Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya hazır beton işi yaptığını ve bu hususta icra takibine dayanak 28/11/2011 tarih ve 207081 numaralı faturanın tanzim edildiğini, davalının fatura borcunu ödememesi üzerine ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6077 takip sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalıya ödeme emrinin tebliği üzerine, davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, davalının bu itirazlarının haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin adresinin ...'de olması nedeniyle yetkili mahkemeler ve icra dairelerinin ... (...) Mahkemeleri ve icra müdürlükleri olduğunu, ayrıca davacı alacaklıya borçlarının bulunmadığını belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/8226 Esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, dava dışı borçlunun icra takibine itiraz etmediği, davalı kefil ...' ın sadece icra takibine dayanak borca itiraz ettiği ancak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmediği, davalı kefil ...'nin ise borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, davacı alacaklı tarafından borca ve yetkiye yapılan itirazın iptalini temin için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. O halde, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün sadece İstanbul olarak gösterilmemesi ayrıca borçlu ve kefillerin ikametgahının da yetkili olarak gösterilmesi, dava dışı borçlu şirket ile davalı kefillerden ...'ın İzmir'de kayıtlı olmaları, İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nde yapılan icra takibine dava dışı borçlu şirketin itiraz etmemesi, davalı kefillerden ...'...

      Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığı hususunda ihtilaf olmadığı, ihtilafın davacı tarafın icra takibini yetkili icra dairesinde yapıp yapmadığı konusunda olduğu, davalının icra takibine süresi içinde itiraz ettiği ve itirazında icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğu, yetki itirazının usule uygun olarak yapıldığı, takibin İstanbul İcra Müdürlüğünde yapılması gerekirken yetkisiz icra dairesinde takip yaptığı anlaşılmakla, yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir icra takibi yapılmadığından geçersiz takibe dayalı olarak itirazın iptali davası açılamayacağından HMK 114/2 ve 115/1-2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Davalı tarafın icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu görülmüştür. Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmakla, öncelikle davalı borçlunun icra dairesine yetki itirazının çözüme kavuşturulması gerektiği, davalı taraf akdi ilişkiye karşı koymakla, olayda uygulanması gereken yetki kuralları HMK'nın 6.maddesinde düzenlenen genel yetki kuralları olup, buna göre; davalının yerleşim yeri icra dairesinin veyahut mahkemesinin yetkili olduğu açıktır. Davalı ... adresinin de yerleşim yerinin de ... İlçesi olduğu anlaşılmakta olup, itirazın iptali davasının görülebilmesi şartlarından biri de ortada yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekliliğidir. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davalı borçlunun yerleşim yerinin ... oluşu, davalı borçlu vekilinin süresinde icra dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçesiyle yetkiye de açıkça itiraz etmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesinin -----Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, davalının, ---- İcra Müdürlüğü’nün ------ sayılı ile başlatılan icra takibine vaki yetkiye ve borca itirazının iptali ile icra takibinin 7.650,00 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sk. 4/a maddesine göre işletilecek faizi ile devamına, haksız itiraz nedeni ile davalının, müvekkili lehine %20den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazının kabulü ile dosyanın ----Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            - K A R A R - Dava; icra takibine vaki yetki ve borca itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılar vekili... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ön inceleme duruşmasında; HMK'nun 17. maddesi uyarınca gerçek kişi davalılar açısından yetki anlaşması yapılmasının geçerli olmadığı, bu durumda davanın davalıların ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle davalıların yetki itirazlarının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlular ödeme emrine itirazlarında borca ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuşlardır. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir....

              - K A R A R - Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı vekili, icra dairesi ile mahkemenin yetkisiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının akdi ilişkiyi inkar etmesi karşısında, yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 19/2.maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde yetkili icra dairesinin neresi olduğunun belirtilmesi gerekir. Oysa, davalı tarafın icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinden bahsedilmemiş olup, usulsüz yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....

                Davacı icra takibini Osmaniye'de yapmış ve davayı yetkisiz olan Osmaniye Mahkemelerinde açmıştır. Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ya da icra takibi yapmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçer. Davalının cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği, sadece mahkemenin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK.67 maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalının yetki itirazının kabul edilerek mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin makine ve parça imalatı yapan bir firma olduğunu, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, davalının akdi ilişkiyi inkar ettiği, icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, davalının ikametgahının Eyüp’te bulunduğu, icra takibinin Eyüp İcra Daireleri’nde yapılması gerektiği, bu nedenle yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık satım sözleşmesine dayanılarak açılmış itirazın iptaline ilişkindir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2010/9086 takip sayılı dosyası kapsamından; takip borçlusu davalı tarafından itiraz süresi içinde takibin yapıldığı ... İcra Dairesi'nin yetkisine itirazda bulunduğu; ancak, yetkili icra dairesinin gösterilmediği anlaşılmaktadır. İtirazın iptâli davasında, takip borçlusu tarafından yasal itiraz süresi içinde takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yasaya uygun ve geçerli şekilde itirazda bulunulması durumunda; itirazın iptâli davasını gören mahkeme, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın varolup olmaması bu sonuca etkili değildir. Somut olayda itirazın iptâli davasını görme yetkisi, yetkili icra dairesinde başlatılan icra takibine davalının geçerli itirazının bulunması durumunda da uygulanması gereken 1086 Sayılı Yasa'nın 9. ve izleyen maddeleri hükümlerine göre belirlenecek mahkemedir....

                    UYAP Entegrasyonu