Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davasının şartları; 1-) Geçerli bir takip bulunması, 2-) Süresinde ödeme emrine itiraz edilmesi ve 3-)1yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması (itirazın tebliğinden itibaren) şeklindedir. İtirazın iptali davasında usule ilişkin veya esasa ilişkin nihai kararlar verilebilmektedir. Usule ilişkin nihai kararlar dava şartı noksanlığı durumunda verilen kararlar olup, süresinde ödeme emrine itiraz edilmemiş olması, itirazın davadan önce geri alınmış olması, davadan önce borcun tamamen ödenmiş olması, hak düşürücü sürede dava açılmaması ve geçerli takibin bulunmaması durumlarında verilecektir. Dava konusu ... 14. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyası ile davacı banka tarafından borçlular ..., ...ve ...'e karşı alacağın tahsili amacıyla 27/11/2019 tarihinde icra takibine başlanıldığı, borçlular ... ve ...'ın itirazı nedeniyle takibin durduğu ancak ...Ticaret şirketinin itirazının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2012/924 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatmış, usulüne uygun olarak düzenlenen ödeme emrine borçlu davalı, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek işyeri adresinin olduğu İcra dairelerinin yetkili olduğunu savunmuştur. Bunun üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31/12/2013 tarih, 2012/551 Esas-2013/699 Karar sayılı ilamına istinaden alacaklı davacı vekilince dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talep edilmiş, 12. İcra Müdürlüğünün 2014/1886 Esas sayılı davaya konu icra takip dosyası üzerinden yürütülen icra takibine davalı bu kez yine borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek mernis ve yerleşim yeri adresi olan Büyükçemece icra daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, icra dosyasına verilen itiraz dilekçesinin maddi hata sonucu başka dosyaya hitaben verilmesi sebebiyle takibin devamına yönelik kararın kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı hakkında İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'nün 2017/37402 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacının yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul ettiği ve dosyanın Yalova İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, Yalova İcra Müdürlüğü dosyasından borçluya ödeme emri gönderilmesi üzerine davacının, 25/09/2020 tarihinde İstanbul 22. İcra Müdürlüğüne hitaben yazdığı itiraz dilekçesini İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebi ile Yalova İcra Müdürlüğü'ne sunduğu, dilekçesinin aynı gün İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği anlaşılmaktadır....

      İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri ise imzaya itiraz ve borca itiraz olarak ikiye ayrılır. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara, borca itiraz denir (m. 60/3; c. 3; m. 60/4; karş: m. 169). Meselâ ödeme, takas, zamanaşımı, borcun müeccel olduğu, borcun şarta bağlı olduğu, icra dairesinin yetkisiz olduğu ve sıfat itirazı gibi (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2013, s. 224 vd.). Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu kambiyo senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte ayırt etme gücüne sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Kuru, s. 787-788). 15. Diğer taraftan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlu şikâyetlerini İİK'nın 16. maddesi kapsamında icra mahkemesine bildirebilir. 16. Şikâyet icra ve iflas hukukunda düzenlenmiş, kendisine özgü hukuki bir çaredir....

        İcra Müd.'nün ......... E. Sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine fatura alacağı sebepli başlatılan icra takibinde ödeme emri 26.06.2020 tarihinde borçluya e-tebligat yoluyla tebliğ edildiği, borçlu tarafından işbu icra takibine, 01.07.2020 tarihinde, herhangi bir miktar da belirtmeksizin borcun ferilerine, faize ve faiz oranına itiraz edilmiş, 02.07.2020 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı ve icra takibi 02.07.2020 tarihinde kısmi itiraz nedeniyle durdurulduğunu, davalı aleyhine başlatılan icra takibine dayanak olan fatura borcunun (kısmen) ödenmemesi neticesinde, icra takibine konu edildiği, davalı borcun ferilerine ve faize haksız ve mesnetsiz itiraz ettiğini, kısmi ödemenin oluşu dikkate alınarak borçlunun kısmi itirazının iptalini, bakiye alacak tutarı alacağı için takibin devamını, %20 oranından az olmamak üzere borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı yanca müvekkili aleyhinde İstanbul 22.İcra Müdürlüğünün 2015/7699 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin dosyaya sunulan 13/04/2015 tarihli ilk borca itiraz dilekçesinde 04/04/2015 tarihinde tebliğ edildiğini ve gerekli itiraz neticesinde takibin durduğunu, daha sonra aynı dosyanın 2019/10071 Esas numaralı dosyasından çıkartılan ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmesi üzerine 15/03/2019 tarihinde tekrar itiraz dilekçesi sunulduğunu, fakat icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile itiraz taleplerinin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünce verilen kararın yerinde olmadığını ve müdürlük kararının kaldırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          İtirazın iptali davası, İİK'nun 67. maddesinde düzenlenmiş kendine özgü bir dava türü olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, borçluya gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesi bu dava için özel bir dava şartı olarak öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunması dava şartı olup HMK'nın 138 ve 140. maddeleri gereğince dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerekmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 50/1. maddesine göre "para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur." Davalı icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ederek adresinin bulunduğu Ankara İcra Müdürlüğünün takipte yetkili olduğunu belirtmiştir. İcra Müdürlüğünce itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

            Somut olayda davacıların davalılar hakkında 01.01.2008 günlü kira sözleşmesine istinaden kira alacağı ve 2015- 2019 tarihleri arasındaki faizini talep ettiği, örnek no: 13 ödeme emrinin tebliği üzerine davalıların vekili vasıtasıyla 05.12.2019 tarihinde icra takibine '' :1- )Borca, borcun faiz ve fer’ilerine,takibe itiraz ediyoruz.Şöyle ki; 2- )Müvekkilin alacaklı gözükenlere herhangi bir borcu yoktur. 3- )Talep ile ilgili zamanaşımı dolmuştur. 4- )Müvekkil temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edilemez. 5- )Başkaca İtiraz nedenlerimiz saklı kalmak kaydıyla,borca,takibe,borcun faiz ve fer’ilerine itiraz ediyoruz.'' şeklinde itirazda bulundukları, her ne kadar davacılar icra takibinde 01.01.2008 tarihli kira sözleşmesine dayanmış olup bunu takip talebine ve ödeme emrine eklememiş ve bu sözleşmeyi duruşma ve sonraki aşamalarda sunmamışlar ise de; bilakis davacı vekilinin istinafında ''sözlü kira sözleşmesine itiraz edilmemiştir.'' şeklindeki beyanı da gösterir taraflar arasında sözlü...

            Somut olayda; alacaklı tarafından, takip dayanağı herhangi bir belge ibraz edilmeden takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emri ekine de takip dayanağı belgenin eklenmediği, borçlunun, icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği, iş bu itirazın kaldırılması davasında alacaklının dava dilekçesi ekinde icra mahkemesine sunduğu belgenin borçluya tebliği üzerine, borçlunun verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında, alacaklı tarafından sunulan belge altındaki imzaya itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda, alacaklının itirazın kaldırılması için sunduğu belge mücerret borç ikrarını içeren adi senet niteliğinde ise de, takibe dayanak belge ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediğinden, borçlunun belgedeki imzasını ikrar etmiş olduğu sonucuna varılamaz....

              kayıtsız şartsız yapılan ödemeler niteliğinde olmadığını, dosya borcuna itiraz edilip takip durduğundan ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğini, bu aşamada bedellerin alacaklıya ödenmesinin mümkün olmadığını, borca itiraz edildiğinden borç hakkında itirazın iptali davasının var olduğunu, borçlu tarafın kendisine gönderilen temerrüt ihtarına uymayıp icra takibine neden olduğunu, dosya borcunun yalnızca ihtiyati haciz kararı verilen miktarla sınırlı olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, alacağın %20'sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu