Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takip, borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, davalı borçlu aleyhine 03.01.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, 08.01.2020 tarihinde 77 barkod numaralı Örnek No:25 Ödeme Emri oluşturularak 15.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu, icra takibinden UYAP sistemi üzerinden haberdar olduğunu belirterek 10.01.2020 tarihinde icra takibine itirazda bulunmuş ise de, itirazın kanuni düzenlemelere uygun şekilde gerçekleştirilmediğini, ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, itiraz süresinin 22.01.2020 itibari ile dolduğu ve anılan süre zarfında icra müdürlüğüne yapılan herhangi bir itirazın bulunmadığını, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği ve icra müdürlüğü kararının kaldırılması gerektiğini, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce gerçekleştirdiği itiraza dayanılarak icra takibinin...
İcra dosyasında takip öncesi faiz istenilmemiş olup toplam kira alacağının hangi kira devresi ve ayına ait olduğu, kira artış farkının ne kadar olduğu itirazları ile faiz miktarı ve başlangıcının gösterilmediğini, davalı tarafından İstanbul 2 icra dairesinin 2020/18960 numaralı dosyasında da kira alacağı takibi yapıldığı, bundan dolayı mükerrer takip yapılması ihtimali, dolayısıyla derdestlik itirazı ise borca itiraz olup örnek 13 ödeme emrinin tebliği üzerinde müddeti içinde icra dairesine bildirilmelidir. Davacı vekilinin de icra dosyasına 07/9/2021 e imza tarihli dilekçesiyle itiraz ettiği görülmüştür. O halde borca itirazın mahkememize bildirilmesinde davacının hukuki bir yararı yoktur. Bu yöndeki itirazın ise usulden reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının İstanbul 24. İcra Müdürlüğü 2021/20685 Esas sayılı dosyasındaki memur muamelesi şikayetinin esastan, borca itirazının ise usulden ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca itirazın süresinde olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, öncelikle açılan davanın süresinde açılmadığını, İİK gereğince ödeme emrinin tebellüğ edilmesinden itibaren davanın 5 gün içinde açılması gerektiğini, borca itirazı süresinde olmayan davacının davayı şikayet olarak ikame ettiğini, ancak icra memur muamelesi şikayetinin de süresinde olmadığını, icra dosyasında borca itiraz talebi gönderildikten sonra 11/04/2021 tarihinde davacının borca itiraz talebinin reddine ilişkin karar verildiğini, ayrıca davacı her ne kadar dosya borcunu 01/04/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş ise de icra dosyasında 16/11/2017 tarihli haciz tutanağında davacı borçlunun adresine hacze gidildiği ve borçlunun yapılan hacizde hazirun olarak bulunduğunun görüleceğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 24/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; T1 Şirketi'nin alacağın'dan kaynaklı borcun tahsili için Bursa 3.İcra Müdürlüğü 2020/6895 Esas sayılı icra dosyasından taraflarınca icra takibine geçildiğini, davalı vekilince borca ve yetkiye itiraz edilmesi sebebiyle icra takibi usul ve yasaya aykırı olarak durdurulduğunu, takipte yetkili icra müdürlüğünün Bursa İcra Müdürlükleri olduğunu, şikayetin kabulüne, Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2020/6895 Esas sayılı 04.05.2021 tarihli takibin yetki yönünden durdurulması kararının iptaline, icra takibinde yetkili olan Bursa 3.İcra Müdürlüğünce takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin 16/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete gönderilen Bursa 3....
İcra Hukuk Hukuk Mahkemesi ise, "davacı tarafça icra memur muamelesi şikayet edilmediğinden sözkonusu uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görevi kapsamında olduğu" gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Somut olayda davacı, davalı bankanın Adana Şubesinden kredi kullandığını, kredi ile birlikte müvekkilinden 750,00.-TL tahsis ücreti adı altında kesinti yapıldığını, müvekkilinden yapılan kesintilerin hukukî dayanağının bulunmaması nedeniyle ... İlçesi Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına başvurduğunu, hakem heyeti başkanlığınca talebin kabulüne karar verildiğini, bu nedenle, davalı banka aleyhine Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2014/9610 Esas sayılı dosyası ile ilâmsız takiplerde ödeme emri ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin davalı bankaya tebliğ edildiğini, davalı bankanın da borca itiraz ettiğini ileri sürerek, bankanın itirazın da haksız olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/13341 Esas sayılı dosyasındaki icra takibini iptal ettirmek amacıyla İcra Memur Muamelesi şikayet yoluna başvurduklarını, İcra Memur Muamelesi şikayet edilmişse de yapılan muamele hukuka uygun olduğundan yerel mahkemece verilen icra takibinin iptali kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, hukuki niteliği itibariyle takibin iptali istemine ilişkindir. Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün 2018/13341 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2021/298 E. 2021/167 K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından icra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından ödeme emri tebliğ alınmadan borca itiraz edildiğini, İİK 62. maddeye göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borca itiraz edilmesi gerektiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağını, bu nedenle müvekkil aleyhine verilen kararın iptaline ve %15'ten az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; 31/03/2021 gün, 2021/298 E. 2021/167 K. sayılı kararla; " Şikayetin REDDİNE" karar verilmiştir....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip borçlusu hakkında İpsala İcra Müdürlüğünün 2020/40 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, icra müdürlüğünce 08/02/2020 tarihli karar ile takibin faiz yönünden durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın İİK 62.maddeye aykırı olduğunu, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın miktarını açıkça göstermesi gerektiğini, aksi taktirde itiraz etmemiş sayılacağını, borçlunun itiraz dilekçesinde talep edilen alacağın ne miktarına itiraz ettiğini açıkça belirtmediğini, itirazın geçersiz olduğunu söyleyerek icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava; kısmi itiraz üzerine, müdürlükçe verilen faiz yönünden takibin durdurulmasına dair memur işleminin şikayetine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/206 E. Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçilmiş davalı borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takibin borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, yapılan itirazın geçersiz olduğunu, takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptal edilmesi gerektiğini, şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/206 E. sayılı icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptali ile icra takibinin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı şirket tarafından açılmış huzurdaki davanın, müvekkilini zarara uğratmaya yönelik olduğunu, kesinlikle kötü niyetle açıldığını, Dava konusu memur işleminin yapıldığı icra takip dosyası, davacı şirketin arsa sahibi olduğu "Kordonboyu Mah. Ankara Cad....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla yapılan ilamsız takipte borca itirazın kısmi itiraz niteliğinde olduğu iddiasına dayalı icra müdürlüğünce verilen takibin durdurulması kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Silifke İcra Dairesinin 2018/4689 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T1 tarafından borçlu T3 hakkında 31/10/2018 tarihinde genel haciz yoluyla 25.210,46 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 01/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07/11/2018 tarihli dilekçesiyle "Alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturaya ait toplam borcumun miktarı bu kadar değildir. Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde itiraz edildiği, icra müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli kararı ile takibi durdurduğu, 14/10/2019 tarihinde şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır....