Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kendisine yapılan ödeme emrinin tebliği üzerine 05.08.2005 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, itiraz dilekçesi alacaklı vekiline tebliğ edilmemiş, dava ise davacı alacaklı tarafından 24.12.2010 tarihinde açılmıştır. Alacaklı davacı tarafından başlatılan icra takibine karşı davalı borçlu tarafından itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı davacı tarafa tebliğ edilmediği, itiraz tebliğ edilmeden hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına yönelik hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Aydın İcra Müdürlüğünün 2022/9740 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu 14/04/2022 tarihli dilekçenin borca itiraz dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, ilgili icra müdürlüğünce söz konusu dilekçenin borca itiraz olarak kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesinin yerinde olduğunu, ilk derece mahkemesinin borca itiraza ilişkin bu dilekçeyi mal beyanı dilekçesi olarak kabul etmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dilekçenin içeriği ve amacının mal beyanında bulunmak değil borca itiraz etmek olduğunu, kararın hukuka aykırılık teşkil ettiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava icra memur muamelesini şikayete ilişkindir....

    -TL.lik çek verildiğini, çekin karşılıksız çıktığını, tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak müvekkilinin davacı ile sözleşme yapmadığını, borcunun bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, tüm delillere göre taraflar arasında Tam Tasdik Sözleşmesi düzenlendiği, iş karşılığında ödenmesi gereken 5.500.00.-YTL.lik çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle tahsil edilemediği, davalının icra takibine itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibine hem yetki hem de borca itiraz etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/2656 esas sayılı dosyasında da davalı tarafından davacı aleyhine ihtiyati haciz kararına dayalı olarak ilamsız icra takibine başlanıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının icra müdürlüğüne itirazının yanında itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu mükerrer takip itirazına dayanarak eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Borçlu vekilinin mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK.'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan borca itiraz niteliğindeki mükerrerlik itirazı sonuç doğurmaz. İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacı borçlunun istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, kira alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, davalı vekili davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulü karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; kira alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, davalı vekili davanın reddini savunmuştur....

          İİKnın ‘yetki ve itirazları’ başlıklı 50.maddesinde “para borcunun icra takibine konulması hususunda HUMKun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin tetkik ve kati surette karara bağlanacağı" düzenlenmiş, 6100 sayılı HMKnın 19/2. maddesinde ise "… Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda davalı icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiş, ne var ki davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yukarıda anlatılan kanuni düzenlemelere uygun bir şekilde yetkili icra dairesini göstermemiştir. Hal böyle olunca davalının geçerli bir yetki itirazı olmadığından, .......

            . - K A R A R - Dava, Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetki itizarının kabulü ile mahkemenin ve ... İcra Dairesinin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan icra takibine karşı davalı-borçlu vekili vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiş açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup, olmadığı üzerinde durularak, şayet icra dairesi yetkisizse davanın bu yönden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/9 E. sayılı dosyasında davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan kredi genel sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, davalıların söz konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, keşide edilen ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı banka yargılama sırasında icra takip dosyalarındaki kredi alacaklarını davacı ...'ye temlik etmiştir. Davalı ...; icra dosyasında asıl borca itiraz etmediklerini, faize itiraz ettiklerini, yapılan ödemeler faiz ve anaparadan mahsup edilmeden icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen ... 2....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı üye sözleşmesinin akdedildiğini, davalının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine ihtarname keşide edilerek icra takibine geçildiğini, davalının açılan takibe karşı yaptığı itirazında takip miktarına,faize ve takipten sonraki meblağı kabul etmediğini beyan ettiğini, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı bankanın gönderdiği ihtara itiraz ettiğini, yapılan sözleşmelerin noterce tasdikinin olmadığını ve kendisine tebliğ edilmediğini, ihtara ve ödeme emrine itiraz ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu