Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından tarafına kefil olarak ödeme emri düzenlenerek gönderildiğini, icra takibine konu edilen senet metnini incelediğinde böyle bir borcunun olmadığını ve senet metnindeki imzanın da tarafına ait olmadığını, takibe konu senet metnindeki imzaya, borca ve ferilerine itiraz etmek için mahkemeye başvurma zorunluluğu dogduğunu, Yapilacak imza incelemesi sonucu imzanın tarafına ait olmadığının ortaya cıkacağını, itirazın imzaya olması sebebiyle takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında ------ ve cari hesap sözleşmesi sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır....

    Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava konusu MTS icra takibini her ne kadar Bakırköy Adliyesinde açmışsa da 22.08.2021 tarihinde dava konusu MTS icra takibine karşı sunmuş olduğumuz borca itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere müvekkil firmaya ait İTO kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkil firma "Rumeli Cad. Meşrutiyet Mah. No:78 D:2 Şişli/İSTANBUL" adresinde faaliyet göstermekteyse de davacı/alacaklı taraf haksız ve kötüniyetli olarak icra takibini Bakırköy Adliyesinde başlatmıştır. Müvekkil firma hakkında icra takibinin başlatılabilmesi için yetkili icra müdürlüğü İstanbul İcra Müdürlükleridir. Davacı taraf işbu davayı her ne kadar yetkili mahkemenizde açmışsa da icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı için sayın mahkemeniz tarafından işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir....

      İcra Müdürlüğünün ....... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 1.600,00- TL asıl alacak, 108,80 TL işlemiş faiz, 5.44 TL BSMV, 5,30 ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.719,54 TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili için kredi sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Büyükçekmece ..... İcra Müdürlüğünün .........

        İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK'nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır....

          İcra Müdürlüğü’nün .... sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların borca ve ferilerine itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu belirterek, kısmi itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, müvekkili şirketin toplamda 130.000,00 TL tutarında ticari kredi kullandığını ve diğer müvekkillerinin de bu borca kefil olduklarını, müvekkili şirket tarafından kredi borcuna karşılık olmak üzere toplamda 35.504,24 TL ödeme yapıldığını, davacı banka tarafından icra takibine girişildiğinde ödenen miktarların mahsup edilmeyip fahiş biçimde %80 oranında faiz talep edildiğini, bu nedenle borca itiraz edildiğini savunarak, davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı istemiştir....

            İcra takibi ile borca itiraz üzerine icra mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davası, birbirini tamamlayan ve bütünlük arz eden takip hukuku işlemleridir. Tebligat Kanunu'nun 11.maddesi ve Avukatlık Kanununun 41.maddesine göre, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. İcra takip dosyasında borca itiraz, borçlular vekili tarafından yapılmıştır. Bu durumda, dava dilekçesinin vekile tebliğ edilerek, usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, asile tebligat yapılmak suretiyle, taraf teşkili sağlanmadan, davalı borçluların savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

              . - K A R A R - Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Davalı icra takibine karşı yaptığı itirazda, müvekkilinin ikametgahının ...’da olup, ... İcra Dairelerinin yetkili olduğu, alacaklı olduğunu iddia eden kişiye borçları olmadığını belirterek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece davalının akdi ilişkiyi kabul etmediğini bu nedenle genel yetki kuralının uygulanması gerektiğini yetkili İcra Müdürlüğü davalının ikametgahı icra dairesi olduğundan ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz haklı olduğundan yetkili İcra Müdürlüğünde başlatılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararı sunularak müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasının talep edildiğini, tüm taraflar adına borca itiraz adı altında sunulan dilekçeyle tüm davalıların vekilleri tarafından icra takibine itiraz edildiği açık iken bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, 2. dilekçe ile de açıkça tüm davalılar yönünden icra takibine, ödeme emrine, borca ve ferilerine aynı gün 13.12.2018 tarihinde itiraz edildiğini, Yargıtay 12....

                  UYAP Entegrasyonu