Hukuk Dairesinin 2018/1692 Esas 2018/1460 Karar nolu ilamı ile kararın kesin olarak onandığı, ihtiyati haciz kararının infazının süresinde istenmesinden sonra İİK 266. maddesi gereğince yetkinin icra mahkemesine geçeceği" gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati haczin kaldırılması başlıklı İİK'nun 266. maddesi "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer." hükmünü içermektedir. İİK'nun 266. maddesinde yer alan; “takip başladıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçer” hükmü gereği, şikayetçi hakkındaki ihtiyati haciz kararının asıl takibin başlatıldığı icra dosyasında tatbik edilmesi nedeni ile teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması isteminin icra mahkemesince değerlendirilmesi gerekir....
Somut olayda murisin takipten önce öldüğü, mirasçılar hakkında takip başlatıldığı, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden önce alındığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda takibin şekline göre mirasın reddi nedeniyle icra takibi yapılamayacağı hususu borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Nitekim borçluların süresinde mirasın reddi kararına dayalı icra takip dosyasına itiraz etmedikleri ve takibin İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.06.2012 tarih 2012/103-684 sayılı itirazın kaldırılması kararı neticesinde kesinleştiği anlaşılmıştır. O hâlde yukarıda anlatılanlar ışığında; borçlu vekili tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mirasın reddi kararı icra müdürlüğüne sunularak, kesinleşen takipte hacizlerin kaldırılması istenemez....
Buna göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz süresi olan 5 günlük itiraz süresinin geçtiği; murisin takipten önce ölmesi ve mirası ret süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapılması nedeniyle borçlunun başvurusunun, icra takibini şekline göre İİK 169.maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğundan borca itirazın ise aynı kanunun 168/1- 5 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine yapılması zorunlu olup bu haliyle davacının yasal 5 günlük süre içinde dava açarak mirasın reddine ilişkin ilama dayanarak borca itiraz etmiş olması gerekir. Açılan bu davada yasal süre içerisinde davanın açılmadığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın süre yönünden reddine" karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2019/105 2020/342 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2018/10834 esas sayılı takip dosyasından hakkında icra takibi yapıldığını, davalıdan aldığı 6.000 TL haricinde senetteki 31.500 TL borca itiraz ettiğini belirterek maaşı üzerine konan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının davasının reddine dair karar verilmiştir....
İİK Madde 264 "Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003- 4949/62 md.) İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur....
İcra Müdürlüğünün 2019/9941 E sayılı dosyasında borçlu Çukurova Belediyesi'nin bankalar, taşınmaz ve araç kaydına haciz konulması için müzekkeler yazıldığı, davacı vekilinin bir kısım taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, haczin devam ettiği diğer taşınmazların değeri henüz tespit edilmediğinden takip konusu borcu karşılamaya yeterli olup olmadıklarının belli olmadığı, somut olayda mevduat haczi ile banka hesapları üzerindeki haciz şerhinin kaldırılmasına ilişkin alacaklı vekilinin talebinin alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil ettiği, haczin kaldırılması için harç ödemesinin zorunlu olduğu, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine borçluya haczi kabil mallarını bildirmesi için süre verilmesi gerekmediği, alacaklının, icra müdürlüğü kanalıyla borçlunun haczi kabil malları üzerine borca yetecek miktarda haciz koydurabileceği, icra müdürlüğünce verilen 02/10/2019 tarihli kararda usul...
Davalı vekili tarafından 23/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiğinden, İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra takibi durdurulması ve 23/10/2020 tarihinde konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemi şikayet konusu edilmiştir. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu olmayıp, usulsüz tebligat şikayeti kararının infazı için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmadığından, davalının yasal süresi içinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına ve itiraz tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/4822 Esas sayılı dosya ile icra takibine geçilmiş olduğunu, borca itiraz edilmemesi nedeniyle İstanbul 2 .İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/226 Esas sayılı dosyası ile tahliye davası açıldığını, daha sonra bu dadan karar çıkmadan sulh gereği tahliye davasından feragat edildiğini, tahliye davasından feragat edilmesinin davanın konusu olmayan kira alacaklarından da feragat edildiği anlamını çıkarmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yasal mesnetten yoksun olan itiraz nedeniyle icra takibinin durmuş olduğunu, can ve mal güvenliği açısından mecur ve mecurun bulunduğu binanın güçlendirilme işlemlerine başlanılması gerektiğinden kiracının tahliyesini sağlama amaçlı davanın açıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2018/4822 Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir....
İcra Müdürlüğünün 03/03/2021 tarihli kararı ile borca itiraz talebi kabul edilmesine ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesine rağmen, hacizlerin kaldırılmadığını, takip kesinleşmediğinden müvekkilinin birinci haciz ihbarnamesinde adı geçen bankalardaki hesaplarına uygulanan hacizlerin hükümsüz olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat nedeniyle takip kesinleşmediğinden haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı hakkında Ereğli (Konya) İcra Müdürlüğü'nün 2019/199 Esas sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatılmış, ödeme emri borçluya 25/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının çekilen kredide müvekkilinin kefil olduğu, eşinin rızasının bulunmadığı ilişkin itiraz borca itiraz niteliğinde olduğundan bu itirazını hakkındaki başlatılan takip türüne göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekmektedir. Davacı borçlu emekli maaşına haciz konulduğundan bahisle emekli maaşındaki haczin kaldırılmasını talep etmiş ise de; davacının emekli maaşına haciz konulmamıştır. Mahkemece davacının borca itirazının icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden ve emekli maaşındaki haczin kaldırılması talebinin hukuki menfaat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....