İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile sözleşmenin feshi sebebiyle ---- davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ----sayılı dosyasının---------üzerinden dosyamız içerisine alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden--- davalıya tebliğ edildiği davalı borçlunun -------- tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz etmiş olup yetki itirazında---- mahkemeleri olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak ön inceleme duruşması yapılmıştır. Ön inceleme duruşmasına davalı -------- Dava şartları incelenme aşamasına geçilmiş olup taraflar arasında ----------- yetki sözleşmesi yapıldığı ve-----yetkili kılındığı tespit edilmiştir. Taraflar tacirdir ve yetki sözleşmesi yaparak bir mahkeme ve icra dairesini yetkili kılabilirler. HMK 17. Madde kapsamında usulüne uygun yetki sözlemesi ve usule uygun yetki itirazı incelendiğinde ---- olmadığı sonucuna varılmıştır....
D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı alınarak, borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, (10) örnek ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular .... ve ...'nin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri mahkemece yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dairemiz; ihtiyati haciz kararını veren Mahkemenin bulunduğu yerin yargı çevresindeki İcra Dairesinde takip yapılmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı görüşünde iken, HGK'nın 15.01.2014 tarih ve 2013/12-476 Esas 2014/5 Karar sayılı kararı doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek İİK’nın 261. maddesinin ihtiyati haciz kararının infaz edilmesi gereken yeri belirlediği, icra takibi yönünden icra dairesinin yetkisinin anılan maddede belirlenmediği, yetki konusunda İİK’nın 50. maddesi atfı ile HMK’nın genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği yönündeki görüş benimsenmiştir....
Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak .... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, icra takibinin ...’da yapıldığı, itiraz üzerine eldeki davanın da ... mahkemelerinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı aynı zamanda icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Hiç kuşkusuz, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir takibin bulunmasına bağlıdır. Gerek icra dairesinin yetkisine, gerekse buna bağlı olarak mahkemenin yetkisine itiraz söz konusu ise, mahkemenin yapacağı inceleme sonucunda icra dairesi yetkili ise çekişmenin esasının incelenmesi, yetkili değilse ortada geçerli icra takibi bulunmadığından davayı reddetmesi gerekir (Yargıtay HGK.20.03.2002 tarihli, 2002/13 -241 E. 208 K. sayılı ilamı). İcra dairelerinin yetkisini düzenleyen İcra ve İflas Kanununun 50/1.maddesi hükmüne göre ilamsız icra takiplerinde HUMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Buna göre ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yeri icra dairesidir (HUMK m.9)....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/9666 E. sayılı dosyasından kaynaklanan yetki uyuşmazlğının Ankara İcra Mahkemelerince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda; Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/9666 Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacının takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı gerekçesiyle yetkiye itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu Ankara 3. İcra Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddesi gereğince; Ankara 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak diğer itiraz ve şikayetleri yanında takipte yetkinin Polatlı İcra Müdürlüğü'ne ait olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
Belirtildiği üzere dava, icra takibine itirazın iptali istemiyle açılmıştır. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden icra takibinin Gaziantep’de yapıldığı, itiraz üzerine eldeki davanın da Gaziantep mahkemelerinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı aynı zamanda icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Hiç kuşkusuz, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir takibin bulunmasına bağlıdır. Gerek icra dairesinin yetkisine, gerekse buna bağlı olarak mahkemenin yetkisine itiraz söz konusu ise, mahkemenin yapacağı inceleme sonucunda icra dairesi yetkili ise çekişmenin esasının incelenmesi, yetkili değilse ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından davayı reddetmesi gerekir (Yargıtay HGK’nun 20.03.2002 tarihli, 2002/13 -241 E. 208 K. sayılı ilamı). İcra dairelerinin yetkisini düzenleyen İcra ve İflas Kanununun 50/1. maddesi hükmüne göre ilamsız icra takiplerinde 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanır....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/34424 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, takip borçlusu davalı T4 tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takibin durduğu, itirazın iptali davasının görülebilmesi için öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği, bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip çözümlenmeden geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği, Mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun olmasın mahkemenin öncelikle tetkik merciinin yerine geçerek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek sonuçlandırmak zorunda olduğu, itirazın iptali davalarında yetkiye itiraz olması durumunda ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda yetkili icra dairesinin Ünye İcra Dairesi olduğu, itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartı...
Müdürlüğünün 2019/244 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun borca, işlemiş faize ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, icra mahkemesinin yetkisine ise herhangi bir itirazının olmadığı, İİK 4. maddesinde de belirtildiği üzere yetkili icra mahkemesinin icra dairesinin tabi olduğu icra mahkemesi olduğu, takibin başlatıldığı icra dairesinin.....si olduğu, bu nedenle yetkili mahkemenin Güröymak İcra Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....
Davalı vekili tarafından icra dosyasına sunulan 03/05/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile "...Söz konusu icra takibi yetkisiz icra dairesinde açılmıştır. Müdürlüğünüz nezdinde başlatılan icra takibi kapsamında tarafımıza gönderilen ödeme emrinde alacaklı firmanın adresi Ankara olarak belirtilmiş, müvekkil şirket ise İstanbul/Kartal'da mukimdir. Bu sebeple genel yetki kuralı olarak borçlunun yerleşim yerindeki icra daireleri yetkili olduğundan ve hukukumuzda alacaklı vekilinin yerleşim yeriyle ilgili bir yetki kuralı bulunmadığından yetkiye açıkça itiraz ediyoruz..." şeklinde yetkiye ve devamında borca itiraz edilmiştir. İİK'nın 50. maddesinde; "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur....