Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Bu nedenle, yetkili mahkeme, HUMK'nun 9 ncu ve devamı maddelerinde tanzim edilen yetki kurallarına göre belirlenecektir. Dolayısıyla, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı gibi bir zorunluluk söz konusu değildir. Doğal olarak, icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması veya itirazın usulüne uygun olmaması yalnız takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olmasını gerektirmez....
'in Üniversiteye ait uygulama ve araştırma hastanesinde muayene ve tedavi olduğunu, sosyal güvencesi olmadığı için hastane masraflarını davalının imzaladığı taahhütname ile üstlendiğini, alacağın ödenmediğini yaptığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 icra inkar tazminatı ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, icra takibine borçlunun süresinde itiraz etmediği, davada hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, davalı aleyhine başlattığı ... 1.İcra Dairesinin 2004/1813 sayılı icra takip dosyasında, Örnek 7 nolu ödeme borçluya 20.3.2006 tarihinde tebliği edilmiş, borçlu Erbaa İcra Müdürlüğüne verdiği 22.3.2006 tarihli dilekçe ile borca itiraz etmiş, icra takibi 31.3.2006 tarihinde dudurulmuştur. İtiraz 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmış, durdurulan takibin devamının sağlanması için eldeki dava açılmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararı sunularak müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasının talep edildiğini, tüm taraflar adına borca itiraz adı altında sunulan dilekçeyle tüm davalıların vekilleri tarafından icra takibine itiraz edildiği açık iken bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, 2. dilekçe ile de açıkça tüm davalılar yönünden icra takibine, ödeme emrine, borca ve ferilerine aynı gün 13.12.2018 tarihinde itiraz edildiğini, Yargıtay 12....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 22/11/2021 tarihinde hukuka ve usule aykırı olarak başlatılan T3 2021/1207 esas sayılı icra takibinin kesinleştiğini ve müvekkilinin banka hesaplarına bloke konulduğunu, takibin usulsüz olması sebebi ile taraflarınca 13/12/2021 tarihinde Hendek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/93 esas sayılı dosyası ile borca itiraz ve yine Hendek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/94 esas sayılı dosyası ile memur işlemini şikayet davaları ikame edildiğini, 20/01/2022 tarihinde memur işlemini şikayet davasının kabulüne karar verilmiş olup borca itiraz davasının ise halihazırda derdest olduğunu, anılan borca itiraz ve memur işlemini şikayet davalarında her ne kadar 13/12/2021 tarihinde takibin durdurulmasına yönelik tedbir talep etmiş iseler de tedbir talepleri kabul edilinceye kadar geçen süreçte müvekkilinin borcu olmayan bir bedeli haciz baskısı altında 17/12/2021 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, müvekkili T5 borcu olmayan bedeli ödemesine...
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip genel haciz yoluyla takipten farklı olup, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi hakimi itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir. Aksi takdirde haciz dahil icra işlemlerine devam edilir. Borçlular tarafından İİK'nun 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye yetki itirazında bulunulmuş, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 09.09.2013 tarihli ek kararı ile yetki itirazının kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Borçluların kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte süresinde imzaya ve borca itiraz etmesi takibin kesinleşmesine ve hacze engel değildir. Bu sebeple asıl icra takibine başlanmış olduğundan yapılan hacizler artık ihtiyati haciz değil kesin haciz niteliğindedir....
Somut olayda; alacaklı vekilinin talebi üzerine 18.03.2019 tarihde 34 XX 872 plakalı aracın kaydına yakalama şerhi konulduğu, örnek 8 ödeme emrinin 20.03.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 22.03.2019 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde borca itiraz ettiği, 25.03.2019 tarihinde icra müdürlüğünce takibe itiraz edildiğinden bahisle takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce 15.04.2019 tarihinde takibin ilamsız takip olduğu, itiraz edilmesi nedeniyle takibin kesinleşmediği belirtilerek yakalama şerhinin kaldırıldığı, alacaklı vekilinin yeniden yakalama şerhi konulması talebinin icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır....
. - K A R A R - Dava, Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetki itizarının kabulü ile mahkemenin ve ... İcra Dairesinin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan icra takibine karşı davalı-borçlu vekili vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiş açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup, olmadığı üzerinde durularak, şayet icra dairesi yetkisizse davanın bu yönden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK'nun 8. maddesi gereğince ödeme emrine itiraz tarihinin iş bu itirazın icra tutanağına geçirildiği tarih olmasının kanun gereği olduğunu, ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiğini, zira ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğunu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceğini, borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nın 16 vd. maddeleri uyarınca açılmış icra memur muamelesine şikayete ilişkindir....
Bu durumda, borçlunun mirasın reddi nedeniyle kambiyo takibine yönelik başvurusu İİK.'nun 168/5. Maddesi kapsamında borca itiraz olmakla ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi kanunen zorunludur. Davacı tarafça ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde belirtilen nedenle borca itirazda bulunulmuştur. Borçluların bu haliyle icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın kabulü halinde aynı Kanunun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu yöndedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
konusu takibi ilamsız icra yoluyla icra edebilmeleri sebebiyle müvekkili daha fazla mağdur etmek adına kötü niyetli olarak borca itiraz etmiş olması karşısında icra inkar tazminatı talepleri olduğunu beyanla izah olunan ve mahkemece resen değerlendirilecek sair hususlar nedeniyle borçlunun icra takibine yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazların iptali ile icra takibinin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....