"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; Taraflar arasındaki 28.06.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca 28.06.2013 - 27.10.2014 dönemine ait ödenmeyen 20.146TL kira bedeli ile 2.444TL işlemiş faiz alacağının tahsili istemiyle 30.09.2014 tarihinde başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek yapılan itirazın kaldırılmasını ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 2019/16253 Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade döndüğünü, borçlu tarafın ödeme emrinin tebliğinden önce borca itiraz ettiğini, İİK'nın 62.maddesi uyarınca borca itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden başladığını, borçlu tarafça sunulan itiraz dilekçesinin hukuki sonuç doğurmayacağını, 03/12/2020 tarihinde 7 örnek ödeme emrinin hem asile hem vekile tebliğ edilmesinin istenildiğini, bu istem üzerine tebligat yapıldığını ve usulüne uygun tebligatlarla itiraz süresinin başladığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içinde itiraz edilmemesi üzerine 21/12/2020 tarihinde takibin kesinleştirilmesi talebinde bulunulduğunu, icra müdürlüğünün aynı tarihte verdiği karar ile borçlunun itirazı nedeniyle takibin durması gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verildiğini, bu karara karşı şikayet yoluna gidildiğini, Ankara...
verdiğini, davalının icra takibine itiraz etmesinde hiçbir hukuka uygun ve haklı bir nedeni bulunmamakta olduğunu, davalı şirketin asıl borcu ödemiş ancak masraf ve vekalet ücreti alacaklarını ödememek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalı şirket aleyhine başlatılmış olan icra takibinde; borca, ödeme emrine, faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini ancak davalı şirketin tüm itirazları hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olup itirazın iptaline karar verilmesinin gerekmekte olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirkete cari hesaptan kaynaklanan borcu olduğu ve asıl borca yönelik ödeme yapıldığı ortada iken icra takip masrafları ve vekalet ücretimizi ödemekten kaçınmak amacıyla yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı şirket icra takibine itiraz etmekte kötü niyetli olup alacak likit ve belirli olduğundan, kötü niyetli davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekmekte olduğunu, davalı borçlunun, cari hesap sebebiyle ödemekle...
İcra Müdürlüğü tarafından 31/12/2021 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, 7 günlük itiraz süresi içerisinde 06/01/2022 tarihinde de borca itiraz edildiğini, 07/01/2022 tarihinde Bakırköy 8. İcra Dairesi tarafından itiraz tensip zaptı kurularak takibin durdurulduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/939 E. 2016/442 K. sayılı 30.03.2016 tarihli kararında da görüleceği üzere “…Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre borçluya ikinci kez ödeme emri gönderilmesinin ona yeni bir itiraz hakkı ve süresi verildiği anlamına geldiğini, icra müdürlüğünce 22/01/2022 tarihli karar tensip tutanağında verilen kararın hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3619 KARAR NO : 2022/3213 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2021/99 ESAS 2021/566 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafın İstanbul 29. İcra Müdürlüğü'nün 2021/3214 sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlattığını, alacaklı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, icraya konu olan çek hakkında Bakırköy 2....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/4525 Esas sayılı dosyası ile fatura alacağından dolayı icra takibi açıldığını, davalının icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine takip dosyasının yetkili Adıyaman 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1156 Esas numarasını alarak davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, ancak davalı borçlunun haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, taraflar arasında uzun zamandan bu yana devam eden ticari ilişki bulunduğunu, davalı firmaya ıslak mendilin telası (hammede) satımı yapıldığını, aralarında cari hesaplar bulunduğunu, belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
E. sayılı dosyasında davalılar/borçluların itirazının iptali ve icra inkar tazminat istemine ilişkindir. Talep konusunun, davacının Diyarbakır İcra Dairesi ..... E. Sayılı dosyasına dayanak faturanın davalı şirket tarafından ödenip ödenmediğinin tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Diyarbakır İcra Dairesi .... E. Sayılı dosyası incelendiğinde davalıya ..... T. Düzenlenen fatura nedeniyle 5.431,87TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı şirkete..... T. De ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı şirketin .... tarihinde borca itiraz edilmiş olduğu, itirazın alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmış olup, böylelikle icra takibine itirazların 7 günlük itiraz süresinde yapıldığı ve itirazın iptali davasının da süresinde açılmış olduğu tespit edilmiştir. Yapılan icra takibine davalı şirket tarafından yapılan itiraz dilekçesi incelendiğinde " alacalı ......e faturasının ödendiği tespit edilmiştir" denilmek suretiyle borca itiraz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/20938 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın yetkiye ve borca itiraz ettiği, alacaklı tarafın 03/11/2021 tarihli talebi doğrultusunda dosyanın yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, her ne kadar şikayetçi taraf İstanbul 36. İcra Müdürlüğünde başlatılan takiple ilgili takip talebi, ödeme emri ve yapılan tebliğ işlemlerinin iptalini istemiş ise de şikayet tarihinden sonra borçlu tarafın yetki itirazı kabul edilerek dosya İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderildiğinden yetkili icra dairesince borçluya yeniden ödeme emri çıkarılacağından ve varsa itirazlarını bu aşamada bildirmesi mümkün olduğundan şikayetin konusuz kaldığına ilişkin kararın yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/08/2021 NUMARASI : 2021/311 ESAS 2021/511 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı T4 tarafından takibe konu bononun Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/48723 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine konu edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine davalı T4'in ilgili bonoyu T5 ciro ile devrettiğini, bu sefer davalı T5 tarafından aynı bononun kambiyo senetlerine mahsus Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/259322 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, her iki davalının vekilinin aynı kişi olması ve takiplere dayanak bono dikkate alındığında takibin mükerrer takip niteliği...
Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/91644 esas sayılı dosyasının inelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 1 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı,10 örnek ödeme emrinin borçlunun vasisine 31/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın yasal süresi içinde vasi tarafından açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir.Somut olayda davacı borçlu vasisi itirazlarını, İİK'nun 169/a maddesi normlarını haiz yazılı delillerle ispatlayamamıştır....