırılmalıdır. Zira yetki itirazı karara bağlanmadıkça ortada hukuken geçerli bir takip olduğu söylenemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, tüketici kredisinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda resen yapılan incelemesi sonucunda; davalının icra takibine yapmış olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı mevcut ise de, yetkili icra dairesini belirtmediği görülmektedir. İİK' nın 50. Maddesi yollamasıyla HMK' nın 19. Maddesi gereğince davalı yetki itirazında yetkili icra dairesini bildirmediğinden yetki itirazı dikkate alınamaz....
İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete dağıtım hizmeti verdiğini, ancak davalı şirketin almış olduğu hizmetin bedelini ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hük-medilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borca İtiraz etmediklerini, sadece icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, bu nedenle itirazı inceleme görevinin İcra Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı ...' nin ikamet adresinin ...İstanbul, davalı ...Holding A.Ş.’nin ticari merkezinin ...İstanbul olduğunu, Yetkili Mahkemenin genel yetki kuralı gereği Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan öncelikle yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, icra takibine yalnızca yetki bakımından itiraz edildiğini, icra dairesinin yetki sorunu aşılmadan açılan davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu edilen icra takip dosyasında dava konusu edilen icra takip dosyasında davalıların borca itiraz bulunmadığından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün ...E. sayılı dosyasında davacı tarafından davalılar aleyhine kefil bulundukları kredi sözleşmesi nedeniyle icra takibi yapılmış olup davalılar tarafından icra takibine yetki bakımından itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinde...
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin fatura karşılığı sattığı malların bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, davalının aleyhindeki icra takibine haksız olarak itiraz ederek durmasına sebebiyet verdiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin ve davanın yetkili olmayan yerde açıldığını, müvekkilinin ikametgahının ... olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafın akdi ilişkiyi inkar ettiği, takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı, yetkili olan ... İcra Dairesinde girişilmiş bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, icra takibinin Korkuteli’nde yapıldığı, itiraz üzerine eldeki davanın da Korkuteli mahkemelerinde açıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalılar, icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Hiç kuşkusuz, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir takibin bulunmasına bağlıdır. Gerek icra dairesinin yetkisine, gerekse buna bağlı olarak mahkemenin yetkisine itiraz söz konusu ise, mahkemenin yapacağı inceleme sonucunda icra dairesi yetkili ise çekişmenin esasının incelenmesi, yetkili değilse ortada geçerli icra takibi bulunmadığından davayı reddetmesi gerekir (Yargıtay HGK’nun 20.03.2002 tarihli, 2002/13 -241 E. 208 K. sayılı ilamı). ./.. 2011/8897 - 2011/9817 -2- İcra dairelerinin yetkisini düzenleyen İcra ve İflas Kanununun 50/1.maddesi hükmüne göre ilamsız icra takiplerinde, HUMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanır....
Mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz öncelikle inceleyerek kesin olarak karara bağlar. (HGK'nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-264 esas 2001/311 karar 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 esas 2002/208 karar) Davalı vekili cevap dilekçesi ile süresi içerisinde mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. 6100 sayılı HMK'nın 6/1 maddesinde: "Genel Yetkili Mahkeme davalı gerçek ve tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." hükmü yer almaktadır. Davalı borçlu, .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yapmış olduğu yetki itirazında yetkili icra dairesini belirtmediği ve gerçek yerleşim yerinin Ankara değil Sincan olduğu anlaşılmış, bu nedenle, icra dairesine yönelik itirazı geçerli sayılmamıştır. Davacının dosya kapsamına göre, yerleşim yeri Eskişehir'dir....