Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava konusu MTS icra takibini her ne kadar Bakırköy Adliyesinde açmışsa da 22.08.2021 tarihinde dava konusu MTS icra takibine karşı sunmuş olduğumuz borca itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere müvekkil firmaya ait İTO kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkil firma "Rumeli Cad. Meşrutiyet Mah. No:78 D:2 Şişli/İSTANBUL" adresinde faaliyet göstermekteyse de davacı/alacaklı taraf haksız ve kötüniyetli olarak icra takibini Bakırköy Adliyesinde başlatmıştır. Müvekkil firma hakkında icra takibinin başlatılabilmesi için yetkili icra müdürlüğü İstanbul İcra Müdürlükleridir. Davacı taraf işbu davayı her ne kadar yetkili mahkemenizde açmışsa da icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı için sayın mahkemeniz tarafından işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir....
İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....
İcra Müdürlüğünün ....... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 1.600,00- TL asıl alacak, 108,80 TL işlemiş faiz, 5.44 TL BSMV, 5,30 ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.719,54 TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili için kredi sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Büyükçekmece ..... İcra Müdürlüğünün .........
İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK'nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır....
İcra Müdürlüğü’nün .... sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların borca ve ferilerine itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu belirterek, kısmi itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, müvekkili şirketin toplamda 130.000,00 TL tutarında ticari kredi kullandığını ve diğer müvekkillerinin de bu borca kefil olduklarını, müvekkili şirket tarafından kredi borcuna karşılık olmak üzere toplamda 35.504,24 TL ödeme yapıldığını, davacı banka tarafından icra takibine girişildiğinde ödenen miktarların mahsup edilmeyip fahiş biçimde %80 oranında faiz talep edildiğini, bu nedenle borca itiraz edildiğini savunarak, davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararı sunularak müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasının talep edildiğini, tüm taraflar adına borca itiraz adı altında sunulan dilekçeyle tüm davalıların vekilleri tarafından icra takibine itiraz edildiği açık iken bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, 2. dilekçe ile de açıkça tüm davalılar yönünden icra takibine, ödeme emrine, borca ve ferilerine aynı gün 13.12.2018 tarihinde itiraz edildiğini, Yargıtay 12....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2438 KARAR NO : 2021/671 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2018/959 ESAS, 2019/1162 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle , İstanbul 1....
İcra takibi ile borca itiraz üzerine icra mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davası, birbirini tamamlayan ve bütünlük arz eden takip hukuku işlemleridir. Tebligat Kanunu'nun 11.maddesi ve Avukatlık Kanununun 41.maddesine göre, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. İcra takip dosyasında borca itiraz, borçlular vekili tarafından yapılmıştır. Bu durumda, dava dilekçesinin vekile tebliğ edilerek, usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, asile tebligat yapılmak suretiyle, taraf teşkili sağlanmadan, davalı borçluların savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
İcra Dairesi'nin 2020/6441 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından cari hesap mutabakat belgesi dayanak gösterilerek davalı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibe önce Adana İcra Müdürlüğünde başlandığı, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine alacaklının yetki itirazını kabulü ile dosyanın yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği ve dosyanın İzmir İcra Müdürlüğüne gönderildiği, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçlu vekiline 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin ödeme emri tebliğinden önce 03/09/2020 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 04/12/2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....